cogalmalarina izin verirken bana mi sordun yarraaam diye karsilik verilmelidir bu dunyaya.
araştırmacılara göre son yüzyılda nüfus artışı fazla olmayacak. dünyada çocuk sayısı 2 milyarda durmuş durumda. 100 sene sonra da 2 milyar çocuk olacak. çocuk sayısının sabitlenmesi demek yetişkinlerin toplumda daha fazla yer edinmesi ve gelişimin daha da hızlanması demek.
şimdilerde dünya'da hayat beklentisi 70 yaş, popülasyonun %80'i okuryazar, aşırı yoksulluk giderek azalmakta ve 20 senede yarı yarıya azalacak. 1965'te 5 çocuk yapılırken dünya ortalaması şimdi 2,5.
şimdiki zamanda kabaca 1 milyar insan amerika'da, 1 milyar avrupa'da, 1 milyar afrika'da ve 4 milyar insan asya'da yaşamakta. 100 sene sonra dünyada 1 milyar insan amerika'da, 1 milyar avrupa'da, 4 milyar afrika'da ve 5 milyar insan asya'da yaşayacak.
veriler bilinenin aksine iyiye gidildiğini gösteriyor.
1800'lerde 6 çocuktan 4'ü yetişkin çağlarına gelemeden ölüyordu. sanayi devrimiyle popülasyon patlama yaptı. sebebi daha çok çocuğun hayatta kalmasıydı.
1900'lerin başında 4 çocuktan 2'si hayatta kalabilirken 1960'ta bu oran 4'e 3 oldu. şimdiyse 2'de 2. artık daha fazla çocuk hayatta kalıyor.
bangladeş hakkında kadın başına kaç çocuk düşüyor diye sorsam ve şıklar;
a)2,5
b)3,5
c)4,5
d)5,5
olsa çoğu kişi a şıkkının doğru olduğunu düşünmeyecekti bile. hele ki üniversiteliler a şıkkını daha az işaretleyecekti.
bir kaç yüz milyon tanesini götüne sokması gerek gerçekten evet.
grip, ebola gibi salgınlarla ince ayar çekecek dünyadır. nüfus yoğunluğunun çok olduğu yerler, salgınların kolayca başladığı yerlerdir. afrika'da aşırı nüfus artışı olmasaydı, yağmur ormanların içine kadar girerek, ebola ve aids gibi hastalıklar ortaya çıkartılmazdı. asya'da yağmur ormanları az olsa da, grip salgınlarının doğum yeri olmaktadır. dünyanın nüfusça daha az olan yerleri güvenli görünse de, neden oldukları mülteci sorunları ve ulaşım kolaylığı, ölümcül salgınları ayaklarına getirecektir.(tabi o zamana kadar, 3. dünya savaşını çıkarmazsak.)