an itibarıyla 21.000 kişinin hayatını kaybettiği açıklanan bir deprem sonrasında
dışişleri bakanı* tarafından yapılan talihsiz açıklama. evet, tc vatandaşlarının bu depremde yaşamını yitrmemesi sevindircidir. ancak çoluk, çocuk, kadın, yaşlı, genç binlerce insanın bir dakikada öldüğü felaketin ardından kurulan bu cümle, insan hayatının sadece
misakı milli sınırları dahilindekiler için bir önem taşıdığını söylemeye eşdeğerdir. türkiye'nin başından geçen
17 ağustos ve
12 kasım tecrübelerinin ardından sarfedilen bu lakırdının çok öncesinde
abdullah gül'den; kurtarma ekiplerinin bölgeye gönderildiğini, çadır, battaniye ve ilaçla birlikte
kızılay ekiplerinin çoktan yola çıktığını, elden gelen her türlü ayni ve mali yardımın yapılacağını filan duymak istiyor insan.
zamanın ötesinden gelen edit: aslında bir hatırlatma yapmayı unutmuşum. şimdi yapayım, belki daha çok kötülenir. sivas'ta madımak oteli cayır cayır yanıyordu. içinde tam 37 aydın can veriyordu o sırada. başbakan
tansu çiller ekranlara çıkıp durumun vehametini azaltmaya çalışarak bir gaf yapmıştı. ne demişti
çiller: "sevgili vatandaşlarımız, telaşlanmayın, otelin dışında biriken vatandaşlarımıza hiç birşey olmamıştır"