devinimdir.
şahıs partileri, parti dolusu insanı peşinden sürükleyebilen şahıslar genellikle rakiplerini yine mevkidaşı şahıslar üzerinden yenerler. bunu sağlayan en önemli faktör doktrin partisinin yönetimine geçip devrim yapmaya çalışan, şahıs siyasetine aynı şekilde karşılık vermeye çalışan parti yönetimleridir. halbuki hesaba katmadıkları şey şudur; doktrin partisi asla bir şahsa ait olmadığı için onun taraftarı kesimi her ne kadar elinde tutabilse de diğer kesimden insanları ikna edememektedir. zira tek bir kişinin uzun bir müddet boyunca yaratıcısı olmadığı bir fikri savunmaya gücü yetmez. halbuki diğer tarafta başrol zaten şahıs olduğu için o ne söylerse, ne yaparsa fikirdir ve konuştuğu sürece bu fikrin değindiği alan genişler. kendi fikrini "davaya" entegre etme problemi yoktur. çünkü zaten "dava" kendisidir. öte yandan "bir fikir" etrafında toplanan yapı, devinimi konseptine ve düzenine gözle görülür biçimde yansıtabiliyorsa etrafında toplandığı fikre ve önemli olanın yüzler değil bu fikir olduğuna dair takipçisi olmayan kesimi ikna edebilir. böylece kollektif biçimde ve intizam içerisinde savunulan fikre karşı şahıs sersemleyecek, tek başına bir orduya karşı mücadele vermenin psikolojik çöküntüsünü yaşayacak ve hata yapacaktır. doktrinin temsilcisi hata yapsa dahi sadece kendisi ayıplanır düzeyde kalacak ama şahıs hata yaptığında onun davasına gösterilen inancı, saygıyı giderek kaybedecektir.
buna mukabil türkiye'de "fikir topluluğu" kabul edilen hemen her yapının başında duran kişilerin kendisini "davanın yeni yüzü" olarak kabul ettirme çabası bu yapılara senelerle ölçülen bir vakit kaybına ve gerçekten şahısların bir arada tuttuğu topluluklara karşı yenilgilere malolur.
türkiye'nin de yıllarına malolmuş "falanca ölünce partisi dağılacak" ve "filanca istifa etsin artık" geyiklerinin altyapısı, "beka" dedikodusunun aslında işaret ettiği nokta budur. bekası tehlike altında olan aslında ardında kimsenin nasıl savunacağını bilmediği fikirler bırakan fakat zaten bu fikirleri kimsenin fikir savunmayı bilmemesi düzlemine oturtmuş olandır.