şunun söylemlerini hala dikkate alıp gündeme taşımanız çok acınası. kahvedeki hasan amca daha akıllıca konuşuyor.

artık toplum olarak sadece “görsel kanıtla” duygulanabilen bir canlı türüne dönüştük.
bir çocuk öldüğünde, eğer o anın videosu yoksa sadece birkaç satır haber olarak geçiyor hayatımızdan. ama birisi yolda birine bağırırken biri cep telefonunu açıp kayda almışsa, tüm ülke “vicdan” krizine giriyor.

sanki video olmayan acı, yaşanmamış sayılıyor.
görmediğimizde yokmuş gibi davranıyoruz.

toplumsal vicdan artık piksel çözünürlüğüyle çalışıyor. 1080p olmayan dram, hissedilmiyor.
gözümüzün görmediğine kalbimiz de inanmıyor.
bir nevi “duygusal körlük” hali: gerçek bile olsa, izlenebilir değilse etkilenemiyoruz.

bir zamanlar “okuyarak öğrenen”, “duyarak hisseden” bir toplumduk. şimdi ise, görmeden inanmayan, izlenmeyeni unutan bir kalabalığa dönüştük.

belki de bu çağın en trajik gerçeği şu:
bir insanın ölümü artık bir “haber” değil, ancak bir video içeriği olduğunda “olay” oluyor.

uyuşturucu kötü bir şey ama

görsel

(bkz: atatürk düşmanlarının genelde mal olması)

bir arkadaş ekonomi kitabında yazan ayrımı kullanmış ve bunun üzerinden açıklamış. çok güzel ama neden kuranda yazılan ayrımı ve anlatımı kullanmamış? çünkü böyle bir anlatım bile yok. kuran bilimsel bir kitap olmadığı için detay ve açıklama yok. neyi yapman yapmaman gerektiği söylenir ama neyin ne olduğunu anlatmaz, anlatamaz. mecbur kalırsın bilimden faydalanıp kuran'ın doğru olduğunu anlatmaya çalışmaya.

(bkz: ulan bu ok zehirli işte bunu atmayın artık ya)

ya bu şapşal insanların söyledikleri saçmalıkların başlıklarını açmayın artık, zehirli işte!

dünyanın en iyi 5. nesil savaş uçağı, %100 yerli ve milli olup, motor alıcıya aittir.

yanına talisca'yı alırdım. o da benimle dayak yesin.

fenerbahçenin gerçek sorununun en iyi ipucu!

bu futbolcu bozuntusunu transfer eden, bunu milyonlarca euro verilmesine neden olan taraftar!

genç tanınmamış yetenek alındığında umursamayan ama assencio ve talisca gibi adamlar geldiğinde ortalığı yıkan taraftar fb'nin en büyük sorunudur. başkanlar mı? onlar taraftarın baskı altında kalıp ona göre hareket eden insanlardır.

fb başarıyı bu sene de gördüğümüz gibi para ile de elde edemedi. 5. haftadan şampiyonluk gitti.

fb'nin elinde kalan tek şey; başarıya aç genç cevherler bulup çıkarmaktır. bu saatten sonra taraftar manchester united'tan, aston villa'dan değil de portekiz 2. liginden 16-20 yaş arası ya da brezilyadan 16-20 yaş arası transferler yapıp, doğru bir squad takımı kurup, doğru adımları atmazsa hem iflas edecek (tabi edemez ama çöküp bjk veya ts gibi olabilir), hem de başarıyı elde edemeyecek.

modelimiz eintractfurt, sporting lizbon veya benfica gibi olmaz ise, biz zaten hiç bir zaman chelsea veya manchester city olamayacağız. buna ne zaman uyanacaksınız merak ediyorum!

fb li olmak döverek söverek yolladığın adamı 5 sene sonra mumla aramaktır. umarı ali koç u mumla aramayız.