destek verdiğim ve destek verilmesini rica ettiğim kampanyadır.

engellemeye bile üşeniyordum ben bu pislikleri ama bugün bardak taştı.

kirli, igrenç propogandalarını, kışkırtmalarıni kendileri yazsın, kendileri okusun.

güzel bir engelleme başlığı.

ortak noktası atatürk düşmanlığı olan pkklilar ve yobazlar birlik olmuş, yersen ülkeyi biz kurduk yalanı sıkıyor.

siz birşey kurmadınız ama sizi, hepinizi cia kurdu.
ne bizim paramızla trump'tan satın aldığınız meşruiyetiniz, ne de başka birşey sizi kurtaramayacak. türk milleti hak ettiğiniz dersi verecek.

"tez kellesi alına!" güzel geliyor mu?

bütün monarşilere düşman olunmalıdır.

yalnızca kötü adamı başarılı bulduğum dizi.

5. bölüm mü ne izledim ve saçmalıklar:

1. tek ders sonsuz hakka girer. af çıkmasına da gerek yok. sonsuza dek sınava girer ve geçebildiğinde geçersin. sakın sınavı kaçırma dedi bir de.

2. bir küllük mü, bardak mı ne fırlattı koca camı yerle bir etti. ülkenin tanınmıs bir ailesinin ofis camı üflesen gidiyor yani?

3. ıkinci kattan atladı, ayakları kırilmadığı gibi, topuklu ayakkabı giydi gitti. çizgi film gibi.

4. sınava nüfus cüzdansız, sınav giriş belgesiz giremezsin. öyle birini, diplomasiz akp profu bile güpegündüz, herkesin içinde, içeri sokamaz.

çocukluğumdan beri severek ve güvenerek tükettiğim atıştırmalık markası.

ne suç işlemiş anlamadım? boykot falan da etmem. hatta inadına bir koli eti cici bebe sipariş edeceğim.

bu işin altında malumlar vardır kesin. ülkenin marka değeri olan laik firmalarına kasıtlı biçimde saldırıyorlar. saflar da tuzlukla koşuyor.

patisswiss'e de bir türbanli bok atmıştı. sayenizde portakal dolgulu çikolatasını bulamıyorum

dizi sektörü henüz ele geçiremedikleri, iştahlarını kabartan bir sektör.

ayşe barım da sektörde en kuvvetli olduğunu ve ele geçirmek için devirmeleri gerektiğini düşündükleri rakipleri, düşmanları.

dizi sektörünün ekrem imamoğlusu yani.

gezi mezi uydurma bahane ama keşke kendisi de kullansaydı o bahaneyi.
evet gezi kadınım ahanda fotoğrafım, tomalara rağmen yolumdan sapmadım deyip, hunger gamesteki katniss everdeen selamı verseydi. filmdeki gibi bir etki yaratabilirdi belki.

iktidarın katilleri masumlara tercih ettiğinin bir diğer örneğidir.

meslek mi emin değilim ama benden çok iyi cumhurbaşkanı olurdu.

soran olsa yine "siz neden bu kadar düşünüyorsunuz, ben bu kadar düşünmüyorum" karşılığını alacağı vahim durum.

bu arada, israil ve/veya yunanistan bir nato ülkesine savaş açamaz.
trump'a rağmen.

zulümdür. insan olan herkesin üzüldüğüdür.

anladığım kadarıyla kazara tarafsız bir hakime rastlayınca serbest bırakmalar oluyor ama akp avukatları başka bir mahkemeden istedikleri sonucu alana dek itiraz ediyor.

tahliye kararı veren hakimler de sürüluyordur muhtemelen.

ne zaman zaplesem karşıma çıkan adeta 7 gün 24 saat yayınlanan şey.

güllü'nün katilleri düşme olayını buradan mı ilham aldı acaba dedim izleyince. intihar edecekken dur ben öleceğime o ölsün diye fikir değiştirmesi zayıf bünyelerde epey ikna edici.

özgü namal'ı daha önce hanımın çiftliği ve kızıl goncalarda izlemiştim.
o yüzden rolü gereği köylü gibi konuşuyor sanıyordum. meğer diksiyonu öyleymiş. istanbullu zengin bir ailenin kızı öyle yaya yaya o ses tonuyla mı konuşur? bir oyuncu onca yılda sesini, diksiyonunu ayarlamayı öğrenme ihtiyacı hiç mi duymaz?

hele çirkin rolü oynamaktan duyduğu rahatsızlığı azaltmak için senaryoya müdahele ediyorlar resmen. o kadar kompleks yapıyorsan oynama o rolü. bırak başkası oynasın.

çirkinlik algısına sebep göstermek sözde çok zor olduğundan senarist imdada koşuyor. neymiş efendim çocukken çok şişmanmış ama roldeki çocukcağız bile şişman değil. sonra kız kurusu olmasın diye senaryo yine imdada koşuyor, bak üniversitede adı bile çıkmış...

dizideki gerilim çok zayıf. bütün taşlar ilk bölümden döküldü kucaktan. sır mır yok. hülyalı hülyalı konuşan nüzhet sahneleri çok bayıcı.

burnu kötü yapılmış kız hepsinden genç duruyor. seniha'nın yaşı aşağı yukarı akran olduğu iddia edilen tiplerin annesi kadar ve bu gerçek hiçbir oyunculukla yenilip yutulamıyor. kabak gibi göze batıyor. zaten ahım şahım bir oyunculuk da yok. özgü namal verilen rolü yapan averaj bir oyuncu.

senarist ben olsaydım, hic uyarlama falan diye kasmayıp seniha'ya cinayete kurban gitmiş acaba kim öldürmüş rolü yazardım. hem heyecan olur tempo yukselirdi hem castteki mantık hatasından kurtulunmuş olurdu. lale devri dizisine adını veren lale ilk bölümlerde ölmüş ama lale devri yıllarca oynamıştı.

özgü namal da nasılsa filtreli reklamlarda pamuk prenses.

bir de kırmızı jarse elbise altına siyah ayakkabı, pembe ruj ne varoşluktur?