benim döner restoran zincirim olduğu için çıldırmıyorum.
kardeşim yemeyim nefsinize hakim olun. bir yemeğe 500-600 tl'ye veriyorsunuz sonra gelsin kredi kartı borçları. günümüzde günde bir yemeğe maximum 200-300 tl arası para harcanır. halkın en az %60 aldığı maaş 22-30 bin tl arası. yer ve mekan vermeyeceğim. çok elit bir yerde onlarca çeşit mezeleri olan avrupa ve amerikada gelen ürünleri satan bir markette
bira dolabının üzerinde şok şok bremen bira 70 tl yazı astılar. zengin bile ucuz diye bremen 1827 ve efes malt içiyor. o marketten yılda 10 kere alışveriş yaparım. 31 yıldır hayatım ilk defa böyle bir şey gördüm.
bim,şok ve a101 marketlerin önünden dahi geçmeyecek insanlar alışveriş yapıyor.
harcamalarınıza dikkat edin arkaşlar.
fiyatlardaki çarpan etkisinin yükselmesini et mi? kira mı? personel mi? yoksa işletmecilerin aç gözlülüğü mü? belirliyor
et fiyatları son yıllarda dolar bazlı olarak %250'lik bir enflasyon artışı oldu.
kira fiyatlarındaki artışı dolar bazlı bilmiyorum. fakat 2 sene ara ile yaptırdığım simetrik dairelerde aynı malzeme ve işçilerle dolar bazlı %200 arttı?
sanırım işçilik dolar bazlı yerinde sayan yada gerileyen tek işveren kalemi. fakat işçilerde bu fiyatlara bırakın standart yaşamını sürdürsün, insanca yaşayamaz hale geldi. fakat işçilerin bu sıkıntısı işverende az adam ile çalışmak az porsiyon satıp aynı kârlılığı sürdürme gayreti eklendi.
yetersiz maaş, insanların gelir düzeylerinin düşmesi, dışarıda yemek yeme oranlarını düşürdü. yada en ucuz gıdaya yönlendirdi. (bkz. tavuk dönerci, hatay dürüm, tavuklu pilavcı sayısının artışı) çalışanların gelir düzeyinin düşmesi, tüketimin düşmesi, işverenlerin az ürünle çok kazanma güdülerini arttırdı.
tabi bunun esas kaynağı da hükümetin döviz politikaları ve enflasyon üzerinden vergi kazançları.
tekstil ve turizm sektörleri bitti. gıda sektöründe bu şekilde giderse hazır yemek, fastfood ve restoran sektörü de yakında can çekişmeye başlayacak.
çalışan aileler için yakında ucuz hazır endüstriyel yemek sektörü parlayacaktır. (iş fikri değildir)