serin hikayeymis dedirten hede.
arkadaslar inanamzsiniz. gecenlerde tam metroya bindim, yanima birisi gelip buradan buraya nasil giderim diye soruyor. gel benimle dedim. beraber haritaya yuruduk. ama cidden hic yuzune bakmiyorum. herhangi bir turist zannediyoum. once sistemin nasil calistigini anlatiyorum, sonra bulundugumuz noktadan, istedigi yere nasil gidecegini anlatiyorum.
aman tanrim!!!!1111!!!one!!!birbirbir!!!
lan bu prenses elizabeth! uc buyuk dinden bildigim butun dualari okuyorum, cunku kadin kimleri devirmemis ki? ben kimim? sonra tesekkur edir elime 2 altin birakip ilerliyor.
sonra alarm caldi, kalktim ise gittim tabiki de.
başlık ucuz ama hikaye ışıltılı. gerçek olabilecek kadar doğal bir ısmarlama.
o değil de, ben bu sabah moda'da menemen yemek için niyetlenmiştim. şimdi, bu hikaye üstüne, fena dert oldu. sevabına biri yesin benim yerime. oyun atölyesine gelmeden, hani şu ufak dükkan..
bandellini ceket viralidir.
saat olarak çok doğru bir zamanda paylaşılmış hikaye. tam beyinler lapa kıvamında, bayram namazı civarları insanların bi dengesi bozulsun diye yazılmıştır.
bayram bayram içmeyin bilmediğiniz kimyasalları dedirten hikaye, lsd virali.
özet isteyenler :
şimdi bu adamın çok güzel ceketi varmış ve bu adam bu güzel ceketiyle illa menemen yiyecekmis . sonra ceketiyle beraber taksiye binip cihangir'deki elit bir mekana gidiyor ama o da ne? orada menemen yok. adam üzülüyor ceketi üzülüyor ve tam çıkarken köşe masada cem yılmaz'ı görüyor, tanışıyorlar cemle. onun da ceketi çok güzel ve cem garsona sesleniyor " sizin domates biberiniz yok mu? yumurtanız yok mu? yapın ortaya menemen canım " diyor ve cem'in sayesine bu iki güzel ceketli insan ceketini kıvırarak menemene epek banıyor. olay bu. adam mutlu, cem mutlu, ceket mutlu yani. finiş.