06 aralık 2011 tarihinde saat 14:00'da kütüphane önünde gerçekleştirilecek şenliğin sloganıdır.

http://starbuckssenligi.blogspot.com/

edit:

sanırım benim de bir şeyler söylemem gerekiyor konu ile ilgili. ben güney kampüsteki starbucks'a karşıyım, denilene göre (bildiğim kadarı ile bir onaylama yok) starbucks çarşı kantinde koku olmasın diye yemek yeri istemiyormuş. güney'de yemek yenecek yemekhane ile teras kantin dışında bir yer kalmadı. ilk başta bu kafa yapısı ile başlamıştı her şey, ancak daha sonra "okulda sermaye istemiyoruz" denilmeye başlandı bazı çevreler tarafından. bir anda bambaşka bir hal aldı olaylar. işin ilginç yanı şu anda starbucks'ın önünde duranların yarısı converse giyiyor, blackberry - iphone kullanıyor. starbucks ile kullandığınız "markaların" ne farkı var?

bir gün protesto edilir tamam deriz ama derslerin işlenmesine bile mani olmaya başladı bu şey, şey diyorum çünkü bunun bir adı yok. iibf'nin erkek yurduna bakan tarafındaki sınıflarda ders işlemek zaman zaman gelen sesler yüzüne mümkün olmuyor. kendinizi rezil etmeye başladınız başarısızlığınız ile. boğaziçi üniversitesi öğrencisi akıllıdır, zekidir denilirdi. ancak karşımıza zekice bir olay çıkmadı, kuru gürültü ile karşı karşıyayız. zekice çözüm bulabilirdiniz bu olaya, caz korosu metroda konser verdi sponsor bulabilmek için amaçlarına ulaştılar da ama siz amacınıza ulaşamıyorsunuz. kendinizi daha fazla batırmadan geri çekilin, kahveler benden.

çarşı kantine subway açılacakmış deniliyor. (kaynak: fısıltı gazetesi) açılırsa çok güzel olur, baharatlı italyan öneririm. bu entry karşılığında subway türkiye temsilciliğinden "ömür boyu bedava subway" kartı bekliyorum.

boğaziçi üniversitesi'nde de salt şov meraklısı olan insanların da var olduğunu görmeme neden olan şey.

şimdi bunu yapan arkadaşlar büyük ihtimalle halkların kardeşliğini savunan ancak starbucks'a giden kardeşlerine(!) kin ve nefret duyan kesimden. ben kendileriyle ankara'da da çok sık muhattap olduğum için iyi tanırım kendilerini. kendilerinden olmayanları faşist olarak yaftalar ancak en büyük faşistliği kendileri yaparlar. boğaziçi üniversitesi'nde de aynısını yapmışlar.

sana ne lan? ben ya da o gidip starbucks'ta kahve içiyorsak sana ne? cidden amerikan menşeili mekanlarda bir şey yiyip içince dünyanın daha kötü bir yer olduğuna mı inanıyorsun? ben gelip senin takıldığın mekanda mesela "we love america" diye eylem yapsam, big mac menümü alıp gelsem sen banabugün o starbucks'ta gördüğün hoş görüyü gösterecek misin? yoksa "piş faşist, emperyalist, şovenist ve siyonist" deyip taş ve sopalarla dalacak mısın? bak bunları okurken bile beni dövmek istiyorsun. çünkü senin siyasi anlayışın insanların özgürlüğünün sözüm ona eşitlik adına devlet tarafından kısıtlandığı bir anlayış. ya bizden olurun ya bitersin anlayışı. farklı fikirlere terchilere tahamüllün yok.

ayrıca boğaziçi üniversitesi'nde starbucks'tan çok daha pahalı mekanlar var. neden gidip orada yapmıyorsun eylemini? hava yok di mi? starbucks'ı inlettik! mcdonalds'i gümlettik! demek hoşuna gidiyor. buralarda yaptığın her çıkıntılık ile pis amerika emperyalizminde zarar verdiğini düşünüp ego mastürbasyonu yapıyorsun.

eğer kendi siyasi görüşün için bir şey yapmak istiyorsan bunu boğaziçi üniversitesi'nde değil, şayet yiyorsa, senin savunduğun fikirlerin hitabettiği gelir düzeyi düşük semtlerde yap. ama işte havası yok, sana uymaz.

amerika'da sturbucksa hep fakirlerin gittiğini bilmeyenlerin eylemi. zavallıların içi ısınıyor üç beş sente.
not: bazı eziklere kapak oldu entrym zahar. ferrari'ye de italyada fakirler biniyor bu benim suçum mu??

(bkz: şov)

az önce kahvemi alırken o kalabalıkta macbook kullanan bir arkadaşa çarpmama neden olan eylem.

aşırı saçmalık olan eylem. 90'ların odtülüleri gibi davranmak yersiz artık. koskoca odtü'de bile artık olaylar değişti. hacettepe'de, bilkent'te ve türlü türlü yerlerde starbucks varken özel okullar kontenjanı olan bir okulda bunların olması sadece şov. ötesi değil. bırak ya.

boğaziçi öğrencilerinin tipolojisini hesaba katacak olursak başarıya ulaşmayacak eylem. kapitalizm falan filan kimsenin umrunda değil artık bunlar. o kadar çok dile getiriliyor ki ben de sıkılmaya başladım keşke bizim okulda da olsaydı la bu starbaks valla güzel. yaşasın işçileri sömüren pislik kapitalist sistem yaşasın sömürü düzzeni yaşasın kafasının şeklini partisine amblem yapan recep tayyip erdoğan. dizim başladı gelirim sonra.^*

her üç kelimesinden dördü ingilizce olan boğaziçililer'in neyin artistliğini yaptığını anlamadığım olay.
(bkz: boğaziçili türkçesi)

(bkz: popülizm)

dandrik eylemlerden biri. samimiyetsizce. eminim bi taraflarına giydikleri bile amerikan bezindendir.