cumhuriyet üniversitesi aile şirketi

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

üst edit: bu ilk başlığım, hatalar için affınıza sığınıyorum
merhabalar, yine torpil iddiaları ile karşınızdayız. bu sefer işi büyütüp kırıkkale üniversitesi ile karşılıklı anlaşmalara şahit oluyoruz. "sen benim yeğeni işe al, ben de senin adamını" tarzında. babalarının çiftliğiymiş gibi
bu tür torpiller biraz sıradanlaştı biliyorum ama belki gündemde kalır da en azından bu isimlerle karşılaştığımızda ne mal olduklarını hatırlarız ve belki bir daha birinin hakkını yediklerinde en azından bu kadar açıktan yapılmaz
bu haberi cumhuriyet üniversitesi başlığında da paylaştım ayrıca
haberi aynen kopyalayıp gönderiyorum

--- spoiler ---

cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dinler tarihi anabilimdalı’nda dr. öğr. üyesi alımı için açılan kadro ilanına kırıkkale üniversitesi islami ilimler fakültesi dekanı prof. dr. mevlüt erten’in yeğeni rifai erten de başvurdu.

iddialara göre açılan ilana kadro alım sürecinde rifai erten’i kazandırmak için jüri teşkili başta olmak üzere birçok usulsüzlükler yapıldı.

hatta kadro ataması için oluşturulan jüri üyeleri durumdan rahatsızlıklarını belirterek görevlerini bıraktı.

çekilen jürilerin ifadelerine göre kendilerini telefonla arayan kişilerin başında prof. dr. mevlüt erten de yer almaktaydı.

cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dekanı prof. ömer aslan ile görevini bırakmayan tek jüri üyesi olarak prof. dr. hüseyin yılmaz, rifai erten’in kadroya atanabilmesi için elinden gelen her şeyi yaptı.

peki, cumhuriyet üniversitesi’nde yaşanan bu durumla kırıkkale üniversitesi islami ilimler fakültesi’nde halen devam eden başka bir kadro sürecinin bir alakası var mıydı?

kırıkkale üniversitesi islami ilimler fakültesi din eğitimi ana bilim dalı için açılan doçent kadrosuna alınmak istenen yasin yiğit, ilginç bir şekilde cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dekanı prof. ömer aslan’ın yakını hem de hem istifa etmeyen jüri üyesi hüseyin yılmaz’da doktora yapmıştı.

gelen bilgilere göre; kırıkkale üniversitesi islami ilimler fakültesi dekanı prof. dr. mevlüt erten, cumhuriyet üniversitesi ilahiyat fakültesi dekanı prof. ömer aslan ile hüseyin yılmaz hocanın arzu ve talebini kendi üniversitesinde yerine getirirken diğerleri de mevlüt erten hocanın arzu ve talebini yerine getirmek gayret ediyorlar.

--- spoiler ---

:https://www.akasyam.com/…kadrolasma-iddiasi-192732/twitter linki:https://twitter.com/…?t=jd4fbqtx8g5vitxoru2y9g&s=19`

edit : linki hatalı girdim açılmadı diye tekrar atıyorum
https://www.akasyam.com/…kadrolasma-iddiasi-192732/
edit yeni link
https://x.com/…677018?s=48&t=8ivltzt7dmlhw-phvfhqjg
12 favorites - -
tanım: şaşırtmayan rezalet
(bkz: akp döneminde gerçekleşmiştir)
yapan da bakan değil milletvekili değil(bunların torpil yapmasını tasvip etmiyorum), alt tarafı dekan. dekan ya dekan, bir üniversitede hoca adam. sırf birisi bu adamın yeğeni diye kadro verilmesi gerçekten büyük rezalet. sonra neden eğitim kalitemiz düşük diye sorarsınız.
ülkede liyakatsizlik o safhaya gelmiş ki bir üniversitesinde öğretim üyesi alımında bile kimin yeğeni kimin çocuğu ona bakılıyor demek. emeği geçenlerin allah belasını versin.
rezalet puanım 10/10
8 favorites - -
her ilde köy okulu açar gibi üniversite açmanın ve adamcılığın pek doğal sonuçlarından bir tanesi.
4 favorites - -
gün geçmiyor ki bu cennet vatanın bir kadrosu da torpille peşkeş çekilmesin. umarım yetkili ve vatansever biri bu başlığı görür ve gereken aksiyon alınır.
t: bir devlet üniversitesinin bir aile şirketine dönüştürülmesi hadisesi.
rezalet puanım 8.5/10
2 favorites - -
ne ilk ne de son olacak rezalet. türkiye'nin başarı sıralamasında ilk beşte sayılabilecek, tüm türkiye'nin çok iyi bildiği bir üniversitede benzer bir durum eşimin başına geldi. kendisi bölüme senelerce emek vermiş ve kadroyu hak eden başarılı ve kendini işine adamış bir akademisyendi. bölüme kadro verilmezken eşimin başarılarından dolayı kendisi için açılan kadro, liyakatsizce bölüm başkanının ahbabının kızına peşkeş çekildi ki bu ahbap da başka bir üniversitede öğretim üyesi idi. türkiye'de bilim yapılmaz arkadaşlar. akademide kadroların kimlere peşkeş çekildiğini duysanız aklınız şaşar. bunlar basına yansıyan mevzular. daha ne kadar mağdur var bir bilseniz. bize iyilik yaptılar, sayelerinde kendimizi yurt dışına attık. mücadele yurt dışında çok sert, öyle uzaktan göründüğü gibi hiçbir şey kolay değil ve rekabet had safhada ama en azından hem gerçek bilim yapmanın tadına vardı eşim hem de türkiye'deki ciğeri beş para etmez akademisyenlerin yaptığı gibi kendilerinin çalıp kendilerinin oynadığı bir ortamda uluslararası alanda tek bir kişinin açıp okumadığı saçma sapan yayınlar yapmaktansa high impact dergilerde yayın yapmaya başladı. kalıp mücedeleye devam mı etmeliydi yoksa gitmeli miydi bilmiyoruz ama türkiye özellikle akademide liyakati sağlamadıktan sonra çürüm çürüm çürümeye mahkum ve atatürkçü vatansever bir insan olarak bu benim içimi o kadar yakıyor ki. keşke yurt dışındaki imkanlar ve liyakat türkiye'de sağlansa ve kendi ülkesine hizmet etse başarılı insanlar.
3 favorites - -
üniversiteye yeni başladığımiz zamanlar tobetüden bir kız gelmişti bizim okula bizim okulda s.ksok bir taşra üniversitesi iki kere kalmış hazırlıktan ve dünya umrumda değil hanım kızımızın neyse herkes şok çünkü aramızda sınavda 100 bin kişi var. neyse sonra öğrendik ki kızin babası çukurova üniversitesinde prof. hee demiştim ben bu işim hazır rahatlığı geçen önüme çıktı afgdgd hoca olmuş çukurovada ne şaşırdık ne şaşırdık. türkiye'de akademi budur zaten buna artık şaşırmak yoruyor beni.
3 favorites - -