türkiye'de böyledir.
edit: aga kendiniz söylüyorsunuz "bunu bir demlik çay içmekten dişleri sararmış dedene de söylesene" falan diye... kastettiğim profil tam olarak bu yani; sobanın üstündeki sararmış alüminyum demlikte gün boyu çay kaynamaz mı anadolu köylerinde? "gel de çay koyak" diyen teyzelerin sesi şu an kulağımda yani...
kusura bakmayın ama çaya olan bu acaip düşkünlüğünüz köylü genlerinizden geliyor arkadaşlar; gerçekten öyle.
jakobs bi siktir git bir de seninle uğraşmayayım
tamam. sen suyu ısıt, olursa olur olmazsa çay demleriz.
çayı sevmek avamlık ise, avamız ikimiz de
bulgur pilavı da avam o zaman. sen içme o zaman
oysa asilzadeler isminde en az iki materyal ve bir işlem içeren içecekleri içerler.
(bkz:
siklamen buharında süzülmüş menenjit suyu)
o zaman yaşasın avamlık!!!
izafidir. bir yüzyıl önce kahve avam çay elegandı.
aman sen ejder meyveli sumuti iç, yalnız dikkat et ejder meyvesi asitlidir çıkışın yanmasın. sonra değil çay su bile sana kazıklı voyvodanın kazığı gibi gelir. not: bu tespitimi de çayımı yudumlarken yapıyorum hem de earl grey. siz seversiniz böyle antin kuntin ifadeleri.
çaykur turist çayı candır gerisi heyecandır.