onca parayla o hayvancağızların vebalini bile bile sırtına geçirmek omuzlarında taşımak... kürk değildir o, soykırım anıtıdır.

çinçilasının değil, parasının kafama takıldığı kürktür. kadın 250 bin lira vermiş la. o paraya kaç insanın hayatı kurtulur, kaç yaraya ilaç olunur. yemişim çinçilasını.

250.000 tl bir daire parası... vay vay vay ... bir de öldürülen hayvanlar ... midem bulanıyor !

"sırtındaki o kürk, asıl sahibini bile hayvanlıktan kurtaramadı."

(bkz: bektaşi)

50 adet çinçilanın kraliçe çinçila için kendini feda etmesi sonucu oluşmuştur.

(bkz: kürke karşı olanların et yemesi)

''kürk değil, %100 canlı''dır.

bülent ersoy'un "türkiye'de bir tek bende var" diyerek övündüğü kürk. bir kürk için o kadar hayvanın katledildiğine mi yanalım, bir kürke verilen 250 bin liraya mı yanalım bilemedim. komple israfsın be kadın!

kendisinin ihtiyac duymadigi kurktur. bu sebeple de en siddetli bicimde kinanmasi gerekendir. kurk bir ihtiyac olabilir evet. ama bahsettigim ihtiyac rusya, ukrayna, norvec vs. gibi soguk iklime maruz ulkelerdir. ben sahsen hala halk tabiriyle puhavik denilen elyaf montlardan kullaniyorum ama yasadigim sehirde isi -25 c'nin altina nadiren dusuyor. idare edebiliyorum. ancak isi -35 c'lere kadar dustugunde gercekten bir kurke ihtiyac duyuyorsunuz. yalniz super iklime sahip yurdumda, bu gibi sadece gosteris meraki yuzunden kurk giymenin tanimini sozlukte yapmak istesem, yapacagim son tanim olurdu heralde.

edit: ha bi de televizyonda sagda solda surekli insallah masallah allahin izniyle filan diyerek dolanan bu sahsin okumasi acisindan bir link paylasayim istedim.

not: sakirt degilim efendim. biz anlatinca anlamayana kitapla yol gosterelim istedim

(bkz: hayvan katliamı)