büyük rezalettir. bu olayın kesinlikle gündem olması gerek. alenen hakaret etmiş.

şıklarda geçtiği gibi aşağılık kompleksi içerisindeki bir din kültürü öğretmeninin sınav sorusudur.

aynı soruları biz de sorduk :)

(bkz: #42516510)

belki kız o seçeneklerdeki cevapları söylemeni bekliyordu. düzgünce anlat. anlamıyorsa sende kendince haklı olmuş olursun. sanki bunlar günlük hayatımızda ne işimize yarayacak yaaa hocam mal mısınız demiş gibi davrandıysa öğrenci ve hocanın düzgünce anlatımını dinlememişse o hoca haklı olarak böyle bir ders vermek istemiş olabilir ama rencide etmesi çok yanlış. bari isim vermeden yap soruyu arkadaş.

şikayetçi olunması durumunda, öğretmenle ilgili soruşturma başlatılması gerekir.

edit:'bu olayda suç yok.' mealinde birkaç mesaj aldım. bu durumda, olayı biraz daha ayrıntılı irdeleyelim.
öncelikle burada bahsedilen soruşturma, adli anlamda değil, idari anlamda başlatılacak soruşturmadır. soruşturma neticesinde de, şayet bir disiplin suçu oluştuğu sonucuna ulaşılırsa, öğretmen hakkında disiplin teklifi getirilir.

şimdi, bu öğretmeni de bağlayan 657 sayılı devlet memurları kanunu'nun bazı maddelerine bakalım:
tarafsızlık ve devlete bağlılık:
madde 7 – (değişik: 12/5/1982 - 2670/2 md.)
devlet memurları ... görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk,
cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar...

peki bakalım, öğretmen görevini yerine getirirken, bu ayrımları yapmış mı?
öğretmenin sorduğu sorunun şıklarından birinde aynen şu ifade var: d) ...melahat farklı dünya görüşüne sahip olduğu için, içinde din kelimesi geçen her şeye karşı alerjen bir tavır takınmaktadır. melahat, hayatı boyunca kültürel olarak gayrimüslim olarak yaşayacak , ölünce islami kurallara göre gömülmek isteyecek tipik batı hayranı, ergenliğini bir türlü tamamlayamayacak bir çocuktur.
ayrıca diğer seçeneklerde melahat isimli öğrenciden, yapı gereği aşağılık kompleksi içinde olduğu, ezik olduğu, gereksiz, gerzek ve saygısız ca konuştuğu, islamafobik olduğu, kendi kimliğine ve topluma karşı kin ve nefretle dolu olduğu... gibi nitelemeler de var.

eldeki bu verilere göre, bu öğretmenin görevini yaparken, kişilere siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapıp yapmadığı hususunu yorumunuza bırakıyorum.

657 sayılı kanunun bir diğer maddesi şöyle der:
davranış ve işbirliği:
madde 8 – devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar.

yine bu olaydaki öğretmenin, devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsıp sarsmadığı hususunu da yorumunuza bırakıyorum.

devam edelim:
kamu görevlileri etik davranış ilkeleri ile başvuru usul ve esasları hakkında yönetmelik adında bir yönetmelik var. oradaki maddelerden biri şu:
dürüstlük ve tarafsızlık
madde 9 — kamu görevlileri; tüm eylem ve işlemlerinde yasallık, adalet, eşitlik ve dürüstlük ilkeleri doğrultusunda hareket ederler, görevlerini yerine getirirken ve hizmetlerden yararlandırmada dil, din, felsefi inanç, siyasi düşünce, ırk, cinsiyet ve benzeri sebeplerle ayrım yapamazlar, insan hak ve özgürlüklerine aykırı veya kısıtlayıcı muamelede ve fırsat eşitliğini engelleyici davranış ve uygulamalarda bulunamazlar....

bir diğeri ise şöyle diyor:
saygınlık ve güven
madde 10 — kamu görevlileri, kamu yönetimine güveni sağlayacak şekilde davranırlar ve görevin gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını davranışlarıyla gösterirler. halkın kamu hizmetine güven duygusunu zedeleyen, şüphe yaratan ve adalet ilkesine zarar veren davranışlarda bulunmaktan kaçınırlar.
kamu görevlileri, halka hizmetin kişisel veya özel her türlü menfaatin üzerinde bir görev olduğu bilinciyle hizmet gereklerine uygun hareket eder, hizmetten yararlananlara kötü davranamaz, işi savsaklayamaz, çifte standart uygulayamaz ve taraf tutamazlar....

ve, bir diğer madde:
nezaket ve saygı
madde 11 — kamu görevlileri, üstleri, meslektaşları, astları, diğer personel ile hizmetten yararlananlara karşı nazik ve saygılı davranırlar ve gerekli ilgiyi gösterirler, konu yetkilerinin dışındaysa ilgili birime veya yetkiliye yönlendirirler.
şimdi, bu maddelere göre de, bu öğretmenimizin yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edip etmediği hususunu yorumlarınıza bırakıyorum.

son olarak, yine 657 sayılı devlet memurları kanununun cezalarla ilgili 125. maddesindeki bir iki bendi yazıyorum:
madde 125:
..ı) hizmet içinde devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranışlarda bulunmak,
bu yazdığım ifadenin karşılığı, 'aylıktan kesme cezasına denk geliyor.
öğretmenimizin yaptığı fiilin, yukarda yazdığım maddelere göre, devlet memuruna duyulan itibar ve güven duygusunu sarsıcı bir hareket olup olmadığı hususunu da yorumlarınıza bırakıyorum. şayet, 'evet, itibar ve güven duygusunu sarsıcı bir harekettir.' diyorsanız, bunun karşılığı, dediğim gibi 'aylıktan kesme' cezasıdır.

şayet, 'yok bence, öğretmenin fiili buna girmez.' diyorsanız, size 125. maddenin başka bir bendini yazayım:
ı) görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve
mezhep ayrımı yapmak, kişilerin yarar veya zararını hedef tutan davranışlarda bulunmak,
'hah işte buna girer.' diyorsanız, öğretmenimizin cezası bu defa 'kademe ilerlemesinin durdurulması.' cezasına dönüştü. ki bu ceza, aylıktan kesmeden daha ağır bir ceza.

sonuç olarak, öğretmenimiz şayet sosyal medyaya yansıyan bu olayda, gerçekten de, dersine girdiği melahat isimli bir öğrenciyi bu sınav sorusunun öznesi haline getirdiyse, kendisini sıkıntılı bir süreç bekliyor diyebilirim.

öğretmenin çocukla çocuk olmasına kahkahalarla güldürmüş sorudur.
üşenmemiş yarım sayfa yazmış.
kesin klavyenin tuşlarına kırar gibi sert basmıştır bu hoca hırsını almak için

ust edit: arkadaslar debeye soktugunuz icin tesekkurler ancak debe editi yapmayacagim ne olur bu konuda mesaj atmayin.^*

soru:
bir din ogretmeni ogrencisinin sordugu bir sorudan oturu hirslanarak,
yaptigi sinavda bir kisiyi hedef alan ve icerigi hakarete varan soru hazirlayarak ne yapmak istemektedir? hoca nasil bir kisiliksizlik sergilemektedir. (15 puan)

a hoca aslinda oyle demek istememistir.
diger hocalara ”bana soru soran ogrenciye bak nasil laf soktum” diyerek gereksiz ve gerzekce bos yapmis ve yuceltilmeyi ummustur.

b hoca arabic culture kulturu ve feodal yapi effect etkisinde kalarak herkesin kendi gibi dusunmesini ummustur.

c hoca asagilik kompleksinde ve ergen zekasinda biridir.
egitimci olmanin ne demek oldugunu anlamamis,
ogrenci ogretmen iliskisini cozememis,
bulundugu konumu sindirememis,
kadinlara ve ogrencilere nefretinden dolayi boyle bir sinav kagidiyla intikam almaya calismistir.

d melahatin musluman veya gayri muslim olarak yasayabilecek olmasini anlayamamis,
bunun kisinin kendi tercihi ve allah ile kul arasinda olan mevzusu oldugunu cozememistir.

e hoca icin bu kadar dusunmeye gerek yoktur. akildan, ilimden, bilimden, insan iliskilerinden ve dinden bihaber bos bir insandir.
zira tum maddeler ve fazlasi onun icin gecerlidir.
yani kisaca hepsi.

bu saçma sapan soruyu hazırlarken çok iyi kapak taktığını vb. sanması komedi. hâlbuki nasıl geri zekâlılık akıyor bir bilse...

bu şahsın dinden de din kültüründen de eğitimden de nasibini alamadığı aşikar. melahat sana hakkını helal etmeyecek dinci psikolojik deli, bunu bilesin.

kötü türkçe, ergen ağzı ile sorulmuş soru.

dersinden "din dersi" diye bahseden melahat'a 5 adet cevap hazırlamış, ancak hiç biri bu dersin adı "din dersi" değil, "din kültürü ve ahlak bilgisi dersidir" diyememiş.

peki neden diyememiş? cevap bir üstteki soruda gizli. çünkü dersi işleyişinde din kültürü ya da ahlak bilgisi yok.

gerçekten hocam muhaddis'in ne demek olduğu gerçek hayatta ne işimize yarayacak?

hadis araştıran kişinin arapça ismini bilsem ne olacak, bilmesem ne olacak? onun yerine hadis-i şerif sorsan, kişiliğinden bahsetsen?

din dersi öcü mü demiş. değil. ama sen ve senin gibiler öcüleştiriyor. daya arapçayı. din kültürü ve ahlak bilgisi diyince insana dinin kültürünü vermesi gerekiyor. daya arapçayı değil. oku sübhaneke, oku ettehiyyatü.

arabistan'da muhaddis'in ne demek olduğunu bilmeyen var mıdır? sıradan basit bir kelime. ama arapça. türkçe dersinde "para karşılığı tadelle veren amca'ya ne denir?" "cevap bakkal arkadaşlar" demek gibi bir şey. kimseye bir faydası yok gerçekten.

evet her sınıfta var melahat'ın sorusunu soran arkadaşlar. ama bu soru öğretmenler için muz ortadır. gelişine çakarsın cevabı, topu doksana takarsın. old trafford stadında çıkan vuuuu sesi çıkar sınıftan. zor değil hocam. otur evde çalış, bu soruyu verene ne cevap vereyim diye. bulursun kapak tadında bir cevap. sonra kullan onu ömür boyu.

böyle sınavda öğrencine alenen gerizekalı demek, hakaret etmek eziklik. başka bir şey değil.

hayır, sen bu ahlakınla hangi öğrenciye ahlak öğreteceksin?

imanı kemale erememiş, hırsına ve nefsine yenik düşmüş bir öğretmen beceriksizinin hazırladığı saçma soru. insan küçücük çocuğu rencide etmeye utanır. dengin mi o senin? inanmıyorsa dersten muaf tut, kendi haline bırak. ya da özendir bari de inanmasına vesile ol. hem artistlik yap, hem de çocuğun aydınlanmasını bekle.