lipton'un ozan güven'li reklamlarıdır. güldürmüştür. "bilimin buna getirdiği çözüm" ahahah :) "yakan top- yakar top"
yatay bandırmaçay ile sosyalleşmeçay harareti alır mıhöpürdetmek ya da höpürdetmemektoplantıda çay karıştırma gerginliğiedit: oha. konuyla alakam yok, ben sadece youtube'dan video geçişinde açılan "zorunlu reklamda" denk gelip de yazmıştım. vurmayın
sonra çay bize bir gerçeği daha öğretti ;
bekleyen her şey, soğur acır ve bayatlar...
(bkz:
çaylaklıkta beklemek)
ulan kanzuk, daha adamın uçağı amerikaya varmadı bile, bu nebçim reklam lan. ssg uyanıp yol yorgunluğunu atınca "vay babayın kemüğüne lan ganzuk, nettin olm lan sen!! " diye arar. gerçi kanzuk da durur mu, yapıştırır cevabı "sana ne lan sözlük benim artık. istediğimi yapacağım. binecem üstüne vuracam kırbacı"
hiç mi "mobilde nasıl görünür acaba" demediniz yahu. vay arkadaş.
adet yerini bulsun diye bir entry de ben girim bari.
çaylak teriminin pek bir yakıştığı reklam. hem çay iç hem lak lak yap. işte çay bu. ağzınızın bağını çözen çay.
çocukken çaylak kelimesini ilk duyduğumda çayla bağlantısı olsa gerek diye düşünmüştüm. bugün belki de bağlantıyı bu başlıkla kurmuş olurum. teşekkürler...
yıl 2011 falan, akrabalarla oturup çay içiyoruz artık saatlerce içmekten çay bitmek üzere. son bardak çayı almak için kuzenimle mutfağa yarış halinde gidiyoruz. her neyse ben daha çabuk ulaşıyorum ve istanbul ' u alan fatih sultan mehmet edasıyla çayımı dolduruyorum yalnız günün yorgunluğuyla beraber şeker yerine 2 tatlı kaşığı tuz atıyorum,sonra mutlu bir şekilde salona dönüyorum. kuzenime sırıta sırıta çaydan büyükce bir yudum alıyorum.tabi püskürtmem de aynı anda oluyor.salonda herkes gülmekten yerlere yatar bi durumda..sonra sakince bir deve kuşu edasıyla odama doğru gidip ortamı terk ediyorum.