bir hayli zordur.
sizi de çekip içine onun bunun hakkında fikir beyan etmenizi beklerler. her şey hakkında dedikodu yapılır. iş, eş, ilişki, giyim kuşam, yaşam tarzı, dini inanç vs.
yapmazsanız da hiç bir zaman içlerine gerçekten almazlar. kenarda durursunuz. iş yeri yetmez dışarda buluşurlar sırf dedikodu yapmak için. sizi çağırmazlar. çünkü siz yapmıyorsanız eğer sizin yanınızda rahat edemezler. sizin dedikodu ortamı ile ilgilenmemeniz de aptal olarak düşünülmenize sebep olur. giderek uzaklaşırsınız ortamdan. bir gün kendinizi yeni bir iş ararken bulursunuz.
bu sessiz kalan arkadaşlar şu belgesellerde izlediğiniz afrikanın serengetilerindeki yavru antiloplara benzerler.tez zamanda av olurlar.
iki kişilik sohbetlerde iş gıybete dönünce, tatlı bir gülümsemeyle "anlıyorum" diyerek karşı tarafı susturun.
kahve molaları ve yemek saati gibi daha kalabalık ortamlarda; mümkün olduğunca en yoğun masaya oturun ki arada kaynayabilesiniz. seyrek noktalar her zaman daha dikkat çekicidir.
hiç kimse hakkında iyi yorum yapmayın. çünkü o asla iyi olarak algılanmayacak veya iletilmeyecektir.
ne kadar zor bir dönemde olursanız olun asla ve asla bunu iş yerinize yansıtmayın. mutlu olduğunuzu da yansıtmayın. nötr olun. kimse halkınızda net yorum yapamasın.
işinizi en doğru ve dürüst şekilde eksiksiz yapın.
kimseden borç para almayın veya vermeyin.
sosyal medya kullanıyorsanız, iş yerinizden kimseyi eklemeyin. mümkünse kullanıcı isminizi bile saklayın. kime ne sizin özel hayatınızdan?
bunlar benim kendimce korunma yöntemlerim. tarafımdan yaklaşık 16 senedir uygulanmakta olup düzgün çalışmaktadır.
edit:ekleme
freelance çalışanlar için kolay, geri kalanlar için zordur.
en zor olan bir mesele, ki nefret ettiğim bir konu dedikodu,
bir insan bir insanın arkasından neden konusur ki ? bir derdin bir sıkıntın var ise karşıdaki insanla görüşüp halletmeyi denemek bir bana mı mantıklı geliyor acaba ?
mümkün değildir, dönen lafları biliyor olmak gelişmekte ya da gelişecek olan olaylara karşı insanın gardını almasını sağlar.
bilmek yeterlidir, dedikodu ağına girmek zarar verir, o yüzden dedikodu kaynakları ile iletişimi çok dikkatli sürdürmek gerekir.
öğlen yemeğinde birbirlerine sarılıp yanak yanağa selfi çektiren kadınların, yemekten hemen sonra odalarına dağıldıklarında birbirlerinin arkasından saydırdıkları şeyleri duyup şaşırmak, utanmak, üzülmek demektir.
dedikodulara dahil olmadığım için genellikle dışlanmışımdır çalıştığım yerlerde.
bkz. ben. hiç umurumda olmaz, işimi yaparım gerisiyle uğraşmam
karar aldım ve dünden itibaren uyguluyorum. inanıyorum, barınacağım.
çok zor bir durum.bir esnaftan bir esnafa geçtiğinde mutlaka diğeri hakkında bir dedikoduya dahil oluyosun.