bir tanpınar fetişizmi

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

tam adı "modernleşmenin zihniyet dünyası bir tanpınar fetişizmi" olan besim dellaloğlu kitabı.
(bkz: ahmet hamdi tanpınar)

--- spoiler ---

sonuç olarak tanpınar ile ilgili bir kitap yazma niyetimin türkiye ile ilgili bir kitap yazmakla sonuçlandığının farkındayım. bir anlamda tanpınar'a haksızlık ettiğimi de düşünmüyor değilim. ama yine de beni en iyi tanpınar'ın anlayacağını sanıyorum. çünkü bu memleketin nasıl "dominant" bir memleket olduğunu en iyi tanpınar bilir. "türkiye evlatlarına kendisinden başka bir şeyle meşgul olmak imkânını vermiyor", diyen tanpınar değil miydi? tanpınar'ın derdi memleket değil miydi?

dostları tarafından bile "kırtipil hamdi" diye anılan tanpınar sanırım bu kitabın son cümlesini duysaydı çok sevinirdi. tanpınar türkiye'dir.
--- spoiler ---
3 favorites - -
--- spoiler ---

bence ahmet hamdi tanpinar’in yapitinin butununden cikarilabilecek en onemli kavramlardan biri, “kültürel müslümanlık” kavramidir. ne demek “kültürel müslüman”? kendinizi musluman olarak tanimliyor musunuz? o halde namaz kilacaksiniz. namaz aslinda örgütlü duadir, sistematik bir duadir. neden namaz kilinir? vahiy, tanri’nin insanla ilgili iliski kurma cabasi ise, dua da insanin tanri’yla iliski kurma cabasidir. bu isin teolojik alfabesi. bir de isin kulturel boyutu var. bir ulkede, bu ulkede ateist olup yine “kültürel müslüman” olabiliriz. hepimizin “kültürel müslüman” oldugu anlar vardir gundelik hayatta. bayramda, cenazede, mezarlikta. “allah iyilik versin” demek icin allah’a inanmak gerekmez. her din bir yasama bicimi, bir gundelik hayat, bir kultur, bir zihniyet uretir. aslinda belki de cogul soylenmeliydi butun bunlar. yasama bicimleri, gundelik hayatlar, kulturler, zihniyetler. bunlarin dinle ne alakasi var, demeyin. her seyin her seyle alakasi var.
her insanin dinini kisisellestirmesi bir digerinden farkli olabilir. ne kadar musluman o kadar islam! ne kadar marksist o kadar marksizim! baska turlu zaten mezhepleri ve tarikatlari aciklayamayiz. tek bir musluman olma sekli yok. tanpinar’i bazilarina muhafazakar gosteren de zaten tam burada ortaya cikiyor.
tanpinar, dinle, gelenekle, onlarin toplumsallasma bicimleri arasindaki bir alandan, zihniyetin en verimli topragindan besleniyor. bunun icin dindar olmaya gerek yok. sosyolog olmaya da gerek yok. aslinda tanpinar’in kendi hayatina dair hicbir muslumanlik belirtisi yok. oldukca bohem bir hayat surmustur. chp milletvekilidir. hem de tek parti doneminde. o halde nicin gelenekle, dinle bu kadar ilgilidir. cunku bu ulkede toplumsal zihniyet oradan kaynaklanir agirlikli olarak. bu toplumu anlama gibi bir derdini varsa, bir entelektuel olarak gerekirse kendinizi asip bu alanlara merakla, ilgiyle yonelmek gerekir. dert edinmek gerek yani! aydinlanmaci ve pozitivist bir onyargiyla toplumu bir anlama konusu olarak degil ama daha cok bir muhendislik malzemesi olarak algilarsaniz, o zaman butun bunlara gerek yoktur zaten. bu memleketin modernlesmecileri genelde topluma bu bicimde bakmislardir.
s.25-26
2 favorites - -
--- spoiler ---

(..)modernligin birimi, unitesi temeli bireydir. en azindan soylemsel duzeyde surekli bireyin onunu acici bir zihniyete sahiptir. bizde demokrasi yok! bizde burjuvazi yok! peki, birey var mi? turkiye’nin modernlesmesi yurttas uretebilmis midir? turkiye’nin modernlesmesi mevcut cemaatlere alternatif cemaatler uretmistir. cemaat kavramini dindar, geleneksel kesim icin kullanmak cok aykiri kacmaz. ama turkiye’de laiklik, baticilik da bir cemaattir. turkiye daha cok bir kimlik toplumudur. kisilik toplumu degil. yani memlekette birey ne kadar varsa, bagimsiz dusunur de o kadar vardir. turkiye aydininin entelektuel olamamainin en onemli nedeni belki de yalnizliktan cok korkmasidir. oysa bir anlamda entelektuelligin kosuludur yalnizlik cesareti.
s.42
2 favorites - -
geleneği, modern olanın karşısına koyan bir zihniyet üretti bu ülkenin modernleşmecileri. dolayı bu refleks, geçmişe, gelecekle kişisel bir bağ kuran herkesi, gerici ya da muhafazakar olarak nitelendirdi. oysa tanpınar, örneğin, bu tür kompleksleri olmayan bir yazardır. mevlana okurken baudelaire ve proust da okuyabilen bir düşünür. dede efendi dinliyor, ama mozart da dinliyor. hem de kırklarda, ellilerde! oysa genelde türkiye’de mevlana’na okuyan baudelaire okumaz. dede efendi dinleyen mozart dinlemez
s.27
4 favorites - -
tanpınar öncelikle kendisi olmak ister. kendisini gerçekleştirmek ister sadece. doğu-batı sentezi peşinde falan da değildir. genelde sanıldığı gibi. kendini bu toplumun, bu coğrafyanın, bu hayatın kaderine teslim eder. kendiliğinden ancak orada mümkün olabileceğinin farkındadır. gerektiğinde en batılıdan daha batılı, en doğuludan daha doğuludur. ama her zaman kendisidir. sahicidir. bunun peşindedir en azından. bir şey olma peşinde değildir, kendisi olmak ister sadece.
benjamin’in dediği gibi “yaşamak iz bırakmaktır”. tanpınar işte bu izlerin, yaşanmışlık izlerinin peşindedir. geçmiş zamanın peşinde değildir. sürenin, müddetin peşindedir.her hakiki müddet, yaşanmış zaman olarak, iz bırakır. en azından bir müddet. tanpınar için en değerli olan da budur.
s.27-28
3 favorites - -
“bu memleket hiç sekülerleşmemiştir. sadece pozitivistleşmiştir”
s.179
1 favorites - -