"amacı ve anlamı olmayan bir dünyada insan bir düzen, bir anlam, bir ahenk görmek ister ve gerçeğe gözünü kapayarak uydurduğu anlamlı bir dünya ile aldatır kendini."

(bkz: türk romanına eleştirel bir bakış)

cumhuriyetin aydın kuşağından kıymetli bir bilim insanıdır.
edebiyat kuramları ve eleştiri kitabı yüzeysel falan değildir. temel giriş kitabı niteliğinde olup, konuya derli toplu bir giriş ve bütünlük verme amacını taşır.
kitabın referans listesinde 140 küsur kaynak yer alır. (bu kaynak listesi genişletilmiş 6. baskı itibariyle)
kitabı yazdıktan sonra görevini yapmış bitirmiş gibi bir kenara atmamış ilerleyen baskılarında yapısalcılık ve biçimcilikle ilgili bölümleri de eklemiş ve genişletmiştir.
ayrıca "türk romanına eleştirel bir bakış" oldukça iyi kitap analizleriyle doludur. günümüzün "kitap tanıtım" yazıları yüzeyselliği ve akademinin "incik romanın cıncık bağlamında incelenmesi" tezlerinin yanında tam otomatik mutfak robotu gibi hem tamamıyla keyfi niyetlerle okuyan hem de akademik okur için tüm mutfağı çekip çeviren, üstüne işi bittikten sonra ortalığı tertemiz bırakan incelemeler yazmıştır.

türk edebiyatının postmodernizm saçmalamasına girmesine öncülük ettiği söylenir. yaşamının son yıllarında yazılarında gelene geçene postmodernist yazar dediği için bir kadın romancımız öylesine sevinmiş ki "postmodernmişim" diye gezmeye başlamış.

aslında ingiliz filologu olan bu güzel abimiz, rehber niteliğinde olan üç kitaba imzasını atmış ve geride göründüğü üzere bir dolu tartışma bırakmıştır.

az evvel yanlışlıkla edebiyat kuramları ve eleştiri kitabına bastım. maazallah çarpılırım filan diye tövbe ettim, estağfurullah çektim. öyle bir adamdır.

o kadar eserini okuduğum, atıf verdiğim fakat bugün rastgele fotoğrafını görüp erkek olduğunu öğrendiğim yazar, eleştirmen.

berna moran size bir meseleyi olanca basitliği ile anlatmakta fevkalade hünerlidir. bu onun basitliğini ya da yukarıda bir arkadaşın bir kitabı özelinde söylediği gibi yüzeyselliğini göstermez. tam tersine meseleye olan hakimiyetini açık eder. bilen insanın özgüveni ve anlatımı başka oluyor. haa her meselede basit anlatım mutlaka iyidir demiyorum anlatılan meseleye göre değişir elbette.