dünyada nefret ettiğim 3 şeyden biri bu. kısa olan yazımı bitirdikten sonra geri kalan 2'sini de sizinle paylaşacağım.
efendim ne diyorduk;
bu insan, hayvanlara karşı aşırı duyarlı, yardımsever, sevecen, müthiş bir insan aslında. yolda 2 defa aynı yerde gördüğü bir kedi için, o mahalledeki erkek berberine kadın haliyle girip, selamun aleyküm çekip, "2 gündür buradan geçiyorum, sizden ricam akşamları çıkarken ve sabah işe geldiğinizde kapının yanına bir tas su koyabilir misiniz?" diyen, senden benden daha erkek, daha delikanlı birisi.
üye olduğu hayvan örgütlerini, yaptıkları çalışmaları, benim kısıtlı imkanlarımla neler yapabileceğimi sayarken bile dünya tatlısı olabiliyordu gözümde. hani derler ya "o anlatsın, sen sabah kadar kıpırdamadan dinle", işte öyle bir insan.
derken bu kızla sosyal paylaşım sitesinde arkadaş olduk ve istemsiz bir şekilde, her insanın yapacağı gibi fotolarını karıştırmaya başladım bir yandan da konuşurken. fotoları didik didik ederken klasörlerden biri dikkatimi çekti "xxx'imle". klasörü açar açmaz, o ve köpeğini görmemle birlikte hakkındaki tüm düşüncelerim yerle bir oldu lan!!! :/
neden mi?
sarılıp sarmalandığı köpeği bir adet chow chow!!! inanabiliyor musunuz???!!! chow chow yaaa, bildiğiniz aslan!!!
o ne lan diyen olursa
çıkmam gerektiğini, bir sürü işim olduğunu söyledim akabinde. sen bana hayvan sevginden, yaptığın işlerden, hangi gönüllü kuruluşlara ne gibi yardımlar yapacağımı anlat, sonra ben seni parayla alınması muhtemel bir chow chow'la göreyim.
neresinden bakarsanız bakın iğrenç bir durum bu. bu gibilerin hayvanseverliğini eleştirmek bana düşmez belki, evet iyi ve yeterli bir hayvansever denemez bana, ama bu gibi insanlardan ne yazık ki nefret ediyorum artık bir insan sayesinde.
not: bu da benim oğlum asım biber, arka ayaklarından birini bu foto çekildikten kısa bir süre sonra sütçü arabası ezdi, sakat kaldı :/
not2: diğer nefret ettiğim şeyler
uzaktaki yakınlarımın hasreti ve şehriyesiz pirinç pilavı. şehriyesiz pirinç pilavı mı olur lan hakketen yaa!! bak gene gece gece...