yapamadığım şeydir.
birini hatalarından ve bana olan yanlışlarından dolayı silip önüme bakamıyorum. hep bi gönlüm alınsın, özür dilenilsin istiyorum ama yılandan ısırıp da özür dilemesini beklemek de ahmaklık. ve evet ahmak olabilirim ama adaletsizce davranışın da bir karşılığı olsun istiyorum, sanki bana yanlış yapan kişiyi silip attığımda ona iyilik etmiş ve yaptığını yanında kar olarak bırakmış gibi hissediyorum, önüme bakmak bu kadar zor olmamalı. ama geçmişe kişilere bağlı kalmak yorucu. sil gitsin işte dünyada başka sevgili/ arkadaş mı kalmadı. olmuyor işte
edit: ilk defa açtığım başlık altında bu kadar güzel entryler gördüm ve hoşuma gitti. yargılamadan, küçümsemeden ve anlayışla yazan yazarlarımıza teşekkür ederim. bu başlığı şuna istinaden açmıştım, hayatımda kim hangi sıfatla olursa olsun yaptıkları yanlış karşısında iç muhakememde hep bir haklılık payı buluyor ve onu aklamak istiyorum, özellikle de bazı anlar geliyor ki bana yapılanı unutmasam da hissettirdiğini unutuyorum. o yüzden de silemiyorum, yine hayatımda yine alan açıyorum. sonrasında ise yine pişmanlık tabii. ama bazı yazarlarımızın da dediği gibi yaşadıkça insan daha da katılaşıyor ve daha kolay silebiliyor. keşke bu affedicilik ve aklama yönümüzü kötü insanlar tüketmese ve hayatımızda var olan insanlarla huzur içinde yaşasak, ama belki de yaşadıklarımız başka yeni dostluklar, sevgililikler, ortaklıklar için zemin hazırlıyordur. ne diyelim, bize haksızlık edecek kim varsa uzak olsun bizlerden…
benimde yapamadigim sey.
keske bunu basarabilme kilidim acilsa da kisiliksiz insanlari onlardan zarar gormeden hayatimdan ışık hiziyla cikarabilsem.
su zamana kadar aman duzelir aman herkes icin hayat zor anlayisli olayim aman affedici olayim diye diye bi kulagimin arkasi kaldi.
sabır ve irade gerektiriyor başlarda kolay olmayacak gibi duruyor ancak sonrasında alışıyorsunuz.
gerçekten sevdiğiniz zaman anlıyorsunuz o iş öyle olmuyor hayatıma gerçek anlamda yüzlerce kadın girdi çoğunun adını dahi hatırlamıyorum ama tek bir tanesinin acısını hala çekiyorsam felsefe yapmanın anlamı yok herkeste o iş öyle yürümüyor kanlı canlı örneğiyim.
çok bastırmadan yazdıysanız demek...
pek tarzım olmasa da birkaç defa yapmak zorunda kaldığım şey. yine de çok acı verici.
tek bir kalemde değil belki ama son kalemde silebiliyorum. hatta o kadar siliyorum ki, varlığı, yokluğu kadar bir şey ifade etmiyor.
benim gemileri yakma eşiğim artık çok yüksek değil ya, malesef bu benim.
duygusal ilişki, arkadaşlık fark etmiyor. gerçekten kıyamadığım insanları uyarırım yapma böyle ilişkimizin içine sıçıyorsun diye, düzelirse canla başla onarmasına yardım ederim. bütün tatsızlıkları öyle bir yaşanmamış sayarım ki herkes ponçik ponçik kaldığı yerden devam eder. düzelmezse de başlarım böyle şeye diye bütün gemileri yakarım.
yakın zamanda da yaşadık 20 senelik bir şeyin bitmesine ramak kala özür diledi toparladık. gösterdiğim kadar özen görmediğime inanırsam içimde bir yerde ipler kopuyor malesef.
üstünü çizmeniz gereken şeylerde kalemle inatlaşmayın
pek çok kere yapmışlığım vardır.
aslında tek kalemde değildir.
defalarca hoş gördükten, idare ettikten, şanslar verdikten sonradır.
zira insanlar sizin onların yaptıklarının farkında olduğunuzun farkında olmadıkları için yaptıkları yanlışlara fütursuzca devam ettiğinde bir noktada tek kalemde üzerini çizmekten başka bir şey kalmaz geriye.
hayatımda tek kalemde sildiğim pek çok kişi oldu.
18 yıllık ilkokul arkadaşlarım, kuzenim, bir diğer kuzenim, beni aptal yerine koymaya çalışan flörtlerim, en son yakın zamanda ise 7 yıl boyunca çalışanları olduğum, totalde 13 yıllık çalışma hayatımız olan aynı zamanda biri akrabam olan eski patronlarımla olan iş ilişkimi bana yaptıkları saygısızlık sonucunda tek kalemde bitirdim.
insanlar sizin sessizliğinizden güç alıp daha çok palazlanıyorsa eğer; tekrar söylüyorum,
üstünü çizmeniz gereken şeylerde kalemle inatlaşmayın