çomarların 'ama onlar da terörüstmüş' diye savunacağı olay. burada sorun olan terör destekçilerine müdahale edilmesi değil, kampüs içinde polislerin darp ve gözaltı yapması. ben şahsen oradaki öğrencilerin bu gerizekalılara laf anlatmaya çalışmasını, anlamazlarsa paket edip kampüs dışına bırakmalarını tercih ederdim.

arkadaş, ister sağcı olsun, ister solcu olsun, ister dinci, ister ateist; polisin üniversite kampüsüne girip öğrencileri darp etmesi, göz altına alması onyıllar önce ortadan kalkmış olması gereken bir ilkelliktir. elbette şimdi pkk destekçilerine müdahale edilmesi sempatik görünüyor; ama yarın 'komünist' diye tkp'lileri, öbür gün 'garip tivitler atıyorlar' diye ldp'lileri, sonraki gün 'muhalifler' diye chp'lileri, sonunda da 'yeterince yalamıyorlar' diye mhp'lileri aldıklarında pişman olmak için geç olacak.

bir de edit yapayım: bu ak sığırlar teröristlerle oslo'da görüşürken de, barzani'yle el ele türkü söylerken de, teröristleri davul zurnayla sınırdan içeri alırken de biz pkk ve destekçilerine karşıydık. aynı on sene kucağında hopladıkları cemaate her dönem düşman olduğumuz gibi.

sayin yeni rektorumuzun doneminde olmasinin manidar oldugunu dusundugum olaylardir.

sayin rektor, "ilk" atanmis rektor oldugu icin, doneminde de "ilk"ler yasaniyor. sevimsiz yuz ifadesini gormekten hazetmiyordum, artik hic hazetmiyorum.

bu okula polis girmezdi sayin rektor, sayenizde oldu. hazir makam sahibiyken, biraz daha iddiali produksiyonlara imza atmaniz. guney kampusun ortasinda gereksiz bi yesil alan var, toki bey'le beraber plaza filan dikin mesela.

kimin ne olduğunu bilemem ama şayet bu alınanlar geçenki pkk destekçileri ise emniyet ite it muamelesi yapmıştır.

o kapının bendeki anıları bu şekilde değildi.

bizim öğrencilik yıllarımızda her görüşten kişi fikrini açıkça söylüyordu. diğer okullardan farklı olarak ne kavga çıkıyordu ne de polis giriyordu okula. adamlarla tam zıt görüşte olsak da diyalog imkanımız vardı. ne oldu, ne değişti?

o zaman da adalet ve kalkınma partisi iktidardı.

edit: boğaziçi üniversitesi'nin diğer okullardan farkı ne diyenler için bir ekleme daha yapayım, öğrensinler. yükseköğretim kurumlarında baş örtüsü yasağı varken okulumuzda uygulanmıyordu. baş örtülü öğrenciler bu şekilde dışarı atılmıyordu. kapılarda turnike, kimlik kontrolü yoktu ve herhangi bir probleme neden olmuyordu. bunlarla ve bunlar gibi uygulamalarla hep gurur duydum. tekrar soruyorum, ne değişti?

yanlış anlayıp mesaj atan iki arkadaş için edit2: küfür, hakaret yazmadığım için olayı eleştirmediğim zannedildi sanıyorum. kimse kimseye saldıramaz. saldıran olursa gözaltına alınır, mahkemeye sevk edilir, yargılanır. gözaltına alınırken direnirse de zor kullanılır. bu dünyanın her yerinde böyledir ve böyle olmalıdır. entry'nin ana fikri de bu zaten. özet geçeyim (buradan sonrasını büyük harflerle yazdığımı varsayın): "eskiden bizim okulda kimse kimseye saldırmıyordu, artık saldırıyorlar. bir şeyler değişmiş. ancak değişen iktidar değil."

bu ülkede devrimci solun aklına, vicdanına, sağduyusuna ve entelektüel birikimine ihtiyaç var.

ne var ki hatırı sayılır kısmı ısrarla pkk sempatizanlığından kurtulamadı. pkk'nın aslında organize bir şekilde insan öldüren bir örgüt olduğu gerçeğiyle yüzleşemedikleri için şu muameleye maruz kalıyorlar ya çok yazık.

içlerinde gerçek pkk militanları var mıdır bilemem, onlar için duyarlı olmanın yeri ve zamanı değil. ama diğerlerinin kendilerini acilen pkk'dan soyutlamaları gerekiyor.

bu lokum dağıtma olayı çomarların tahrik amaçlı şovundan başka bir şey değildir. polisle anlaşmalı bile olabilir. diğerleri ise oltaya gelip terör yanlısı^* reflekslerini sergilemiştir.

not: "ulusun hayatı tehlikeye girmedikçe, savaş bir cinayettir" sporluyum.

not2: kendi karakterlerine uygun kitlelerini arkalarına almış ve sadece kendi çıkarlarını düşünen işbirlikçi siyasilerin aptal ve zalimce politikaları sonucunda ortaya çıkan kötü durumun sorgusuz sualsiz mücadelesi ve milliyetçiliği olmaz. zira bu kötü duruma gelinirken yapılanların doğru olduğunu düşünüyordu çorbada tuzu bulunanlar. sözüm ona şu anki vatansever motivasyon aslında "kandırılmışların" otomatik bir vicdan temizleme suçluluğunun ürünüdür.

(bkz: umut bu topraklardan gideli çok oldu)

edit: mesaj yazmadan önce şu entry'yi adam gibi okuyun.

pkk ile aynı yataktan çıkmayan tkp üyelerinin gözaltına alınmasıdır.
tahmin ettiniz video ciyaklayan kadın içeriyor.^*

sorulari caliyorlar dogu'da bu pkk'lilarin bogazici yapilanmasinin baska bir sekilde mumkun olabilecegini dusunmuyorum.

ahahahahaha it gibi bağrışarak yerde sürüklenerek inleyen yavru teröristleri görünce içimin yağlarını eritmiş olaylardır. sizin ananizi babanizi yedi sulalenizi sikiyim. nah size bogazici. helal olsun. hala daha guluyorum yerde yatarak birakma beni diye hewaline sesleniyor hahahahahahah. it sürüsü.

ha bu arada "bu okula polis giremezdi sayin rektor" diyen hewallere bakmayin siz bas baya dagdaki terorist girmis iste okula. ona niye sesin cikmiyor sayin aminakodugum? teroristlik yaparsan polis de girer gotune cop da girer akilli ol.

(bkz: 22 mart 2018 zuhal olcay'a hapis cezası verilmesi) ile beraber sonunda 20 yıl öncesine geri döndüğümüzün resmidir.

çok geçmeden mazlumların sesi bir politikacı yükselir, özgürlük çiçekleri dağıtarak gücü ele geçirir, 10-15 yıla o da gerçek baskıcı yüzünü gösterir.

sanırım bu memleket hiç değişmeyecek, geçmişte muzır kurulu otu boku sansürlüyordu, onu kaldıranlar kendi muzır kurullarını farklı bir isimle getrirdi, tıpkı dgmleri kaldırıp farklı isimle getirmesi gibi.

geçmişten tek farklı ve iyi kısmı, ak gençlik ihale, iş bağlama ve devlette kadro peşinde olduğu için şiddet olaylarına kalkışmıyor, nargilecilerde adamlık kasıyor.