türkiye'nin sayılı zenginlerinden, bir giydiğini bir daha giymeyen, camdan köşkünde hayattan, toplumdan uzak bir yaşantı süren insanı çağırıp "nedir bu ülkenin sorunu, hele fikir ver" diye sorarsan alacağın cevaptır. dua edin bülent hanım tevazu göstermiş, şahsına münhasır apron istese yeridir!

recep tayyip erdoğan’ın sanatçılarla yaptığı kahvaltıda görüşülmüş, ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan bülent ersoy'un rahat seyahat hakkıdır. kendisi haklı olarak söz alıp uzun uzun havaalanlarında vip'den geçme hakkının olması gerektiğini, uçaklarda daha geniş koltuklar istediğini anlatmış başbakanımıza.

“ülkeye mâl olmuş bir sanatçı olarak, havaalanlarında vip’den geçme hakkım var. sanatçı var, şarkıcı var. biz sanatçıyız ve sanatçı gibi davranılmasını istiyoruz. çok seyahat eden bir insanım. sanatçıların havaalanlarında vip’ten geçmesini istiyoruz”

http://haberturk.com/…=208489&cat=160&dt=2010/02/22

sonuna kadar haklıdır kendisi. hatta kendisine her seyahati için başbakanlık uçağının tahsis edilmesi gerekir diye düşünmekteyim anca sağlarız rahatını.

(bkz: bülent ersoy'un önünü kestiler)

verilmesi gereken haktır. hatta bence pistleri de dilediği gibi kullanmalıdır. bu kadar uçtuysa yakında bi yerlere konması gerekir netekim.

bülent ersoyla aynı havaalanında beklemek cidden normal yolcular için de büyük bir sorundu.ama tüm yolcular vip'e geçemeyeceğine göre sadece bülent ersoy'u almaları herkes için en hayırlısı olurdu sanırım.

(bkz: bülent force one)

^*-ben sanatçıyım, havaalanından vip geçmem lazım.
^*-şimdi sana bir şey derdim tvlerde bip geçer.

bülent hanım olayla ilgili açıklama yapmış;

"sayın başbakanıma o gün, 'allahın lütfuna mazhar olmuş bazı insanlar vardır. ses güzelliği gibi, oyunculuk kabiliyeti gibi, sanat ruhu gibi meziyetlere sahip bizler, yani sanatçılar sade vatandaşlardan farklı insanlarız. bizler vatanımızı yurtdışı sahnelerinde temsil ediyoruz. dolayısıyla yeşil pasaport sahibi olmak, vip salonundan rahatça geçmek, yahut sağlık sorunlarımızın devletimiz himayesi altında olması gibi haklara sahip olmamız gerekmez mi?', dedim"

ben de bunun üzerine vay be diyorum, özrü kabahatinden büyük olmak böyle bir şey olsa gerek..

(bkz: rabbime sordum vip dedi)

"bu kadın kafa buluyor bizimle yahu" dedirten haktır. gerçekten bülent ersoy dünyaya kocaman bir nanik yapıyor gibi bir hisse sahibim artık. çakma pırıltılı taşlarla kocaman "rich" yazılı kemer takmalar, imitasyon takılara pırlanta muammelesi yapıp "üstümde bir apartman taşıyorum, zengin kadınım ayyh" havalarında göz süzmeler, elle yapılan meme silikonu kontrolleri, 17 yaşında genç kız halleri, paris hilton'a öykünmeler, drag queen'lerde bile benzerine rastlanmayan makyaj örnekleri göz önüne alındığında "abartı" unsurunu kullanarak kendini korumaya ve kimlik edinmeye çalıştığını düşünmekteyim.
ama bir yandan da bu kadın zamanında askerlik, güneydoğu ve savaşla ilgili kendi kulvarındaki "sanatçı"ların hiçbirinin söylemeyi bırak, düşünmeye bile cesaret edemediği ya da kafa yormadığı şeyleri en çok izlenen pespaye programların birinde dile getirmekten de geri kalmamıştı. kısacası şaşırtmaya devam etmektedir. şimdi de rte'den havaalanında vip geçiş hakkı talep etmektedir. ama ben şuurunu yitirdiğini değil de yine abartı sanatını konuşturduğunu düşünmekteyim. eh bülent ersoy olmak da kolay değil di mi şekerim?