kiraya vermeyeceksem vergi caydırmaz zaten. kaldı ki ne barınma sorunundan bahsediyorsun ? ha beleşe kira. bulamıyorum diyorsan zaten doğrusu bulamaman.

bu tarz başlıklar, türkiye'nin neden gelişmiş ülke seviyesine çıkamayacağının net göstergesi.

kimseye “boş evini kiraya vermedi diye ceza verilsin” demiyorum. ama vergi sistemi buna göre düzenlenmeli.

gelişmiş ülkelerde boş ev oranı %2-5 aralığındayken türkiye’de, iyimser tahminle, %20 civarında. ve ilginci, bununla ilgili güvenilir bir istatistik bile yok. muhtemelen ucu yanlış yerlere dokunduğu için o alana kimse girmiyor.

istanbul’da kabaca 15 milyon konut olduğunu varsayalım. yüzde yirmilik oran beşe düşerse bu kiralık ev arzının iki katına çıkması anlamına gelir ve piyasayı düşürür. ama tabi ki bu ceza ile değil uzun vadeli ve adil vergilendirme planlarıyla başarılabilir.

şurada chatgpt’in türkiye ve gelişmiş ülkelerin konut vergisi sistemlerini karşılaştırdığı tabloyu bırakıyorum. kendiniz yorumlayın.

hatta işi bir adım öteye taşıyayım: türkiye’den rekabetçi teknoloji ürünleri çıkmamasının bir nedeni de bu vergi sistemi. çünkü halkın yatırım refleksi sadece eve ve altına yönlendirilmiş durumda.

bu saçma düzen, oynak rayiç bedelleri de besliyor. kimse aldığı sattığı evin gerçek vergisini vermiyor.

ve iddia ediyorum, para babaları istanbul depremini dört gözle bekliyor. garibanın yıllarca borçla aldığı ev yıkıldığında, sağ kalırsa, dask’tan evin değerinin belki yirmide biri kadar para alacak. onunla da gidip boğazda bir 50’lik içebilecek ancak. sonra o arsaların üstüne yine onlar yeni, daha pahalı evler dikecek.

insanların mal mülkü üzerinde zorbalık olmaz, o evi siz vermediniz ona

alan insanla birlikte mi kazandınız? ne bu sizdeki sürekli insanların osuna busuna karışma işi.

bence dolu olması da önemli değil, boş oda varsa ceza vermeliyiz.

insanların ev sahibi olmak istemeleri gayet doğal. hak, hukuk, adalet, ekonomi eğitim bok gibi olduğu için kendimizi güvende hissetmek istiyoruz. çoluğumuz çocuğumuz gelecekte rahat etsin diyoruz. çünkü biliyoruz ki on yıllar sonra ekonomi daha kötü olacak.

gelişmiş ülkelerde yaşayan insanların bizdeki gibi dertleri yok. 10, 20, 30 yıl sonra da ev alınabileceğini biliyor. ben de ülkemin iyi yönetildiğini, halkın refahının korunmaya çalışıldığını bilsem ben de ev almam, eve verdiğim parayı da bir güzel yerim yıllar içinde.
ancak ev sahibi olduysam bana ait olan bir metayı da nasıl kullanacağıma bırakın da ben karar vereyim.

tüm dünyada ev sahibi olmak yıllar içinde daha zorlaştı elbet ancak türkiye bu alanda liderliği kimselere bırakmıyor, bırakmayacak da. bunun sorumlusu dişinden tırnağından artırıp ev alan vatandaş değil. milletin malıyla, mülküyle, parasıyla uğraşmayın. yanlış yerlerde çözüm arıyorsunuz.

amerika da kiralık evlerin sözleşme süresi 1 yıl. bizde içeri giren kiracı 12 yıl kalıyor. dava olursa 3-4 yıl da o sürüyor.

abd deki gibi 1 yıl yerine 3 yıl bile olsa boştaki evlerin hepsi evini kiraya verir.

desteklediğim öneri. ayrıca boş kalan tarla bahçe de kiralanmalı. üretim şart.

“evin boş mu?”
— “he boş.”

“tamam kardeşim, iki öğrenci, bir memur, bir de parti üyesi bir kardeşimiz var onu yerleştirdik.“

bi de evin içinde sensör olur:
sisteme “salonda hareket yok” diye bildirim gidince devletten mesaj:

“bu alan 72 saattir kullanılmıyor. lütfen birini yatırın.”

yatırıp taksimin ortasında sikeceksin bu ev sahiplerini. herkes bir rahatlasın amk.

lan oğlum, size ne milletin evinden. sen neden ev alamadığını gidip hazine arsalarının sahibi olan devlete, imar planlarını yapan belediyelere sorsana. desene haci geçmişimizi siktiniz, bu enflasyon neden düşmüyor. yarak kürek işlerle uğraşıyorsunuz. yakında buzdolabı dolu olanlara vergi koyulsun diyeceksiniz lan neredeyse. aklınızı yitirttiler size, kime efelenceginizi şaşırdınız.

verilsin tabi insanın en temel yaşamsal ihtiyaçlarını tekelde tutup bloklayan hangi sektor varsa hepsine ceza verilsin hatta.