bioshock infinite burial at sea dlc'sinin 2. oyunu. 25 martta çıkacak.
bu da trailer'ı.

--- spoiler ---

trailer'ı dikkatli izleyenler elindeki silahla elizabeth'in üzerinde rus ruleti oynayan adamın, onu uyaran askılı adam'a atlas ^* diye hitap ettiğini (ve tabi suchong'dan bahsederken de aynı adamın kendine atlas dediğini) duyacaktır.
saygılar diyorum sadece.
ayrıca irrational games'in kapanmasına bir kere daha üzüldüm şu oyunun bittiğini düşününce.

--- spoiler ---

bir bioshock hayranı olarak ilk episode ile birlikte bu oyunu bir bütün olarak değerlendirecek olursam; dlc' nin beni kesinlikle tatmin etmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. oyunun eksilerinden bahsetmek gerekirse şöyle sıralayabiliriz.

öncelikle bioshock infinite' la birlikte gelen, ağırlıklı hikayeye odaklanma seçimi; bruial at sea ile birlikte çok daha ön plana alınmış. bu seçim de oyun oynama zevkini malesef öldürmüş. beş dakikalık oyun oynama zevkinden sonra on dakikalık hikaye örgüsünü kuvvetlendirmesi gereken ara videoların iki de bir devreye girmesi bir süre sonra oyuna olan ilginin azalmasına sebep olmakta. tabi birinci bölümden sonra uzun bir oynanış süresi bekleyenler için ortaya çıkan bu durumla birlikte oyun süresinin yine kısa olması ikinci hayal kırıklığını yaşamanıza neden olabilir. toplamda otuz gb gibi devasa olan oyunun kapladığı yer düşünüldüğünde; rapture şehrinin sınırlı sayıda mekanına tanık olmanız da ayrı bir tartışma konusu. ilk episode' da az sayıda mekan gören bünyenin ikinci bölümde daha çok mekan görme isteği, şımarıklık olmamalı diye düşünüyorum. çünkü ortada ciddi bir görsel iyileştirme ve rapture' u yeniden yaratma süreci söz konusu. hal böyle olunca insan ciddi ciddi bu oyunda daha serbest bir alan arıyor. tabi ilk partla ilgili yaptığım eleştiriyi burada da tekrarlamak isterim. oyun ekibi rapture' u yeniden yaratmış yaratmasına ama infinite oyununda avantaj olan şeyler su altında dezavantaja dönüşmüş diyebilirim. bioshock serisini bilenler bilir, o seriyi bu kadar önemli kılan şeyler; dar, karanlık alanlarda hiç beklenmedik durumlarla karşılaşılmasıydı. burada aksine geniş ve ferah mekanlara eşlik etmekle birlikte ne splicer' larımız yeterince korkunç ne de bizleri yeterince gerecek bir olay örgüsü söz konusu.

şimdi gelelim oyunun güzel taraflarına; her ne kadar az da olsa... öncelikle oyun girişi oldukça etkileyici. spoiler vermemek adına bahsetmeyeceğim ama; elizabeth' in ana oyundaki dramatik hikayesine güzel bir gönderme mevcut. tabi bu gönderme edith piaf eşliğinde yapılınca insan ayrı bir mest oluyor. onun dışında oyuncuyu zorlamayan ama en azından biraz kafamızı çalıştırmamız gereken durumlarla karşılaşıyoruz. örneğin kapıların kilitlerinin küçük tuzaklarla kapatılması, silah, mermi ve can kapasitemizin az olması ve bazı bölümleri geçebilmek için havalandırma boşluklarında çoğu zaman düşmanlardan gizlenerek hareket ediyor olmamız oyunu zorlaştıran detaylar. ha bir de son olarak oyunun başında plasmid güçlerimize peeping tom isimli yeni bir güç eklemişler. filme olan bu güzel gönderme de cuk oturmuş diyebiliriz.

sonuç olarak ikinci bölümle birlikte ilk bölümün hayal kırıklığını ortadan kaldıran bir dlc ile karşı karşıya olmadığımızı söyleyebilirim. şayet benim gibi bioshock serisini defalarca oynamış ve seven biriyseniz; alın oynayın. ama değilseniz bioshock infinite' ı burial at sea olmadan da arşivinizde saklamaya devam edebilirsiniz.

7.5/10

bioshock infinite burial at sea'yi bitirdikten sonra 1 saat kadar önce başladığım ve ilk 10 dakikasıyla adeta büyülendiğim oyun. o nasıl bir ambiyans öyle? seslendirmeler, müzikler, manzara, atmosfer... paris biraz resim çekmeyi de ihmal etmedim. buradan gecenin bu saatinde karanlıkta kulaklıkla soyut dünyalardan çıkalı çok olmamış bir şekilde bu oyunu oynarken, uzun zamandır yaşamadığımı yaşayıp içine girdim adeta oyunun. herhalde en son bioshock infinite'in kendisini oynarken buna benzer hissetmiştim, ondan önce de hitman absolution belki. oyunu henüz bitirmedim ve oynuyorum ama ilk episode'dan çok daha güzel duruyor. sahi hitman absolution demişken, burada da silent assassin gibi takılmak biraz adrenalin katmış oyuna. az gerilmiyorum çömelip sessizce yürürken. -aynı hitman absolution'daki gibi işte- elizabeth ile oynarken, dövüş yeteneklerinden yoksun oluşumuz hoş olmamış da değil tabi.

edit: oyun bittikten sonra kafamdaki soru işaretlerini gidermek için gezinirken bulduğum şeyi sizinle de paylaşayım.

--- spoiler ---

major bs spoılers for all games

ı think people are getting a little too confused about what actually happened at the end of bas2. ıf you have played bs1, it should be very easy to understand. ıf you haven't, ı would not read what follows and go play the game for yourself.

ok, so a recap of bs1:

-jack is the main protagonist
-jack is andrew ryan's son(unknown to ryan)
-jack is given to atlas/fontaine(jasmine, his mother, gave him up)
-suchong experiments on jack causing him to be fully grown at 2 years of age. the experimentation also causes jack to be able to use plasmids without physical and mental breakdown other people exibit.
-suchong brainwashes jack so that whenever "would you kindly' is used before a request, jack must fulfill the request.
-jack is given memories of an artificial family and life.
-atlas/fontaine send jack to the surface to return after a set amount of time to kill andrew ryan

at this point, jack returns to rapture, kills andrew ryan(after finding out about the brainwashing and that's he's ryan's son.) he kills ryan at atlas's command and then goes after atlas/fontaine and kills him freeing the little sisters including sally. jack at no point in time had contact with elizabeth. when she had her omniscient powers before bas2, she saw that jack did all this. she entered rapture knowing she would die, but that she would set the events of bs1 in motion by giving atlas jack's control phrase. the visions at the end were simply elizabeth remembering in flashbacks why she came to rapture and what she had seen behind the doors. she didn't interact with jack, she simply saw what he would do.

to answer another question quickly. (cause ı'm about to pass out.) the elizabeth we play as in bas2 is the same elizabeth that died. here is what happened. after booker is killed, the big daddy turns on elizabeth and kills her. due to elizabeth's power however, instead of dying she is simply ejected from this rapture universe and continues living. she still leaves behind a body when she dies however. this is the same things that happened with the luteces. when comstock has them killed they didn't actually die. they left bodies behind, but they simply were ejected from the world.

elizabeth's and the lutece's powers also differ somewhat though. they come from different sources. the difference is the lutece's can visit a world they die in, but can't seem to reside in that world permanently. this is seen from how they phase in and out in their conversations with elizabeth through bioshock ınfinite. elizabeth however can visit a world she herself has died in, but if she does, she loses all her powers. ın other words, quantum superposition as someone else mentioned is the explanation given.
--- spoiler ---

bugün bitirdiğim dlc. doğrusu içimde bir burukluk yok değil. bioshock evrenine muhtemelen son yolculuğumuzu yapmış olduk.

süre olarak ilk bölümden daha uzun bir bölüm olmuş lakin bahsedildiği gibi oyunun belki de yarısı asansörde, bir yerden bir yere yürürken veya hikaye ile ilgili bir olay meydana gelirken geçiyor. oyunun aksiyon kısmı diğer oyunlara göre biraz farklı. buraları spoiler olmasın diye aşağıda konuyla birlikte ele alalım.

--- spoiler ---

bu bölümde elizabeth ile oynamamızdan ötürü oyun biraz daha gizlilik üzerine eğilmiş. peeping tom olsun, havalandırmalardan düşmanların arkasına sarkmak olsun, noise maker olsun gizlilik üzerine yeni ve güzel öğeler mevcut.

gelelim işin hikaye kısmına. bölüm comstock'un öldüğü yerde başlıyor. atlas, namı diğer fontaine çıkıyor karşımıza ve onu rapture'a götürme karşılığında little sister'ı bırakacağına dair orada bir anlaşma yapıyoruz. bu esnada booker elizabeth'in yanında bir iç ses gibi davranıyor, ki sonradan anlıyoruz ki booker aslında yokmuş çünkü elizabeth de ölmüş! big daddy comstock'un ardından bizi de haşlamış.

neyse efendim, biz ölünce tabi geçmişi, geleceği, diğer verenleri falan görme yeteneğimiz kaybolmuş haliyle. bu yüzden biraz sap gibi kalsa da zamanla ufak ufak hatırlayarak ne yapması gerektiğini buluyor elizabeth. bu süreçte suchong ve fink'in lutece device aracılığıyla irtibat halinde olduklarını, suchong'un elizabeth ve booker'dan haberdar olduğunu, suchong ve fink'in plasmid, vigor, vital chamber gibi icatları birlikte yaptıklarını falan görüyoruz. lutece device sayesinde columbia'ya geçip oradan binaların uçmasını sağlayan kuantum dalgasını almayı akıl eden -daha doğrusu aldığını/alacağını hatırlayan- elizabeth, fitzroy'un fink'in oğlunu rehin alması olayını lutece kardeşlerin tasarladığını öğreniyor. ayrıca songbird ile arasındaki bağın zamanında ona yaptığı bir iyilik olduğunu keşfediyor. sonra rapture'a geri dönüp kuantum dalgasını kullanarak ryan'ın denizin dibine batırdığı binayı tekrar rapture seviyesine çıkarıyoruz. bu arada ryan bize haydi gel benimle ol teklifi yapıyor ama tabi ki kabul etmeyip yolladığı adamları haşlıyoruz. bina yükseledursun, atlas çakallık yapıp bizi yakalatıyor ve ace in the hole nerede deyu bizi sorguya çekiyor. biz de booker sayesinde suchong'un kliniğine gidip aradığımızı bulmaya çalışıyoruz. burada elizabeth yaralanmış bir big daddy'e little sister'ların yardım etmesini sağlayıp onların aralarında da bir bağ oluşmasını sağlıyor. daha sonra bu bağın ilk vukuatını little sister'a tokat atan suchong üzerinde görüyoruz ki ilk oyundaki ses kayıtlarından biri olan bu olayı canlı görmek hoşuma gitti. sonra suchong'un üzerindeki kartı alıp atlas'a al sana ace in the hole deyip veriyoruz. sonra atlas'ın kendisini öldüreceğini bilen elizabeth bitsin artık bu çile deyip kendini olacak olana teslim ediyor. atlas haliyle bizim gibi şifre kırıcı olmadığı için verdiğimiz kağıtta olduğunu anlamıyor. elizabeth ölmek üzereyken ilk oyundaki adamımızın düşürdüğü uçakta görüyor kendini ve kağıttakinin de meşhur would you kindly olduğunu atlas'a söyleyip gözlerini yumuyor. rapture'a varmış olan ve ortalığı dağıtmış olan atlas bizi kontrol edecek anahtarı bulmanın da verdiği sevinçle kırk gün kırk gece eğlence düzenlettiriyor. bu arada elizabeth son olarak gelecek kişinin aslında little sister'ları kurtardığını görüp gözlerini yumuyor, onu düzeltmek lazım.

böylece ilk oyun ve son oyun birbirine böyle bağlanmış oldu. kurgu olarak kötü olmadı bence ama gerek var mıydı bilemiyorum. bir de elizabeth yarıktan geçip columbia'ya gittiğinde nasıl vox isyanına denk geldi onu anlamadım. süre olarak aynı zamanda geçmişe de gitmesi gerekiyor sanırım. yarıkların zaman makinesi görevi gördüğünü bilmiyordum.

--- spoiler ---.

neyse yine çok uzattık. bioshock serisini oynadıysanız alın bu dlc'yi de oynayın ve seriye veda edin. zira bu evrene yeni bir yolculuk artık pek mümkün görünmüyor.

konuları da bağlamanın ardından geriye tek kalan şey rapture kitabını da okuyup seriyi noktalamak. kalpte buruk acı, sensin vigor bu gönlün ilacı.

içim buruk, gönlüm üzgün.

bitti. bioshock bitti. her şeyiyle bitti. bu evren, hikayesiyle karakterleriyle oyunlarıyla harikaydı.

netflix çekiyormuş bir şeyler, o zamana kadar aç gezeceğiz.

--- spoiler ---

gizlilik odaklı olan, bütün bioshock oyunlarına dokunan dlc'dir. ilk oyundaki çok önemli bir unsurun nereden geldiği bu oyunun sonunda açığa çıkar. bu yüzden bir dlc'den ötesidir.
--- spoiler ---

jeneriğin sonunda güzel bir sürpriz var. sabırla bekleyin.