https://www.youtube.com/…&feature=youtu.be&t=12m11s

ilgili videoda anlatılan görüştür ve beni şaşırtmıştır. zarrab olayını basit, etkili ve gayet güzel bir şekilde açıklamış. liberal demokrat parti onursal başkanı olarak kapitalist ve emperyalist amerika'yı baştan sona haksız bulmuş.

kral adammışsın besim tibuk, buradaki öldük bittikçilere kapak olsun.

düzenleme: link düzeltildi.

düzenleme 2: amerika'nın türkiye konsolosluğu da maddeler halinde yalanlar sıralayarak besim tibuk'a üzüntülerini bildirmiş ahaha. bu kadar zavallı olmayın ya. kimse amerika'nın kafasına göre koyduğu ambargoyu uygulamak zorunda değil. mala karşı malla ticaret yapılabilirmişmiş. bildiğin takas sistemi öneriyor adam ya cidden hayret bir şey. (bkz: #72352728)

bula bula bir tane adami bulmusun bunlarin hirsizligini destekleyecek. adamlar kendi ülke cikarlari icin hesap soruyorlar. sen vatansever olsan aynini sende yapman gerekirdi. isin sonunda büyük bir tazminata mahkum olursak senin agababalarinmi ödeyecek yoksa senmi cebinden karsilayacaksin? hem aldiklari o kadar rüsvet nedir? madem ülke yararina ticaret yaptin kendini niye orospuyla memurun parasini pesin vereceksin durumuna düsürdün? koskoca bakanlar niye önüne yatarim pozisyonuna girdi?

17/25 sonrası dönemde "paralel yapı diye ortalığı karıştırıyolar hiç alakası yok", "türk tarihinin en başarılı hareketidir yapılanlar ayıp" diyen, gülen organizasyonu öve öve bitiremeyen besim tibuk'un toparlama çabası.

liberallerden soguduysam ne bicim adamlar bunlar dediysem bas müsebbibide besim tibuk gibi gereksizlerdir. eger tüm liberaller böyleyse benden uzak dursunlar dedirtti bana. ayrica cem toker de tam tersi cok iyi bir intiba yaratti ama bu tibuklarin biraktigi enkaz o kadar büyükki kimse artik liberal tanimina gereken önemi vermiyor.

burada kaçırılan en önemli nokta savunulan ülke çıkarları değil, şahısların bürokratların çıkarları.
biride açıklasın madem, iran ambargosunu delerek (ki bizim koyduğumuz bir ambargo değil) türkiye bu ticaretten ne kazandı, milli menfaatimiz açısından artı olarak ne oldu, kaç para vs.
sırf rıza sarraf iran ın paralarını aklasın diye bürokratlara rüşvetler dağıttı, bir gece de altından alınan vergi %18 den %1 e çekildi. şirketlerinin vergileri silindi...
buradaki problem usa yı savunmak değil, türkiye'nin tüm ülkelere kozlar vermesi.
bu saatten sonra aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık. kaçış yok olacaklardan.

besim tibuk'un cumhurbaşkanı danışmanı olması olayının öncüllerinden bir hamledir.

hiç bu olaylara yorum yapan biri değilim ve ekonomik meselelere girmeden basit şekilde sadece bir soru soracağım, olay sadece abd'nin ticari ambagosunun delinmesi ve iki ülke arasında ticaret yapılması olayı ise iran biraz gerizekalı mı bu durumda? yani ülkesinde bu ticaretin ayağı olan kişiyi yoksa neden yolsuzluk suçlaması ile idama mahkum etsin. yoksa iran'da ticaret yapmak idama mahkum edileceğiniz yolsuzluk suçu mu?

ha şunu derseniz haklılık payı olur mu bence evet bu yargılamanın yapılacağı yer abd mi olmalı? yalnız sen kendi ülkende bunun üzerini kapatıp adil yargılamanı yapmazsan oturup ağlayamazsan abd niye yargılıyor ya ticaret var ortada sadece ona nedir diye.

edit: https://www.ntv.com.tr/…ildi,3mmnfos6kuyg9gpbx_9buw

bak kardeş bu kişi için hiç nota verilmedi, hiç bir yazınızı da görmedim konu ile ilgili mesela daha iki ay önce ceza aldı kendisi adını bile duymadınız eminim. kendisi değersiz bir vatandaş demek ki. çünkü suçu iran ambargosunu delmek bu arkadaşın da.

besim tibuk yaşlanmıştır... (bel altı vurdum, kusura bakmasın)
bilgi denen nesne besim tibuk'un kafasındaki hikaye ve var sayımlar gibi keskin, net değildir...
tarihin yeninden yorumlanarak retorik bir malzeme haline getirilmesine güzel bir örnek olmuş konuşma...

retoriğin üretimi konusuna ilişkin olarak okuyabilirsiniz:
https://www.researchgate.net/…to's_rhetoric_concept

besim tibuk gibi köklü bir liboşun, kara para aklama ve terörü finanse etmek gibi konularda da fikri var mıdır acaba diye düşündürtmüştür.

kendisi haklıdır, abd haksızdır. fakat ülkeler arası ilişkilerde paradigma "haklılık" üzerinden işlemiyor. kendisi de bunun farkındadır sanırım.

abd bir süper güç, bu çağın hegomonik ülkesi. sevsek de sevmesek de, olması gereken bu olmasa da dünyanın şu anki durumu bu. uluslararası hukuk, bm gibi kurumsal yapılar tanımlanmış olsa bile aslında bir süper güç şöyle davranabilir, böyle davranamaz gibi ilkesel kurallar işlemiyor dünyada. tarih yaşanıyor, bu çağ, bu durum bizim üzerimize kalmış bir durum veya sorumluluk üstlenenler için bir vazife. işte bu ahval ve şeraitte bile "tutarlı bir olması gerekenler kümesi (ideoloji)" peşinde olan şahsına saygım var ama sınırlı. (bkz: it's a man's man's man's world)

not: dediğini tam dinlemeden, sadece başlıktan okuyarak yazdım. kontrpiyede kaldıysam affola.