biraz önce mubi'de izlediğim ilginç animasyon filmi. animasyon biraz gözlerinizi kanatıyor, izlemesi çok kolay sayılmaz ama alışıyorsunuz. konusu ise meh, didaktik yapıları ve habire mesaj verme kaygısını ben çok sevmediğim için bana çok uymadı. filmde görülen cryptid adını verdikleri değişik yaratıkları izlemek filmde en keyif aldığım şey oldu. mitolojik hikayeleri sevenler şans verebilir.

izlerken ve izledikten bir süre sonra bile etkisi altında tutan ve modumu çok düşüren ama bağımlılık yapmış olan, sandra oh ve jodie comer'ın harikalar yarattığı, özgünlüğüyle aşmış dizi. phoebe waller-bridge'i de çok başarılı buluyorum genelde zaten. çok iyi iş olmuş. 3 sezonu da blutv'ye geldi.

o neydi ya, kaç gündür etkisinden çıkamıyorum dediğim dizi. çekimler neon renkler marjinal makyajlarla dizi dünyasına farklı bir soluk da getirdiğini düşünüyorum. gerçekten çok iyi dizi 8 verdim. 2. sezonu merakla bekliyorum.

dün gece kabustan soluk soluğa uyandım. gerçekten çok can sıkıcı, tuhaf ve ürkütücü bir kabustu. içimden ağlamak gelmedi ama korkmuştum, eşime seslendim, kabus gördüm dedim. aniden uyandırdığım için şaşkın bir şekilde kolunu bana doğru uzattı ve beni kucaklayarak sakinleştirmeye çalıştı. kulağımı kalbinin oralara denk getirmişim tesadüfen ki bir baktım kalbi kıp kıp atıyor. benim kalbimden de hızlı atıyor. o sırada onu uyandırdığıma pişman oldum gibi oldu ama bir yandan da beni sakinleştirdiği için ona minnettardım. varlığına minnettarım sevgilim. iyi ki varsın.

6 yıldır dükkanım olan, ama ilk defa 134 tl satış yapıp cebime 20 tl kalan rezil site. çok sinirlendim. etsy payments a geçmeme hakkım var mıydı bilmiyorum ama birkaç ay önce geçtim, geçmez olaydım. 134 tl satış yapıp cebime 20 tl kalması nedir ya. resmen yazık. komple kapatmayı düşünüyorum şu anda.

uzun zamandır beni neredeyse her sahnesinde çatır çatır güldüren, kendimden geçirten tek dizi. çok iyiymiş daha yeni keşfettim

en az 5 yıldır tv için çekilen türk dizisi takip etmesem de, sırf fransız versiyonunu çok sevdiğim için izlemeye başladığım ve keyifle izlediğim dizi. yalnız sinirimi bozmaya başlayan iki önemli sıkıntısı var benim için dizinin. birincisi 9. bölüm civarlarından itibaren kendini çok tekrar etmeye başladığını düşünüyorum senaryo açısından. sanki sonsuz bir loopta dönmeye başladı gibi bir his, bu da sıkıyor tabi insanı. ikincisi de dediğim gibi ben tv dizilerini takip etmediğim için de olabilir, ürün yerleştirmelerin olduğu sahnelerin aşırı özensiz yazılmış olması ve bildiğin rezil olması. örnek rachelle isimli kadının saçlarını fön çekme sahnesi, veya kıraç'ın telefonuyla not aldığı sahne. ayrıca cebinde 5 kuruşu olmadığı için kendine telefon almayan kızın gidip çektiği avansla son model ve 6000 küsür tl fiyatı olan telefonu alabileceğine kim inanır.. nolur daha katlanılır ve zekice yazın şu ürün yerleştirmelerini ya az inandırıcı olsun mide bulandırmasın. diziyi keyif almak için izliyoruz ya. onun dışında dizideki çoğu oyuncu fena değil, özellikle savcı hanım canan ergüder'in her daim hastasıyız ama, dizinin yıldızı her türlü ahsen eroğlu. kız çok iyi keşif tebrikler. bu arada son bölümlerde gittikçe aldıkları konuk oyuncuların popüleritesi bozulmaya başladı ehueheu. noldu paranız mı bitti. bu arada bişi daha, dizinin sponsorlarını araştırdım mayda'nın küpesine bayıldığım için, kesinlikle bulamadım çok üzüldüm. bi takı sponsorları yazsaydı internette bi yerde güzel olurdu.

yapımı tims&b'ye ait eğlenceli ve sürükleyici bir blutv dizisi. blutv'de birkaç yerli dizi izledim, şimdiye kadar onların içinden en iyisi. bartu ben ve alef de güzeldi gerçi. bartu ben'de oynayan tiyatrocu kızı da oynatmışlar (nazlı bulum). bence dizinin cast seçimi başarılı olmuş. senaryo ve kurgu da kaliteli. 2 bölüm izledim, bakalım umarım bozmaz. favorim tabii ki herkes gibi burak deniz (kendisini daha önce pek izlemedim, baya keyifli oynuyor).

şu anda sürmekte olan gsü sinema kulübü canlı yayınında tanıdığım gsü felsefe hocası. kare (bkz: the square) filminin analizini yapıyorlar. güzel bir yayın oluyor. dinlemesi keyifli. bu yayınların devamını dilerim. hocamıza tek eleştirim sürekli "dimi" demesi.

yeni izlemeye başladığım, kült diziler arasında yerini almış bir dizi. izledikçe bağımlısı oluyorum ama birkaç bölüm üst üste izleyince moralim çöküyo. bi de izledikçe birçok dizinin bu diziden ilham aldığını düşünmeye başladım. misal (spoiler da gibi değil de gibi);

--- spoiler ---

rick and morty: rick = walter

stranger things: bunu açıklamaya çok gerek yok gibi

dark: bunu da çok yok gibi

--- spoiler ---

sanki birçok dizinin atası gibi bakıyorum bu diziye artık ister istemez. bu kadar acayip uç nokta konuları bu kadar çeşitli biçimde nasıl bulmuşlar dahice. çok hayran oldum.