tuvaletlerinde kapı olmadığı bilinen çin içinde uyulması gereken adaptır. kapı yokken, herşey ortalıktayken, sıçarken bu işin adabına mı dikkat edicez, bizi bu konuda kontrol edenler olabilir mi bilemiyorum. ancak tavsiye, özellikle kamu alanlarındaki tuvaletlere bir dostla girilmesi, birinin kapı önünde sizin görünüş alanınızı kapatırken sizin sıçmanızdır. bu önlem, çin' inkini bilemem ancak kendi adabınızı korumaya yardımcı olacaktır. (bkz: ukte)

hemen kapı yok pipi gözükür geyiğine bağlanması açısından ilginç noktalara parmak basılmasına vesile bir adaptır.
çin’de tuvalet olmadığı geyiği, “ne de olsa geyik yaptığım adamın çin’e gidecek parası yoktur daha anasını babasını görmeye köye bile gidemedi, ne desem yutar” hesabıyla niyetlenilmiş bir kekleme girişimi olabilir, olmayabilir de.
buradaki asıl sorun çin'de tuvalet kapısı olup olmadığı değil, konunun doğrudan penisin toplulukta görülme/görülmeme ikilemine bağlanması yani erkeklerin her fırsatta işerken yanımdakinin penisi benimkinden büyükse rezil olurum gibi saçma bir komplekse sahip olmasıdır. ve görünen odur ki bu kompleks çin gibi herkesten kısa insanların yaşadığı yerler için bile geçerli bir kabus olarak erkeklerin zihninde mevcuttur.

örneğin tuvalet deliğine beyti düzmüyoruz. bizde afiyetle yenebilirken çinde bu iğrenç sayılıyorumuş. kültür ne garip birşey. bende hiç yok mesela ama gıptayla bakarım.

öyle 3 gün biriktirip sıçmak hoş karşılanmazmış çin'de. efendi gibi düzenli yapman gerekirmiş tuvaletini.

taharet musluğu olmaması sebebiyle zor anlar yaşatandır. umumi tuvaletlerde peçete filan bulmak ta çok zor. çinliler için pek problem olmasa da bizler için sıkıntılı bir durum. mümkün olduğunca dışarı da tuvalete gidilmemeye çalışılmalı, illa gidilecekse mcdonalds gibi bir yerin tuvaletinin tercih edilmesi salık verilir. yanınıza bir paket ıslak mendil, bir paket selpak, mümkünse içine su doldurulmuş püskürtmeli powerade şişesi almanız faydanıza olacaktır.^* gelişmemiş şehirlerde ve köylerde kapısız tuvaletlerle karşılaşabilirsiniz ancak büyük şehirlerde görmeniz neredeyse mümkün değil. fakat kapısız tuvaletleri de dert etmenize hiç gerek yok, zira çin'de kimse sizin cinsel organınıza gözünü dikip bakmaz. hemcinsleriyle birlikte bulundukları ortamlarda^*** anadan doğma gezmekte sakınca görmeyen çinliler için alışılagelmedik bir durum değil. zaten saklamanızı gerektirecek bir durum yok, aksine göğsünüzü gere gere yayabilirsiniz. zira, çinlilerin çok büyük bir kısmını komplekse sokabilecek kudret penisinizin boyunda mevcuttur.

(bkz: çin'de tuvalet adapsızlığı)

keşke yapılmasaymış lan. ben hep samimi bulurdum bu çin'deki tuvalet ritüelini.

böyle yanında arkadaşın, muhabbet ede ede, belki eski günleri yad ede ede def-i hacet çok daha anlamlı bence. üzüldüm ben çinli arkadaşlarımızın adına, ne deyim.

belki tam oturdun baktın sigara bitmiş, hop hemen al yanındakinden. onda da mı bitmiş? bi yandakinden al amk. muazzamdı bence. üzüldüm bi kez daha.

bu âdâb ı daha önceden işitmeyenler için mevzuyu yerinde tecrübe ederek öğrenmek ufak çaplı bir şok yaşatabiliyor.

balayı tatili fırsatını uzak doğu seyahati ile değerlendirmeye karar vermiş olan yakın iki arkadaşımız uzun sürecek bu seyahat için ilk durak olarak çin'i tercih ederler..

ilk zamanlar bu başlıkta bahse konu olan çarpıcı gerçeklikten haberleri olmadan mutlu mesud etrafta gezinir ve çekik gözlü güleç insanlarla sen şakrak vakitler geçirirler.. her şey gayet güzeldir.. ta ki.... o sokak senin bu restaurant benim diye diye dolaşıp şehrin arka sokaklarında kayboluncaya kadar:/.. uzun süre dışarda kalmış olmanın sonucu olarak haliyle vucuttaki bazı atıkların atılması ihtiyacı kendisini hissettirmeye başlıyor.. çiftimiz sokağın birinde insanların girip çıktığı bir public toilete rastlarlar. tabi sıkışmış olmanın getirdiği stres hali ile kendilerini şanslı addeder ve tebessümler eşliğinde hızlı adımlarla o tuvalete doğru yol alıyorlar....

birbirlerine prens prenses muamelesi yapan, çiçeği burnunda çiftimizin şahit olduğu o manzara işte bu :)

siz bu kabinlerin bazılarının dolu, bazılarının önünde de sıra oluştuğunu falan farz edin. bu yolla onların yaşadığı gerçekliğe her ne kadar tavsiye etmesem de biraz daha yaklaşmış olursunuz:)