dm'nin ustalık dönemi eseri.
belli bir doyuma, olgunluğa ve kabullenişe eriştikleri hissini veriyorlar albümde.
eskinin yaman ve çapkın delikanlılarının zamanla vakur ve oturaklı beyefendilere evrilmesi gibi.
eleştiriden çok, hadi bitti kapatıyoruz demelerine kulak verilmeli. giden biten bişeyler var. semada bir filmin bitiş şarkısı gibi, melankolik yitik ve dokunaklı sadaların yankılandığı anlamlı bütünlükler.. ister istemez üzülüyorsun bitti diye gitti diye. ağızdan binbir güçlükle çıkan
benden bu kadar sözü,
buraya kadarmış çaresizliği gibi.. zoraki bitişler, el mahkum vedalar, tek gidişlik şarkılar..
eski hoyrat ve kıvrak dave vücudunu gizler hale gelmiş, yüzündeki çizgiler yılların geçip gittiğini haykırır olmuş, şahsına münhasır yılan dansları eşliğindeki şarkılar yerini slow parçalara bırakmış,
goodbye şarkısıyla adeta niyetini belli etmiştir.
önceki albümlerine kıyas mahiyetinde değerlendirmeyip, dm'nin farklı bir yüzünü gördüğümüzü kabul edersek şayet, içinde parıl parıl parlayan elmasları farkedebiliriz. kim bilir, seneler sonra yıllanmış şarap niyetine de içeriz. depeche mode bu, boru mu.