dünyanın en büyük palavrası.
hani bazı küçük çocuklara pilli, hoplayip zıplarken sesler çıkaran oyuncaklar verirsiniz de, bazıları oyuncakların sağını solunu kurcalayıp, hatta içini falan açıp orasini burasını sökerler, sonunda oyuncağı bozarlar; üstüne de oturup zır zır ağlarlar ya... aha işte o çocuklar pilli oyuncak yapmakta ne kadar tecrübeliyse bunlarda devlet yönetiminde o kadar tecrübeli.
bu nevi hikayelerin sonunu hepiniz biliyorsunuz. o çocukların anneleri veya babaları veya büyük kardeşleri gelip dağılmış oyuncaklari becetebildikleri kadar toparlarlar. oyuncaklar sağlam görülmektedir fakat artık çalışmıyordur. işte o oyuncuklarin durumu da yönetmeye talip oldukları devleti getirdikleri durum.