boykot
Next (2) - Last Page (33)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

--- spoiler ---

türk milletinin son 4-5 günde tanıştığı halkların en büyük silahı.
--- spoiler ---

neöyy? oha!

türk milleti 20. yy'a en cok boykot yaparak girmis millet olabilir. benim burada alman sehir kutuphanesinde denk gelecegim meshurlardan biri 1908 buyuk boykotudur.

ulu hakanimiz yuceler yucesi abdulhamit han hazretleri efendimizin zamaninda, 5 ekim 1908'de, ayni gun icinde hem avusturya bosna'yi isgal edip hem de bulgaristan "behlul kacar ;)" deyip bagimsizligini ilan edince elde yok basta yok. ordu yok, donanma yok. dusunun bir devletsiniz(!) ama bunlara verebilecek hicbir cevabiniz yok. e boyle olunca osmanli halki kendisi olayi sahiplendi ve izmir, selanik ve istanbul basta olmak uzere avusturya ve bulgaristan menseili hicbir urun satilmaz oldu. ha bu bir seyi degistirmedi ama avusturta ekonomisine ciddi darbe vurdu. ayrica ilk kez "milli iktisat" fikri gelisti.

bunu birbirinin pesisira 1910 girit boykotu, 1911 italyan boykotu, 1912 balkan boykotu ve 1914 ermeni boykotu izledi. bunlar buyuk katilimli boykotlardi.

osmanlinin kendi niteliklerini dusununce giderayak bu kadar genis bir boykot kulturu olusturmasi anlasilir bir seydir. dedigimiz gibi ordu yok donanma yok. 2 sene once bagimsizligini ilan eden bicirik karadag bile savas ilan edip osmanliyi yeniyor. yapilabilecek tek sey de halkin inisiyatif kullanip tepki vermesi oluyor.

turk milleti tersi pis olabilen bir millet. aklini kullanabildigi ender anlara denk getirirse cok can yakar ve oyle ya da boyle bir medeniyetin, bir kultur birikiminin cocugu. bu baglamda boykot konusunda kralini yapar.

kralini yaparsiniz. ve zaten son sansiniz.
8 favorites - -
ben 39 yasimdayim. neredeyse orta okuldan beri piyasayi bilirim tanirim. hayatimda ilk kez birden fazla dizinin yayina hazir bolumleri oldugu halde yayinlanmadigini ogrendim. kulaklarima inanamadim.

hani stok bolum yoktur, yetismez bin turlu sey olur da dizi yayinlanmaz ama reklam verenler reklam vermiyor diye yayinlamamak?

bu eger surerse uzun vadeli etkilerini dusunemiyorum. hele bir tanesi kafa dizi yani. digeri de ilk on icinde.
7 favorites - -
günümüz şartlarında boykot bireyin tek silahıdır.

boykotun ne olduğunu anlamak için bağlamın ne olduğunu irdelememiz lazım. güve yakalamak isterseniz, bir ışık kaynağı bulur ve sonra etrafına file geçirirsiniz. güveler ışığa çekilir, siz de bunu kullanırsınız. arı yakalamak isterseniz, şekerli su koyarsınız bir şişeye. arının karakterini arıya karşı kullanırsınız.

doğada her şey bir şeylere çekilir. bunu kullanarak da her şeyi yakalayabilirsiniz. yakalamanın karakteri değişebilir. köleleştirmek de yakalamaktır, doğrudan yemek de, üreticilik yapmak da.

avladığınız şey şehirli insan olsaydı ne kullanırdınız? ne sever ortalama şehirli insan? neleri değerli bulur? mesela bir akasya değerli midir şehirli insan için? yoksa eczacılık diploması mı değerlidir? cinsellik kullanılabilir mi? her şeyi seksi kadınlara söyletsek daha mı fazla izleniriz?

etrafımızdaki her şey bizim bir zayıflığımızı sömürme prensibiyle çalışmaktadır. iyi veya kötüdür demiyorum. altta yatan prensip budur. emo kültürü de buna dayanır, düğün endüstrisi de, üniversiteler de. devlet sistemi bile buna dayanır. içimizdeki bir isteği belirler ve onunla bizi yakalar tüm sistemler. sıcak olma isteği. dışlanmama isteği. sevilme isteği. seks yapma isteği. yeme isteği. daha çok yeme isteği. bolca şekerli yeme isteği. yorulmama isteği.

bunlar birikir. daha çok birikir. ve birikene baktığınızda sadece en üstte ne varsa onu görürsünüz. en son hangisi başladıysa. sigara mesela. herkes sigara bağımlılığının farkında. sigara bağımlısı olduğunu bilmeyen yoktur mesela. ama uyku bağımlısı veya görsel içerik bağımlısı olduğumuzun farkında değiliz çoğumuz.

bazen bu birikenler bireyi delirtir. bir ucu henry david thoreau'dür diğer ucu ted kaczynski ve ivan illich'tir. the mosquito coast'tur. (okuyun, izleyin, araştırın diye renklendiriyoruz bunları.)

yakalanan şehir yumuşakçaları olarak yapabileceğimiz tek şey kendimizi değiştirmektir, davranışlarımızı, duygularımızı, çekildiğimiz şeyleri... başka hiçbir şey yapamayız. çekildiğimiz şeyleri değiştirince mecburen yakalandığımız şeyler de değişecek. alman'ın çekildiği şey farklı olduğu için siyaseti farklı mesela. bizim siyasetçilere çekilmiyorlar. futbolu, sanayisi, tarımı, ormancılığı, mühendisliği... hepsinde başka şeylere çekildikleri için farklılar bizden.

boykot işte budur. bireyin tek silahıdır. sizin dandik televizyonlarınızı zaten izlemiyorum diyebilmektir. bir litre sıvıya kimse kusura bakmasın 15-16 lira veremem
diyip birayı bırakmaktır. kendi yoğurdumu yaparım diyip tüm kalitesiz süt ürünleri üreticilerine postayı koyabilmektir. internet çağında şu gazete şu gruba satıldı diye sürekli kafa yoruyoruz mesela. atv, kanal d, trt yandaş oldu falan diyoruz. o kalitesiz içeriğe yönelmemiz gerektiğini sanıyoruz. kendimizi değiştirmek yerine aynı ağa takılıp duruyoruz ve bu ağ çok kalitesiz diyoruz.

boykotu başkası için yapamayız. boykot kendimiz için olmalı. daha kaliteli yoğurt yemek bira içmek için olmalı. daha kaliteli bilgiye ulaşabilmek için olmalı medya boykotu. bu içimizden gelmeli. ben artık istesem de okuyamıyorum, izleyemiyorum cnn falan. eskiden 5-6 saat izlerdim bazen. kalitesizliğin bir kere farkına varınca içimden bile gelmiyor o içerikle zaman kaybetmek.

işte tam da bu yüzden çok da güçlü bir silahtır boykot. bir şeylerden tiksindiğiniz anda artık çok zordur karşı tarafın buna önlem alması. biz bugün toplum olarak sözde tiksiniyoruz her şeyden. makam arabalarını eleştiriyoruz ama elimize para geçtiği an 150 binlik araba almaya çalışıyoruz. veya 200 binlik araba sahibi olmayı değerli bir şey sanıyoruz. gözümüze batmıyor o israf.* ortalama alman pahalı arabaya çekilmiyor. ortalama türk çekiliyor. işte bu yüzden ortalama alman'ı yakalamak için ürettikleri siyaset ağı ortalama türk'ü yakalamak için ürettiklerinden çok daha özenli, ayrıntılı, nitelikli.

gerçekten topluca tiksinebilirsek her şey o kadar kısa sürede değişir ki. samimi şekilde gökdelenlerden tiksinseydik bir tane bile olmazdı etrafta. ama toplumun büyük kesimi içten içe hayran gökdelenlere. o plaza hayatına, rezidanslara gıpta ediyor. onları izleyerek büyümüş, güzel sanıyor onu. 500 metre kare beton üzerinde 50 kat insan yaşaması avrupai ve çekici geliyor. avrupalı bunu yapmıyor ama ona rağmen avrupai.

cnn satılmış, birinci lig yandaşların elindeymiş, fener başkanı şu olmuş, pınar grubu şöyle açıklama yapmış... bunların sonu gelmez. biz samimiyetle çirkinliklerden tiksinmeliyiz sadece. böyle bireylerden kurulu toplumlar merak etmeyin her türlü düzlüğe çıkarlar.
23 favorites - -
düşünenin ciddi ciddi gerizekalı olduğu olay. ha millet ittifakı'ndan böyle bir açıklama gelir eyvallah ama muhalefet partileri çalışırken boykotu düşünen de salaktır. bunu dile getirenlerin dertleri rejimi meşrulaştırmamak ama bu adamların zaten meşru olma gibi bir dertleri yok. sen yeni zelanda'da finlandiya'da falan yaşamıyorsun. boykot edersen mhp ile beraber kendileri çalıp kendileri oynarlar. zorluktan kurtarır ekmeklerine yağ sürersiniz anca.

tiner dünün konusuydu ama hala esintileri görülüyor. kafanıza tuğla düşmüş gibi konuşmayın.
11 favorites - -
disiplin ve kararlılık istediği için yapması zor, zamanla tavsaması ve unutulması ya da üşengeçliğe kurban gitmesi muhtemel bir protesto şekli. disipliniyle ve hafızasıyla öne çıkan bir millet olmadığımız için pek güvenemiyorum :) ama çarşaf çarşaf listeler yerine iyi seçilmiş az sayıda hedefe odaklanılırsa ve zaman içinde yeni isimler listeye eklenirse rahatlıkla yapılabilir ki kahveci özelinde gördüğümüz kadarıyla başarılı da oluyor. böyle giderse herkes başarının tadını alıp motivasyonunu yüksek tutabilir ve bir sonraki hedefe yönelebilir.

listedeki isimlerle bir alışverişim olmamış çünkü zaten gezi döneminden beri yandaş ve yandaşlara geçmiş işletmelerle ilişkiyi kesmiştim :) turkuaz medyayı ve ne olduğunu bilmeyen insanlar olması mesela şu an çok tuhaf geliyor bana. gezi demişken, o dönemin sabık işletmesi kızılkayalar'ın boykot edilmesi mesela başarısız olduğu için, bunu bile beceremeyen insan topluluğundan bir halt olmaz diye hüzünlenen çok insan olmuştu.

o dönem gezi protestolarının sahibi yoktu. paraya ve tüketime aç insanların akın akın para harcadığı bir dönemdi ve insanlar gidişatın nereye olduğun idrak edemiyordu. pek sallamamışlardı. gezi meselesi tam anlamıyla ortada bırakılmıştı. sahip çıkmaya çalışanlar da kendi çıkarları için abuk sabuk işlere kalkışmaya başlayınca güven kaybolmuştu.

şimdi en azından yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmış, ülkenin en eski siyasi partisi konuya sahip çıkınca insanlardaki şevk artmış. para da eskisi kadar yok, alım gücü yerlerde. bu bakımdan ideal ortam :) boykot fikrinin ve süregiden boykotun altını oymak için karşı cenahın her gün ayrı bir şey yumurtlamasından, canhıraş ağlaşmalardan ve hatta tehditlerden anlaşıldığı kadarıyla bu kez boykot tam yerine denk gelmiş, ses getirmiş durumda. unutmamak lazım ki şu an ekonomik buhran içindeyiz ve herkese yetecek mali destek yok. yani durum bu bakımdan da 2013-2014'teki gibi değil. o zaman birilerinin sahip çıktığı katiller bile ihya olmuştu. şimdi iktidar küçülen pastayı herkese yetiremediği için ha bire vergilere yükleniyor ve yine de yetiremiyor. bir haftalık maliyet, sırf doları oynatmamak için 30 milyar dolar. boykotla ağlaşan şirketleri susturmak için para yok yani. o yüzden şu an hiç olmadığı kadar uygun bir an. elbette karşı taraf da işleri sulandırıp rayından çıkarmak ve dikkatleri dağıtmak için elinden geleni ardına koymayacaktır. abuk sabuk boykot önerileriyle çıkan muhalif görünümlü şaklabanlar da cabası.

bir de bu boykot işinin diğer yüzü var. türkiye'de örgütlenme konusunda en başarılı grup dincilerdir. osmanlı zamanlarından kalan bir birikime sahip oldukları ve üretime sıfır katkı sağlarken tüketimi toplumun sırtına binerek ve ayrıcalıklı bir yer edinerek sağlamanın tadına vardıkları için motivasyonları da yüksektir. bunlar 1980'lerde, 90'larda şehirlerde tutunmaya çalışan muhafazakâr grupları örgütlerken, sadece birbirilerinden almayı, dışarıya yani kendilerinden olmayanlara da satmayı bir kural haline getirmişlerdi. (tek etken, hatta en önemli etken bu olmasa da) kısmen bu sermaye birikim modeliyle siyaseti, cemaatleri, tarikatleri finanse edecek kadar büyüyebilmişlerdi. özetle bizzat bugünkü siyasal islamın kökenindeki hareketler boykotu bir tür hayat tarzı ve ekonomik büyüme aracı olarak kullanmışlardı. şimdi ağlaşmalarına bir de bu gözle bakmak lazım. paranın akışını böyle radikal şekilde kontrol eden halkın yapabileceklerini kendileri gayet iyi biliyor .
14 favorites - -
boykot kitlelerin elindeki en büyük güçlerden biridir, çünkü kolektif bir güçtür. bunun farkında olmak, hepimizi bir nebze daha özgürleştirir. mesela "panikleyenlerde bugün" sıralı tam liste:

(bkz: 25 mart 2025 espressolab'in açıklama yapması)
(bkz: hükümetten arka arkaya gelen boykot açıklamaları)
(bkz: boykot çağrısı çok tehlikeli bir yaklaşım)

birkaç gündür yayınlanan listeler ve sosyal medya paylaşımlarıyla gözlemlediğim şu; d&r, mado, kızılkayalar, bambi (ki listelerde unutulmuş), pınar, penguen medyası zaten gezi döneminden beri protesto ediliyordu da sanki bazılarını ilk kez duymuş gibi davranıyor insanlar. "akpliler zaten kitap okumaz şimdi boku yedin d&r" diyen mi ararsın, "daha da madoya gidersem ne olayım" diyen mi? evladım biz bu adı geçenleri 2013 yılından beri boykot ediyoruz. bazılarınız acaba gizli gizli kızılkayalardan ıslak mı gömüyordu çaktırmadan? yıllardır yemedik, ölmedik de. hâlâ penguen medyası için "nasıl yayınlamazlar yaaaa?" diye şaşıran var, ben de buna şaşırıyorum. demirören avm, milli piyango ve demirören'e ait her şey de uzun süredir boykot listesindeydi. hatta demirören avm inşaat sürecinde de tartışmaların konusu olmuş ve açılış tarihi olan 17 mart 2011'den beri boykot listesinde. yeni eklenenler sadece espressolab, kamil koç oldu benim görebildiğim kadarıyla.

gücümüzün farkında olalım. "aman sadece ben almasam ne olacak?" demeyelim. çünkü (bkz: montgomery otobüs boykotu), mohandas karamçand gandi'nin (bkz: tuz yürüyüşü).

edit: espressolab için malum fotoğraf bilinir olalı epey zaman olmuştu ve zaten boykot ediliyordu da geniş bir kitle bilmiyordu. artık bildiğinize göre, ne yapmanız gerektiğiniz de biliyorsunuz.*
8 favorites - -
ne kadar türkiyeli marka varsa, bu markaların tanıtımını doğrudan ve dolaylı yoldan kimler yapıyorsa, hangi gazeteci/ünlü/fenomen/soytarı türk yerine ısrarla türkiyeli diyorsa bu ülkeye vatandaşlık ve gönül bağı olan herkesin boykot etmesi gerektiğini düşünüyorum.
9 favorites - -
hikâyesi pek hoş olan bir kelime.

ingiltere tarihinde yüzbaşı charles cunnigham boycott diye biri vardır. emekliye ayrılınca irlanda'nın mayo bölgesinde geniş toprakları olan bir ağanın vergi toplayıcısı oldu. ağa, ingiltere'de oturuyordu.
1880 yılında hava son derece kötü gittiğinden köylü, büyük sıkıntılarla karşılaştı, elinde ertesi seneki tohumluk için ayrılacak hubûbat dahi kalmadı. fakat tahsildar boycott, köylünün ağaya olan borçlarını meteliğine kadar ödemelerinde ısrâr edip, ellerindekilere haciz koydurmaya çalışınca, köylüler, boycott'a karşı mukabil tedbirler aldılar: onun ingiltere'den gelen mektuplarını vermediler, evindeki erzâkını çaldılar, ve diğer şekillerde onu rahatsız etmeye başladılar.
durumunun kötüleşeceğini anlayan boycott selâmeti ingiltereye kaçmakta buldu. işte dilimize de geçen boykot kelimesi yüzbaşı boycott'a karşı irlandalı köylülerin giriştikleri bu hareketten gelir.
3 favorites - -
saian'ın dilimizi biliyor adlı albümünden vurucu sözlere sahip mükemmel bir şarkı.

açlık fakirin kankası işssizlik can tarlası
özelleştiğimizden beri hastane kan bankası
uyum süreci dedikleri köleliğin ön tekeri
emekçiye yapıştır 4c’yi göm öylece tekeli
öğrencinin harcı sırtında olur bir ateş topu
panzerler ve pankartlar biber gazı polis copu
kaldırmaz ki kıçını kimisi dünya ona tatlı
üniversiteler sizin değil bilimin diyene gözaltı
kaçılın! bu da rap müzikle gelen açılım
15.madde kalksın dinsin acısı kaçılın
ülke benim dil benim fakat karnımda sancı
zira beni eğittiniz dil benim değil yabancı
fetva verir der ki faiz haram alma asla
birisi çıkıp cevap versin kimin lan bank asya
salya sümük ağla ormanındayız biz karlıkayın
yaşadığın çiftlik kimin baksan o da fbi’nin

babama sordum dedim ki sen nasıl babasın be more
ne gemim var benim ne de çürük raporum be more
bizim burada askerden kaçana hain derler
nedense mayın tarlasında hep gariban terler
memurdaki kazık kalır ingiliz’e yalı
asker etine saplanan mermiler amerika’nın malı
işsiz kalmazdım belki ben de olsaydım mürit
üç buçuk milyon işsiz çöz bunu al bol münit(minute)
sanatçı demeye dilin varmaz hepsi dalkavuk
grev hakkı bizim ağır yaramız üstü kan kabuk
cici çocuklara gelir tavrım biraz arogan
siz caddede tur atın biz tandoğan’da slogan,
yozlaşmanın nedeni cinsel toplumsal baskı
cinsi ayrımcılık bizim alnımızda yazgı
hepsi bizim kavgamız ana bacı soy sop
ben saian sakulta yani türkçe sözlü boykot
(bkz: copy paste)
2 favorites - -
müslüman boykot etmez, müstağni olur diyor saadettin ökten.

yani ben aslında filanca şeyi seviyorum, ama şimdi falanca durum var, o nedenle kahrolsun filancalar, ben bunları bir süreliğine kullanmayı bırakıyorum demez.

müstağni olur. yani falancanın filanca ürünüyle işi bile olmaz. ihtiyaç duymaz. oraya bakmaz. gündemine dahi almaz.

boykot, coca cola, pepsi vesaire ben bunları seviyorum. ama ı-ıh şu sebeple içmem demek.

ötesi var.

ben bunları almıyor, bunların yerine le cola, sarıyer cola filan alıyorum; starbucks'a gitmiyorum, bunun yerine espresso lab'de takılıyorum şeklinde ivmelenen bir akım var.

oysa siyonizm, bir ürün, bir devlet olmanın ötesindedir. bir hareket sistematiği oluşturur. çok boyutlu ve uzun vadeli şekilde bakar işine. sen boykot ediyorum sanırsın. yine ona kazandırırsın da farkına bile varmazsın.

ismini koyamadığın, senin değildir. cola, burger vesaire. bunlar senin olamaz.

taklit daima aslını yaşatır.

sen boykot ayağına cola içiciliğini artırıyorsun. yaygınlığına destek veriyorsun. oysa o yerli colalar birer çakma. bugün var yarın yoklar. bu böyle. ismi dahi sana ait olmayan bir şey cola. asitli meyan kökü şerbeti yaptık diyemeyecek kadar kompleksli bir elden çıkan bir ürünü yüceltiyorsun. günün sonunda kazandırdığın pepsi ve coca cola. amerikan kültürü. siyonizm. farkında değilsin.

espresso lab ya da. starbucks çakması. ismi, dokusu, ürünü. hiçbir şeyi sana dair değil. diyelim daha iyi starbucks'tan. ne değişir? sana dair mi? değil. gizli batı hayranı, kompleksli bir zihnin yumurtladığı başka bir şey. anadolu değil. türk değil. islam değil.

deccal, tek vatan, tek millet, tek dil der.

sen daha kendi kültürüne, sosyal ve genetik dokuna uygun bir şey yapmıyorsun.

bu içecek senin içeceğin değil.

senin sosyal genetiğinde cafe mantığı yok. sen anglo-sakson değilsin. ama üçüncü sınıf bir anglo-sakson gibi yaşamayı matah bir şey sanıyorsun.

dilinden, dokusundan utanan adamsın. boykot diyorsun.

yürü oradan uzağa.
16 favorites - -
Next (2) - Last Page (33)