tek yapabileceğim; satın almamak veya alımı en aza indirmektir.

hep söylüyorum... şöyle bir hataya düşüyoruz.

hayat pahalılığı hakkında...

enflasyonu yaratanlar, halkın esnafı, esnafın tedarikçiyi, tedarikçinin üreticiyi suçlamasını istiyor. bir tek kendilerinin sorumlulukları, hataları konuşulmasın istiyorlar. halk, hayat pahalılığı için birbirini suçlasın. tek istedikleri bu.

dikkat edin ve hatırlayın. bi' ara fırınlar enflasyon lobisi idi. sonra kasaplar lobici ilan edildi. sonra marketler, üreticiler... herkes enflasyon lobisi ilan edildi. fiyatları takip için denetmenler falan dolaştırıldı. ne işe yaradı? neden işe yaramadı.

çünkü dert, halkın alım gücünü korumak değil. dert, koruyormuş gibi gözükmek. yani algı. bakın biz hükümet olarak sizi düşünüyoruz ama bu esnaflar sizi düşünmüyor demek istiyorlar. halbuki enflasyonu bizzat yaratan, fiyatlama kurgusunu bozan kendileri.

allah aşkına! ucuzluk marketleri suçlandığında murat ülker'in bi' lafı vardı: "bizim aklımızla dalga geçmeyin" diye... çok doğru. aklımızla oynamayın bizim.

enflasyonun sorumlusu ucuzluk marketleri ilan edildiğinde şöyle düşündüm: "... zaten bu marketler en uygun fiyatlarla satmıyor mu?.." e o zaman enflasyonu nasıl körükleyebilirler? sonra ne yaptılar?

gittiler... sözde vatandaşın alım gücünü korumak adına devasa reklamlarla, şovlarla tarım kredi kooperatiflerini açtılar. ne oldu? şimdi o kooperatifler neden daha uyguna satmıyor ürünleri? bir çok üründe migros skalasının bile üzerinde. demekki ne? dert vatandaşın alım gücünü korumak falan değil. derdin ne olduğunu herkes otursun, düşünsün, bulsun.

hem enflasyon tam olarak böyle bir şey değil mi? korkulu fiyat belirsizliğinden kaynaklı beklenti artışı.

şurada restoranları, marketleri, üreticileri, tedarikçileri suçlamanız onların istediği şey. yapmayın, etmeyin.

bugün gidin, enflasyonun düşük olduğu, benzer nüfustaki bir avrupa ülkesine, hükümetin uyguladığı o malum! politikayı uygulayın, orada da enflasyon olur. çünkü kurgu baştan yanlış. güvensizlik ortamında doğal olarak herkes korkuyor, herkes kendi önlemini alıyor. olan bu ve çok doğal.

burada kasabı, manavı, marketi, restoranı sürekli "ama fahiş fiyatlarla satıyorlar" diyen kimse, çok güveniyorsa açsın daha uyguna satsın, bakalım satabiliyor mu?

artık! ülkeyi bu duruma sokan asıl sorumluları herkesin bilmesi lazım. sorumlu sen değilsin esnaf kardeşim, sorumlu sen değilsin kasap amca... sorumlu belli.

döner bulamıyoruz ki fiyatlarına çıldıralım. canın döner çekiyor, döner yiyeyim diyorsun. başında ya antakya yazıyor ya hatay bir de zurnası var. normal döner bulamıyorsun ortalıkta.

şuna çıldırmam biterse fiyatlarına da çıldırırım bir ara.

sikerim yaptığınız boktan döneri de dükkânlarınızın kiralarını da. şişi ile birlikte döndüre döndüre götünüze sokun.

t: galiba beni çıldırtmış. geçersiz başlık. irrelevant afedersiniz.

lan yok fiyat neyse de dünyanın en güzel yemeği dönerciye götürünce burun kıvıran kezbanlar var, first date'e nişantaşı'nda fine dining restorana çıkarmazsan arkandan alay ediyorlar. beni daha ziyade bu görmemişlik, bu özentilik çıldırtıyor. ben her şeyimi borçlu olduğum dünyanın en aşmış insanı anneme iskender ısmarlayınca dünyanın en mutlu insanı oluyor da siz kim köpeksiniz iskenderle, kebapla, hele hele pideciyle alay ediyorsunuz amk yerinde?

döner fiyatlarinin hamburg´daki somon burger + patates kizartmasi menüsünden daha pahali oldugunu ögrendigim tespit.

disaridan bakan bir kardesiniz olarak yaziyorum; yasadiginiz hayat inanilmaz pahali.

kendinizi koruyun cünkü muhtemelen daha kötü olacak.

çünkü fiyatlar fahiş değil fuhuş. fuhuş fiyatlar olduğu için halk zevk alıyor.

görsel

döner fiyatlarının yüksek olması büyük bir sorun. milli yiyeceğimiz.

beni bundan daha fazla çıldırtan şey ise, parasıyla bile yeteri miktarda döner yiyememek. dönercilerin çoğu porsiyondan çalıyor, bir buçuk söylesen bile bir porsiyon geliyor. döner dediğin gramaj ile satılmalı. ben istediğim gramajda döneri parasını verip yiyebiliyor olmalıyım.

maaş aynı dönere 6 ayda bir %30 zam yapıyorlar. teşekkürler akp

cnntürk'ün vileda ekibinin bir üyesi tarafından başlatılan dönercilere saldırma modası bugün top yaptı.

bir de kendine gelen mesajları koyuyor ''bakın 100 liraya da satan var'' diye.

yalakalıktan başka ustalaştığı bir alanı olmayan tv mankenlerinin böyle konulara girmesi beni üzüyor.

sabit ve değişken maliyeti geçtim, giderin nolduğunu bilmediğine eminim bu tiplerin.

herifler ömürleri boyunca küfrettikleri komünizm'e doğru adım adım gidiyor iyi mi? hahahaah.