olmayacak olan depremdir. olacak olsaydi marmara bolgesindeki tum sanayi sehirleri elden gecirilirdi. herkes depremde ölürse marmara sanayisi coker. tr sanayinin cogu da burada zaten.
he ama istenen zaten buysa bir sey diyemem. mekanimiz cennet olsun, amin.
yarın geliyorum ya, başlığı hortladı.
hepimizi korusun tanrı o günden.
olası bir deprem. 1999 yılında şu şekilde öngörülere sahne olmuş:
görselgörselgörselgörüldüğü üzere, değişen fazla bir şey yok.
6,2 gelse bile uzun sürerse yıkım ve ölüm olacak maalesef.
biraz kendimizi kandırıp ikna ediyoruz.
gitmek lazım artık ama istanbul boşalsın diyenler hep duruyor.
bu deprem olacak. cok canlar da gidecek. daha kucuk deprem iddia eden, daha gec deprem olacak diyenlere inanmak sizi mutlu kiliyor. tıpkı yılbasında ikramiye çıkacakmıs gibi hayal kurmak gibi. insanlar daha iyi olasiliga daha kolay inanir. ölümcül kanser hasta yakinlari binde bir olasiliktaki tedavilere bile yuzde 50 gibi inanıp, bir sürü paralar harcalar. ama gorunen o ki, dunya capinda bir cok deprembilimci buyuk ve yakin bir deprem bekliyor.
sorumlu aramayi birakin, olan oldu, depremden sonra belki nürnberg mahkemesi bile kurulur, ama deprem olunca hayatta kalmanin yolunu bulmak lazım. bireysel tedbirlerinizi almaya calisin.
neler yapilabilir?
önce şunu kafanıza sokun, devlet artik boyle devasa bir kentte, boyle buyuk bir yıkima karşı hic bir sey yapamaz. alman ya da amerikan devletini yarin kopyala getir o da bir sey yapamaz. bu isin onleyici tedbirler dönemi gecti artik.
unutmayin, deprem ve sonrasında siz ve aileniz tamamen kendi basinasiniz. hatay a yardim gunlerce gelmedi. inanin hataydaki durum cok daha iyi sayılır. istanbulda haftalarca ulasmilamayan mahalleler sokaklar olacak. yani kurtulanlari tamamen bir survivor bekliyor.
öncelikle ilk deprem anından sonra bir aile bulusma noktasi belirleyin. yoksa o kaosta birbirinizi arama derdiyle cok onemli bir kac gunu yitirebilisiniz. tabi tüm telefonlarin gunlerce ise yaramayacagini unutmayin.
evinizde, isyerinizde ve arabanizda yani üç ayrı noktada deprem çantalarınız olsun. çantanızda mutlaka olmasi gerekenler, su, mars/snickers vs gibi yuksek kalorili atıstırmalıklardan en az 20 tane, el lambası, çakmak, antibiyotik, agrikesiciler basta olmak uzere ilaclar, basit tıbbi yardim malzemeleri, dolu bir powerbank, radyo, ip, koli bandı ve cok fonksiyonlu çakı gibi seyler olabilir.
arabanizin bagajının zeminini bir kac eski nevresim kaplasaniz iyi olur. iki tane nevresim sarınıp yatarsaniz sera gibi ısıyı korur, battaniye gibi etki yapar. icine sagdan soldan topladiginiz bezlerle yorgan yaparsiniz. kışta sizi korur, hatta yağısyoksa belki çadır olarak bile kullanilabilir.
arabalar icine sığınmak icin iyi olabilir. aracla yolculugu unutun. yollar kilitlendi. haftalarca açılmayacak. zaten bir cok yol çöktü ya da enkazla kaplandi. ha unutmadan, sahipsiz arabalara da camı kırıp bi göz atmak lazim. her arabada bazi ilk yardim malzemesi olur. yarim kalmis pet şiseler, kumas ve yiyecek artikları olabiir. küçümsemeyin, hepsi daha sonra işe yarayacak.
ihtiyaclariniz icin enkazlardan bazı temel malzemeleri toplamak gerekecek. bu yagma degil. ornegin suyunuz bitince buldugunuz suları ısitip icmeniz lazim. herkes elinde tencereyle gezemeyecegi icin bu tarz gerecleri enkazlardan toplayacaksiniz. yiyecek giyecek gibi seyleri de toplayabilirsiniz. malzeme toplama islerini gün ışıginda yapmaniz gerektigini de unutmayın.
sahipsiz bisiklet motorsiklet bulursaniz el koyabilirsiniz. cunku en ideal ulasim araci bunlar olabilir. ama en buyuk olasılık yürüyerek uzaklasmak. depremin etkisi kuzeye dogru azalacak. kuzey bolgelerin altyapilari daha saglam olabilir. tabi oradan avrupa yakasindaysaniz edirneye, asya yakasindaysaniz boluya dogru yurumek. her ikisi de tüm gün yürüyüp gece dinlenseniz 4 gün sürüyor. bu imkansiz. hele yanınızda cocuklar, ihtiyarlar, yaralilar, hastalar varsa bu yolculuklar en az 7 gün sürecek. bu kentlere bir hafta sonra butun dunyanin yardimlari ulasacaktir. ayrica devaminda ise ulasım araçlarla yapilabilecektir. yani bir haftalik yolculuğa hazır olun.
facebook, twitter, instagram gibi hesaplarınızın, maillerinizin sifresini aklinızda tutun. 10-15 güne kadar bu hesaplara ulasabilecek imkanınız olacak. kaybettiginiz yakinlarınızla, arkadaslarinizla bu sekilde iletişim kurabilirsiniz.
sizin ya da yakinlarinizin hafif yaralanmalarına, kırik çıkık burkulma gibi sorunlariniza karsı temel duzeyde ilk yardim bilgileri ögrenin. youtubeda bir suru video var. ağır yaralilarinizi hastahaneye götürmeyi deneyin. ama unutmayın yollar iptal oldu. her hastahanede de binlerce insan yığılmıs durumda. sabırlı olmak lazım. bulabildiginiz uzun tahta ya da demirlere çarşaf sararak sedye yapmayı deneyebilirsiniz. ölülerinizi taşımanız zor. sağlam birini başında bırakip ayrılın. böyle birisi yoksa bir çarsafa sarıp rahmetlinin adını ve iletisim numarasini yazıp terketmek zorundasınız. dikkate alan bir gorevli çıkarsa gelecekte mezarını bari ziyaret edersiniz. ama yine de zor.
neler oldugunu anlayabilmek icin en az 3 ay gececek. normal yasama dönebilmeniz en az 5 yil alacak. aciları ise ömür boyu taşıyacaksınız.
bugünkü depremden 15 dakika önce otoparktan çıkarken kolonlarla göz göze gelmiştik. içimden depremde ne yapacak acaba diye geçirdim. hemen ardından da provası geldi.
bu konuda toplumun bir kısmı, deprem beklentisi içinde olanlara felaket tellalı gözüyle bakıyor. felaket tellallığı ile bilimselliği birbirinden ayırabilecek biri olduğumun en net kanıtı sanırım pandemidir.. pandemi boyunca felaket tellallarına savaş açtım. mehmet ceyhan ve diğer covid başlıklarında; insanları eve tıkmaya çalışan bu zihniyete, saçma felaket zırvalıklarına ateş püskürdüm. covidi de erken evrede geçirdim. umurumda da olmadı. fakat iş istanbul depremine gelince tırsıyorum.. mantığım bana 7 ve üstü depremin kaçınılmaz olduğunu söylüyor. naci görür ve celal şengör'ün bu konuda söylediklerinin doğru olduğunu düşünüyorum. diğer yandan bu ikisini cvsi üşümezsoyu bohça gibi dörde katlar. bu adamların bilgisi bir yana, bakış açısı da mantıklı görünüyor..
umarım beklenen deprem olmaz. olursa da kimse buraya gelip ''aaa bakın ben demiştim'' demez. haklı/haksız olayının bu kadar anlamsızlaşacağı bir olay daha olamaz. bunlar bu konudaki son söylemlerimiz de olabilir. mesele şu: yer kabuğu için 20-30 yıl, bizim yaşamımızdaki milisaniyelere denk geliyor.. o kendi ömür ölçeğinde çok büyük bir hızla şekil değiştirmeye devam ediyor ama bize yavaş görünüyor. yıllık bilmem kaç cm yer değişimi kaçınılmaz bu bilimsel bir veri. ayrıca 7 ve üstü ile kırıla kırıla kapına gelmiş. istanbulda neden dursun? istanbul okunmuş mu? işin sıkıntılı yanı: önceki yıllarda görülmeyen bir sarsıntı yoğunluğu var bu yıl. tıpkı bir binanın yıkılmadan önce çatırdamasına benziyor. çocukluğumda böyle bir yoğunluk hatırlamıyorum. 99 a kadar deprem nedir bilmiyorduk bile. umarım olmaz. ama mantığım pek oralı değil.
kış aylarında gece vakti olması en kötü ihtimaldir. tam da halley kuyruklu yıldızı yaklaşırken.
gece gece okuyanlar için eski entrymi ekleyeyim.
hatay/maraş depremi ile beklenen istanbul depreminin kıyaslaması: (bkz:
#165322236)
burda da makaleler eklemiştim:
(bkz:
#174882629)
bu deprem denizin çukurunda olacak. karada olmayacak. bu çok büyük bir avantaj.
yillardir insanlarda, baska hicbir felaketin yatamadigi anksiyeteyi yaratan deprem.
eskiden de deprem ulkesiydik fakat hep surprizli bir sekilde gelir, yapacagi yikimi yapar giderdi, biz de normal hayatimiza donerdik. 99 depremi sonrasi millet kolektif tasikardiye yakalandi resmen. dusunun ki 2023 subat depremi turkiye tarihinin en buyuk felaketiydi ve unuttu millet simdiden. istanbul depremi ise kim tutturacak seklinde uzmanlarinin sidik yarisina cevirdigi yuksek gerilimli korku filmine donustu. yaratilan bu sacma psikoloji ile inanin bu deprem bir gerceklesse mental olarak rahatlayacak insanlarin sayisi bir hayli yuksek olacak kanimca. artik bu uzman kisilerin normal vatandasi degil politikacilari darlamalari toplumsal olarak daha islevsel olacaktir. istanbul gibi korkunc bir yapilasmaya sahip bir sehirde, vatandasin korkmak disinda yapabilecegi pek bir sey yok zira.