“zeki bir insana en büyük işkence, cahillerin tercih ettiği düzende yaşamaktır.”

(bkz: george orwell)

biz de hala kendisinin konuşabiliyor olmasından çok rahatsızız.

görsel
pazar sabahı

- siyasal islamın ve

- sosyal medyanın

olmaması

“hayatımı yeniden yaşayabilseydim eğer hastayken yatağa girer dinlenirdim.

ben olmadığım zaman her şey kötüye gidecek diye düşünmezdim.

gül şeklindeki pembe mumu saklamaz yakardım.

daha az konuşur, ama daha çok dinlerdim.

yerler kirlense, masa örtüm lekelense bile daha çok arkadaşımı akşam yemeğine davet ederdim.

oturma odasında tv seyrederken, patlamış mısır yer, yerler leke olacak diye korkmazdım.

bana gençliğini anlatmaya çalışan dedeme daha çok vakit ayırırdım. kocamın sorumluluklarını daha çok paylaşırdım.

saçım bozulmasın diye, arabanın camının açılmasını önlemezdim.

eteğimin lekelenmesine aldırmadan çimlere otururdum.

tv seyrederken daha az, hayata bakarken daha çok ağlar ve gülerdim.

ömür boyu garantilidir denilen hiçbir şeyi satın almazdım.

çocuklarım beni öpmek istediklerinde, asla "once git ellerini yüzünü yıka demezdim. onlara daha çok "seni seviyorum", ondan da daha çok özür dilerim" derdim.

ama başka bir hayat verilseydi en çok yapacağım şey; her dakikasını değerlendirmek olurdu.

dikkatle bak.. gerçekten gör.. yaşa. vazgeçme.. küçük şeyler için şikayet etmekten vazgeç.

bana benzemeyenler, benden daha çok şeye sahip olanlar ve kimin ne yaptığı beni ilgilendirmezdi. bunun yerine, ilişkilerimi güçlendirmeye çalışırdım.

sahip olduğunuz ruhsal, fiziksel ve duygusal her şey için şükredin...

tek bir hayatınız var ve bir gün sona eriyor umarım her gününüzü değerlendirsiniz.”

kanserden ölen köşe yazarı erma bombeck' in son yazısı:

siz centilmen adam sevmiyorsunuz ki siz hayatımı bir umut kolay yaşatır diye, at hırsızı adamların (yeter ki yakışıklı olsun, parası olsun) kalbinizi de gururunuzu da yıkmasını seviyorsunuz.

one battle after another (savaş üstüne savaş, 2025) filmi ile tine gündemde olan büyük ustanın imdb'ye göre filmografisi (6 puan ve üstü);

the usual suspects (1995) – imdb: 8.5
avengers: infinity war (2018) – imdb: 8.4
snatch (2000) – imdb: 8.2
guardians of the galaxy (2014) – imdb: 8.0
sin city (2005) – imdb: 8.0
sicario (2015) – imdb: 7.7
21 grams (2003) – imdb: 7.6
fear and loathing in las vegas (1998) – imdb: 7.5
traffic (2000) – imdb: 7.5
the little prince (2015) – imdb: 7.6
the french dispatch (2021) – imdb: 7.1
things we lost in the fire (2007) – imdb: 7.1
che: part one (2008) – imdb: 7.1
che: part two (2008) – imdb: 6.8
inherent vice (2014) – imdb: 6.6
the pledge (2001) – imdb: 6.7
no sudden move (2021) – imdb: 6.4

çok az oyuncunun başaracağı bir oyunculuk kariyerine sahip ustanın girdiği her rolü adeta yaşıyormuş gibi oynaması mükemmel bir durum.

prof. dr. ahmet arslan'a şöyle bir soru soruluyor

“tek tanrılı dinler olmasaydı, afaki olarak soruyorum. o zaman ahlak kavramı daha farklı olur muydu?

felsefe hocamızın cevabı

“yunan ahlâkı, aristoteles ahlâkı, socrates ahlâkı...

bu yüksek ahlakların hiçbirisinde tanrıya ihtiyaç yoktur. eğer bir yerde siyasal islam varsa bence din yoktur. ben tanrıya inanmıyorum! şimdiye kadar benim ahlaksız adam olduğumu kimse söylemedi. oldukça örnek bir hayat yaşadım. yalan da söylemedim, yani yalan söylenmemek için dindar olmama gerek de yoktu. o zaman her şey alegorik. adem'de alegorik hatta tanrının kendisi alegorik olur. dindarlık kişinin kendisiyle kutsal dediği her neyse onunla arasındaki ruhsal ilişkidir. onun o ruhsal ilişkisi, bana ne”

ahlakın tanrıya ihtiyaç duymadan da var olabileceğine, ahlakın dini inançlardan bağımsız olabileceğine ve dinin siyasallaşmasının günümüzde olduğu gibi dinin asli amacını nasıl zedelediğini düşündüren örnek bir cevap.

umarım sırt çantasında bir zenci dildosu vardır da çıkarıp bir yerlerinize monteler dediğim erkektir.

sana ne be oksijen israfı sana ne…

kadınlar mı sadece tipe ve paraya bakıyor, erkekler mi sadece güzelliğe?

herkes birbiriyle alenen “pazarlık” yapıyor sanki. ilişkiler, bir nevi açık artırma: “senin yüzün kaç like eder, cüzdanın ne kadar şişkin?”

varlık, iyilik, sevgi, efendilik, düşünce, zekâ, başarı… bunlar nerede? hepsi, bir swipe'la çöp kutusuna. tinder ve instagram çağında herkes vitrinde, ama kimse içeri bakmıyor.

sorun şu: kalbi yada beyni değil, ekranı seviyor; akıl değil, algoritma seçiyor.

lotr akşamı

görsel