garip bir sevgidir.
bilindiği üzere yavuz sultan selim, yaptığı alevi katliamlarıyla, alevi katliamını meşrulaştırmak için verdirdiği fetvalarla meşhurdur.
alevilerin kuş uçmaz kervan geçmez, dağ başlarındaki köylerde yaşaması, bu muhteremin yaptığı katliamlardan kaçmalarının sonucudur.
işte bu katliamcı muhtereme, günümüzün dincileri, pek bir sevgi beslerler.
hatta istanbul'u fetheden fatih sultan mehmet, osmanlı'nın sınırlarını en geniş duruma getiren ve şair olan kanuni sultan süleyman bile, yavuz sultan selim kadar ilgi görememektedir.
bunda da, bu katliamcıya duyulan sevgi ön plandadır.
istanbul - kartal'da, alevilerin çoğunlukta bulunduğu bir bölgedeki ssk kartal hastanesi'nin isminin yavuz selim devlet hastanesi'ne dönüşmesi de bu sevgidendir.

efendim, yavuz sultan selim afrika kitasina sefer yapan, arabistan'i osmanli sinirlarina katan, kutsal emanetleri ve halifeligi istanbul'a getiren padisah oldugundan mutevellit bu sevgiye nail olsa gerekir...

(bkz: seviyolarsa kesin bisey vardir)
(bkz: akil)
(bkz: fikir)

biraz tarih bilen ve mantık sahibi olan pek çok kimsenin aynı sevgiyi duymasından ötürü sadece dincilere mal edilmesi yanlış olacak sevgidir.

edit: bir de şöyle bir şey var. ^*çok kötücüler bayılacak.

(bkz: dinsizlerin yavuz sultan selim nefreti)

tarihini bilmeyen bir kısım densizin yakıştırmasıdır.

#4550932

icine girmek istemedigim tartismalardandir; ancak, bir tarihci olarak iki-uc noktayi ifade etmek zorundayim:

- arap, iran, veya turk milliyetciligi modern fenomenlerdir. 1500'lu yillarda su anda anladigimiz manada "arap", "turk", veya "iran" kavramlari yoktu. insanlar yoneticinin teb'a'si idiler, bu sebeple milliyetci bir manada baglilik bahsi gecen iki tarafta da soz konusu degildi.

- ne kadar turk olduklari beni ilgilendirmese de, o donemde osmanli hanedani da irandaki safevi hanedani da turkic dedigimiz, etnik olarak turk kokenli gruplardan geliyordu. bu sebeple aralarindaki munazara, munakasa, ve dahi mukatele (savas) cogunluk itibariyle hakimiyet ve otorite catismasi odakliydi. su andaki bahsi gecen nosyonlarin bu kisilerin tahayyul dahi edemeyecegi (yeteneksizliklerinden degil, tarihi olarak anakronistiktir) fikirler oldugu apaciktir.

- son olarak da, yahu ellemeyin herkes neyi sevmek istiyorsa sevsin kardesim yahu... bu memlekette bolu beyini de seven var, koroglunu da. zamanimizin konjunkturundeki kavga ve munakasalari bu insanlarin uzerine yansitip tarihi sahsiyetler uzerinden kavga turetmenin ne kadar "olgun" davranislar oldugu aciktir.

velakin, gel de bunu su fevkalade polarize olunmus donemde, "ben" ve "oteki" seklinde pozisyonunu almis taraflara anlat... yazik bu memlekete, yazik bize...

tarih bilen ve vicdanına susturucu takmamış müslümanlarda mevcut olmadığına birçok defa şahit olduğum bir sevgidir.

islamın bayraktarı osmanlı anlayışından osmanlıcılık yapan kardeşlerimize hatırlatmak gerekir ki, yavuz sadece müslüman ülkelerle savaşmış, onları fethetmiştir. bu savaşlarda tarafların her birinin asıl kendisinin gerçekten islam için savaştığı iddiasının ilginçliğini özbeklerin timur ve osmanlı çatışmasını hikaye etmesine bakarak çok iyi idrak edebilirz. ayrıca hilafet makamını orduyla gidip almak da islam dininin konuyla ilgili yaklaşımlarını merak ettirmektedir.
neyse devir hala fetihler işgaller çağı ama değerler "toplumların, ülkelerin rızası", "işbirliği" ve "hukuki meşruiyet" gibi şeyler, o yüzden böyle bir geçmişe fetih cihan hakimiyeti üzerinden sempati duymak "bugün" tarihi okumak için yanlış yol. ayrıca osmanlı tebasının hanedana sevgisini macarlara ve sırplara da şöyle bir sormak iyi olurdu kanaatim.

tarihi değerlendirirken olayların temeline inmek ve görünmeyeni görmek önemlidir. aksi takdirde vakanuvis olmaktan ileri gidemezsiniz. yavuz sultan selim'in anadolu'da safevi yanlısı alevi ve türkmen nüfusu katlettiği bir gerçektir. lakin onları alevi oldukları için değil, kendi devlet idaresine tehdit olmaya başladıkları için katletmiştir. aynı şekilde şah ismail de iran'da sünni katliamı yapmış, o vakte kadar sünni ağırlıklı olan nüfusu şiiliğe çevirmiştir.

fakat asıl ilginç olanı, alevilerin osmanlı'ya karşı ayaklanma sebebidir. çoğu zaman alevi ayaklanması olarak bilinen bu isyanlar gerçekte salt alevi isyanları değildi. bu isyanlar aslında osmanlı'nın yerleşik düzenine adapte olamayan feodal türkmen nüfusun salt ekonomik nedenler ile ayaklanması sonucu oluşmuştur. bir benzetme yapacak olursak bugünkü kürt sorunu ile o zamanki alevi türkmen isyanları arasında benzerlik vardır.

evet, osmanlı feodal savaşçı türkmen aşiretlerinin omuzlarında yükselmiştir ama bir beyliği yönetmek ile bir imparatorluğu yönetmek arasında fark vardır. osmanlı büyüdükçe ve merkezi otorite güçlendikçe şehirli hayata geçemeyen göçebe türkmenler ile devletin çıkarları çatışmıştır. bu çatışmadan kelli türkmen isyanları çıkmıştır. hatta bu isyanlara yer yer sünni türkmenler bile katılmıştır. tek başına bu dahi isyanların din temelli olmadığının göstergesidir. daha sonradan şah ismail'in bu pozisyonu osmanlı'ya karşı değerlendirmek istemesi üzerine alevilik osmanlı - safevi çekişmesine alet edilmiştir. işte bu noktadan sonra da osmanlı - alevi ilişkileri kopmuş, katliamlar yaşanmıştır. aynı durum iran tarafında da geçerliydi. iran'da da sünniler katliama uğratıldı. sonuçta iran'ın osmanlı sınırındaki kürt sünni nüfusu anadolu'ya, kızılbaş türkmenler ise iran'a göç ettiler. göç ettiler de ne değişti ? çok geçmeden göçebe kızılbaşlar ile safevi yönetiminin arası da bozuldu zira dediğim gibi aşireti yönetmek bir devleti yönetmekten farklıdır. bir özbek prensinin şah ismail'e dediği gibi "at sırtında devlet fethedebilirsin fakat o devleti yönetemezsin". şah ismail bu öğüdü tutmuş olacak ki, çok geçmeden kendi kendilerini yönteceğini sanan kızılbaşların tepesine fars hatta gürcü vezirler getirmiştir. hatta kızılbaşlar bir çok kez ayaklanmış, bu vezilerin kellelerini almışlardır. lakin görüldüğü üzere, alevi türkmenlerin kurduğu iran devleti'nin bugün ne türkmenliği kalmıştır ne de aleviliği. aynı şey anadoluya göçen kürtler için de söz konusudur. kürt feodalizmi de bizim başımıza yüzyıllardır bela olmuş, pkk gibi bir örgütün peydah olmasına sebep olmuştur.

(bkz: #10886687)

hakkında düşününce heralde yine biri bizimle taşak geçiyo dediğim sevgidir...

bugün bir belediye veya üst düzey devlet adamı ,alevi çoğunluğun yaşadığı herhangi bir bölgede ki bi hastanenin veya bir caddenin isminin başına yavuz sultan selim getiriyorsa ,bunda art niyet kesinlikle aranmalıdır...zaten benim bu konuda herhangi bi itirazım yok...

kabul etmediğim şey , alevi çoğunluğun yavuz sultan selim'i sevmemelerinin nedeni olarak kendilerine yapılan katliamı sebep olarak ileri sürmeleri (biraz garip geldi biliyorum ama bi dinle)... yavuz sultan selim, tıpkı kanuni sultan süleyman gibi,tıpkı fatih sultan mehmet gibi 600 yıllık osmanlı imparatorluğunun gördüğü en başarılı 3 hükümdardan biridir... ve takdir edersiniz ki bu başarılı olma veya başarılı kabul edilme durumu da ,o dönem ve şartlar için, insan haklarına verdiği önem ,demokrasiye olan bağlılığı veya hayvanlara olan duyarlılığı gibi kriterler yerine, kendi döneminde elde ettiği toprak ,kazandığı savaş ve bunlardan gelen ganimet yani kısaca öldürdüğü insan sayısıyla doğru orantılı bi kavram....

şimdi kanuni'yi ,fatih'i sevip (veya kabul edip ) , yavuz'u daha öncede açıklanan sebeplerden dolayı sevmemek ,nefret etmek ikiyüzlülüktür...şöyle de bi durum var ki ,osmanlı imparatoluğunda taht adayları tamamen farklı bi şekilde yaşıyor, eğitim ve öğretim görüyorlardı...türlü türlü saray entrikalarıyla kafayı yiyen , kardeşlerini katletmeden taht'a oturamayan kısaca bi çoğu paranoyak ve ego manyağı ve türlü piskopatlıklara sahip olarak yetiştirilmiş bu insanlar hakkında ,faşist ,kürtleri sevmio ,alevilere düşman , ermenilerden tiksinio gibi kelam etmek de ayrı bi komedi unsurudur...lakin bu insanlar tek bir amaç için yetiştirilmiştir,o da başarılı olmaktır...bu amaç uğruna binlerce çocuğun babasız büyümesinin ,insanların katledilmesinin, bi halkın ,bi ırkın , bi mezhebin sırf beni arkamdan vurabilirler diye veya daha önceden de belirtilen herhangi bir sebebe dayanarak öldürülmesi bi tek yavuz sultan selim döneminde de yaşanmamıştır....

şimdi bunların hiç birini bu insanların bu yaptıklarını savunmak,desteklemek veya meşrulaştırmak için yazmadım ,ama bunlar zaten zamanla meşrulaşmıştır...bu bağlamda kanuni ve fatih süperdi ama yavuz piskopattı demek hakkaten ayıptır...itiraz ettiğim budur.