bu ülke bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin
Next (2) - Last Page (4)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

doğrusu "burası bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi" olan tezer özlü sözünün sözlüğün 50 karakter sınırına uydurulmuş hali.
hüzünlü hayatına bütün saygım bir yana şunu demek istiyorum: aferin, ne güzel düşünmüşsün.
madem bu kadar güzel düşünmüşsün bu fikri biraz daha ileriye taşıyalım. bugünlerde bu sözü alıntılayıp duranlar
a) ya avrupa birliği'nde, amerika'da falan demokrasi olduğunu düşünen hamsalak * liberallerdir.
b) ya da dünya ülkelerinin çoğunun bu halde olduğunu, en kaba tarifiyle "iyi şeyler isteyen insanlar"ı öldürmek, olmazsa süründürmek istediklerini bilen kiniklerdir.
a şıkkındakilere diyecek bir şey yok, devam etsinler. daha az umutsuz vaka olan b şıkkındakilere gelelim. o zaman bu sloganı şuraya taşımak lazım: "bu dünya bizim değil bizi öldürmek isteyenlerin dünyası"
bu halde de tek olası çözüm intihar, yani ölüm olur. biz ölüm isteyeceksek bizi öldürmek isteyenlere niye bu kadar gıcık oluyoruz ki?
sonuç: oturun oturduğunuz yerde, ülkenize laf etmeyin.
e bunun saçma olduğu zaten belli *. demek ki bu sloganı öyle sağda solda tekrarlamanın manası yok. salakça bir laf, ilk söyleyenin edebi ve insani kişiliğini tenzih ederim, herkes saçmalayabilir sonuçta.
tam tersine, bu ülke bizi öldürmek isteyenlerin değil bizim. bu ülkenin günlük hayatını onlar üretmiyor (mesela buğdayı onlar biçmiyor, ekmeği onlar yapmıyor, ekmek kamyonunu onlar sürmüyor), bu ülkenin insanını onlar sevmiyor (zaman zaman onların düşünsel ağlarına takılsalar bile), o zaman bu ülke neden onların olsun.
senin dediğin ülke değil devlet.
bu ikisi arasındaki farkı bilmiyorsan da oturup politika konusunda klavye oynatma bir zahmet.

edit: zamanın ötesine gönderilmiş entry, ama gezi günleri bu ülkenin bizim olduğunu herkese gösterdi, edebi bir umutsuzluğun yerine fiili bir umut getirdi. bu yüzden sokaklarda tezer özlü'nün bu özlü sözünü değil bu halk bi harika dostum yazılarını gördük.
16 favorites - -
bir arada yaşamak, bu cümleyi kurdurtan koşullar oluşup olaylar yaşanınca, korkunç zor gelir insana. hayır, bu kişilerle, insan olamamışlar kalabalığıyla yaşamak istemiyorum deseniz de, gidilecek bir yer de yoktur.
5 favorites - -
2 favorites - -
benim entry'yi zamanın ötesine göndermişler ama gezi direnişleri sırasında "şu kadar yaşındayım ilk kez ülkem oldu", "bu halk bi harika dostum" şeklindeki yaygınlaşan ruh hali, yazılanların zamanın ötesindeyse bile, en fazla birkaç ay ilerisinde olduğunu gösterdi.
0 favorites - -
0 favorites - -
0 favorites - -
seçim sonuçlarına göre, bugün pek çoğumuzun bir kez daha idrak ettiği gerçeğin söze vurulmuş hali.
2 favorites - -
maalesef öyledir.
1 favorites - -
gezide birebir sokakta, ön cephede aktif mücadele etmiş olanların hemen kavradığı, o veya bu sebepten mücadelesinde şiddete direk maruz kalmamış olanların 2014 mart seçimlerinde demokratik alanlara özel harekat timleri, polis ve şiddetle tecavüz edilmesinden sonra yavaş yavaş idrak ettikleri durum.

hukuğun olmadığı bir yerde suç yuvası haline gelmiş yönetimlerle mücadele etmeye çalışan halkın hammurabi kanunları kaosu getirir. bu açık bir gerçek. çok çetin geçecek bir döneme girdik artık. bu da kesin. karşımızdaki kriminal durum nefes aldırmıyor, doğru düzgün etik ve demokratik işleyecek bütün çözümleri, iyi niyeti gayet vahşi bir şekilde yok ediyor.

şiddet ve tiranlık, direnişle karşılanacak bu da açık bir durum. bu yüzden hukuk ya şimdi ya şimdi!

unutmamak lazım çözümsüzlüğün olduğu çaresiz durumlarda iyi niyetle davranmaya bile çalışsak suç suçu besler. bu kaosu kaldırabilecek kadar güçlü bir ülke miyiz sosyo-ekonomik açıdan?

yine de onca kaygıma rağmen gezinin başında yazdığım bir şeye referans veriyorum. (bkz: #34206730) kabul flashmobolayı artık geçerliliğini yitirdi ama son paragraftaki mesleki dayanışma hala önemini koruyor.
1 favorites - -
ben tezer ozlu'nun bu sozunu cok farkli yorumluyorum. bu soz politik bir elestiri olmak durumunda degil. gerci tezer ozlu'nun bu sozu nerede ve ne icin soyledigini birinci agizdan okumadim.

bu ontolojik kaygiyi derinden hisseden birisinin agzindan cikmis. geleneksel yapi ile modernlesme arasinda kalmis ve sizofrenik patlamalarini her alanda gosteren(ister baski isterse ozgurluk mucadelesi olsun) bir toplumun icinde bogulmus tezer ozlu tarafindan.

ister paternalist aile yapisinin temsilinden isterse de woodstock ozentisi sig hareketlerden kaynaklansin; bu ulkede ontolojik sorusturma; memur zihniyeti ve cicek cocuk sizofrenikleri tarafindan oldurulmektedir.

bu da tamamen oznel olan, nacizane yorumumdur.
2 favorites - -
Next (2) - Last Page (4)