bilim yalan söylemez

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

teorikte bunu ancak evrendeki tüm sırlara vakıf olduktan sonra söyleyebiliriz..

bilimin kusursuz olduğu bir zaman dilimi düşünelim. her şeyi açıklayan ve her şarta uyan bir teorimiz var. (bkz: theory of everything)

subatomic dünyadan parallel evrenlere kadar. matematik kadar kesin bir bilime ulaşmak.

2+2 kadar kesin bir şekilde eminsek her şeyin teorisinin doğruluğundan o zaman bilim yalan söylemez denilebilir. ama günümüzde bu tabir fazla iddialı gibi.

bilim doğası itibarı ile deneme yanılma yöntemi ile çalışır. bilimin beslendiği ana kaynak olan deneyler ve gözlemler aslında bir nevi deneme yanılmadır. fakat bu deneme yanılmadan, deneyden çıkardığımız sonuç o gün için doğru, yarın için yanlış olabilir.

yani aslında bilim kasti yalan söylemez ama yanılabilir. çürütülebilir. zaten bilimi dogmadan ayıran da budur. bilimin kutsiyeti değişim prensibinden doğar.

değişimin önemi evrimin temel basamağı olan uyum sağlama ile kavranabilir. misal newton'un yerçekimi kanunu. "merkür'ün yörünge sapmasını açıklayamıyor. demek ki yanlış bir teori." deyip eliyoruz kendisini.

bir teori elendi ama yerini yenisi aldı. einstein'ın görelilik kuramı. bu kuram makro dünyayı kusursuz olarak açıklayabiliyor. yörünge sapmasını da tahmin etmiş ve bunu sağlamıştır einstein. ayrıca karadelikler, onların birleşmeleri, yıldız ölümleri, süpernovalar gibi muazzam büyüklükteki olayları da kusursuz açıklar.

ama bir düşünelim, diyelim ki insanlık olarak evrende öyle bir yer kaşfettik ki einstein'in formülleri uyuşmuyor. ya da cern'de ışık hızını geçtik diyelim. tüm fizik çökerdi öyle bir durumda.

sebebi ise evrende sabit olan tek şey ışık hızı yani c. aslında her şeyi c ile ifade edebiliyoruz. mesela benim boyum aslında 0.000000000023 c dersek bizi uzaydaki diğer medeniyetler de anlayabilir. çünkü c'nin belli bir değeri var ve einsten'ın tüm formülleri bu sabit değerden köken ve güç alıyor.

ışık hızını eğer geçebilirsek ki bence imkansız değil şu anda temel direk olan görelilik teorisi çökecek.

göreliliğin diğer sorunu da quantum ile olan kavgasıdır. elimizde evreni açıklayan ve çok güzel olan 2 teori var. atomaltını açıklayan quantum, atomüstü evreni açıklayan görelilik.

ama sorun şu ki bu ikisinin ortak noktasını daha bulamadık. bunu birleştiren kişi nobel fiziği alacaktır. şu anlık çözülememiştir ve bana göre en az 500 yıl daha insanlığı oyalayacaktır bu.

ama doğru yoldayız.
çünkü bilim yanılır ama en sonunda doğruya ulaştırır.
2 favorites - -
100 yıl önce ağrı kesici diye eroin, depresyonu gidermek için kokain falan öneriyordu bilim insanları. ilaveten satılmış bilim adamları sponsorlarının ürünlerini satmak, reklamlarını yapmak için yeri geldiğinde çatır çatır yalan da söylerler. bilimin temeli öncelikle şüphe etmektir, dogma gibi körü körüne inanıyorsanız bilimin ne olduğunu anlamamışsınız demektir.
4 favorites - -
bilim zaten amacından ötürü yalanı, yanlışı düzeltmek, doğrulamak için çalışır.

bazen bir bilimadamı ortaya bir teori atar, sonra bir başkası çıkar o teorini öyle değil de böyle olduğunu kanıtlar, eski teoriyi siker atar. tabi kanıtlarla kanıtlanan teori artık pratik olmuş ve bilimsel değere ulaştığından doğru kabul edilir.

en basit örneği mythbustersdır. dünya kadar şehir efsanelerini ya yalanlamıştır ya da doğru olduklarını kanıtlamıştır.

*
0 favorites - -
bilim yalan söylemez ama onu icraa eden insanlar söyleyebilir.
2 favorites - -
kardeş bilimi çok yanlış anlamışsınız siz, bilimde bir döngü vardır, bir şey düşünürsün bir konu hakkında, bu düşüncene hipotez denir, mesela su aslında öldüren bir zehirdir diye bir hipotezin var, bunun doğruluğunu sınaman gerekir, mesela bir kontrol grubuna su verip öbür gruba su vermeyerek bir deney yaparsın diğer tüm koşullar sabit olacak şekilde, su vermediklerin daha uzun yaşarsa hipotezini doğrulamış olursun, bir başkası çıkıp aslinda suda arsenik varmış ondan su içenler daha erken ölüyor, arseniksiz suyla deney yaptım ve su içenler daha çok yaşadı diye bir makale yayınladığı zaman senin hipotezin çürütülmüş oluyor. sonuç olarak bilimde somut gerçekler yoktur, deneyler ve sonuçları, ve bu sonuçlardan elde ettiğimiz çıkarımlar vardır, ve bu çıkarımlar da teknoloji ve bilgi birikimi ile değişebilir, o yüzden eskiden arsenikle hastalık tedavi edilmeye çalışılırken günümüzdeki bilgi düzeyinde bunun yanlış olduğunu ispatlayan bilgiler sebebiyle arsenikten kaçınıyoruz
bilimin en güzel yanı da tekrarlanabilir olmasıdır, bilimsel bir hipotez tekrarlanabildiği kadar yaşar, mesela siz yarın yerçekimi yoktur gök itimi vardır diyin ve bunu deneylerinizle ispatlayın (qm1m2/d^2 li formülün yanlışlığını ispatlayın yani) o zaman gravitasyonel çekim değil götsel memesel itim gibi bir kuram olmuş olur, 100 yıl sonra da başka biri çıkıp sizin hipotezinizi de boklayıp çürüttüğü zaman bir sonrakine kadar o bilimsel gerçek olacaktır.
3 favorites - -