görsel

şansıma, baslik ilk staj günümde gündeme gelmiş.

atanma süreci değiştiğinden beri, maalesef çoğu üniversitede bazı öğretmenlik bölümleri kapatılmış bulunmakta. çoğu öğrenci de artık öğretmenlik bölümlerini seçmiyor. atanmak için çok meşakkatli bir yol var önümüzde, ne yazık ki.

yaygınlaştıktan sonra meyve veren ağaç taşlanır felsefesi izlenerek hükümet tarafından kapatılacak olan ai

kütüphanede gözüme çarpan ama ilk 20 sayfasında sıkıcılığını bütün bünyenizde hissettiren kitap^*

baktım hepsini okuyamayacağım 10 dk da tarayarak bitirdim

vargas sayesinde tutunuyoruz maça

ferritin degerimin 3 olması dolayisiyla doktorumun yazdığı kan üretimine yardımcı olan ilaç. ben küçük şişelerde şurup olanını kullanıyorum. herhangi bir yan etkiyle karşılaşmadım; ne mide yanması oldu, ne de kabizlik yaşadım. ancak inanılmaz derecede iştahımı açtı. yemek yerken aşırı derecede zevk alıyorum. şu anlık geri dönüşü 1.5 ayda 1.5 kilo oldu. bakalım, iki hafta sonra kan değerlerime katkısı nasıl olacak.

edit: iki aylık kullanim sonucunda ferritin değerimi sadece 4 değer yükseltti. ben de ise yaramadı pek. ferro senol ile yola devam.

bazen düşünüyorum da bu ülkede ne zaman güzel bir haberle uyanacagim ne zaman umudum yeşerecek

olmamis yeşil üzüm (bkz: koruk)
eksiligiyle lezzetini nirvanaya ulaştıracaktır

filmi izlerken kusmak istedim cidden kusmak istedim. bu fransızların filmleri ne saçma sapan oluyor yahu.
imdb puanı neden bu kadar yüksek ayrıca? on üzerinden 1 veriyorum.

bunu kullanacağınıza kantaron yağı kullanın arkadaşlar

yaklaşık 3.5 hafta önce bir kaza sonucu elimi yaktım. yanık 2. dereceydi ve yaşadığım süreci hem kendime not düşmek hem de benzer bir durumla karşılaşabilecek olanlara fikir vermek amacıyla paylaşmak istedim.

yanığın hemen ardından ilk müdahaleyi anestol merhemle yaptım ve elimi streç filmle sardım. ilk sürdüğümde merhem yanık bölgesinde daha fazla acıya neden oldu ama kısa bir süre sonra sızıyı hafifletti. ertesi gün ise yanık bölgesinde ne sızlama ne de yanma kaldı.

ikinci gün, yanık bölgesindeki ölü deriyi soydum. bu işlem acısızdı çünkü zaten derinin canlılığı kalmamıştı. sonrasında, halk arasında “sarı su” olarak bilinen antiseptik solüsyonla pansuman yaptık. ardından furacin, silverdin, anestol ve bepanthol onarıcı bakım merhemini bir kapta karıştırarak uyguladık. bu karışımı sürdükten sonra tekrar streçle kapattım. yaklaşık 5 gün boyunca sadece bu karışımı kullandım. sonrasında ise bu karışımı sadece geceleri uygulamaya devam ettim. gündüzleri ise sırayla bepanthol plus ve onarıcı bakım merhemi kullandım.

ilk 3 hafta boyunca streçle sarma işlemini sürdürdüm ve dışarı çıkarken mutlaka güneşten korudum. hala güneşe maruz bırakmamaya özen gösteriyorum.

iyileşme süreci boyunca cildim sürekli değişim gösterdi. zaman zaman kızardı, bazen kahverengiye dönüştü, ardından soyuldu ve tekrar tekrar soyuldu…cildin birçok farklı evreden geçtiğini gözlemledim^*. şu an ise yalnızca kantaron yağı kullanıyorum ve deriyi asla kuru bırakmamaya dikkat ediyorum. nemli tutmak iyileşme açısından oldukça önemli.

bu süreci yaşamak hem fiziksel hem de duygusal olarak zorluydu. allah kimseye yaşatmasın. umarım herkesin cildi, sağlığı yerinde olur.