bugün ayrıntılı bir şekilde albümünü dinleme mutluluğunu yaşadığım, dinledikçe hakkında yapılan
kadın kent ozan benzetmesinin ne kadar doğru ve yerinde bir tespit olduğuna karar verdiğim,
beyaz kelebekler grubunun üyesi babasına ithafen yapmış olduğu albümünde, sırtına aldığı bu yükü layıkı yerine ulaştırdığına inandığım, kelime ve melodilerine ayrı, güzelliğine ise ayrı aşık olduğumuz yeni düşkünlüğümüz.
ayrıca; albümde yürek hoplatan, çırpınışı kulağa güzel nefesler bırakan
beyaz kelebek şarkısı ne güzel bir şeydir!
albümü kışın da etkisi ile olsa gerek kaotik bir yapının üstüne kurulmuş, sözcüklerindeki dünya, aşk, sevgili ve kalp hesaplaşmaları gayet şiirsel bir yapıda karşımıza çıkıyor,
yapboz'unda bulamadığı, belki de aslen olmayan gökyüzü, yer, aşk üçgeninde herkesin tutanabileceği bir kenar mevcut misalen. hepimizin ortak noktasını bulan şarkıların ve şarkıcıların daha çok sevildiğini düşündüğümüz zaman, yakın tarihte herkesin bir
begüm tarako şarkısının olması ihtimali çok da uzak değil.
hislerini, kalbini, aşkını
koza'ya benzeten bir yüreğin senin benim gibi sıradan birisi olmadığı ortadayken, daha çok ganimetler üretecek kapasitesinin olduğunu ve bize daha çok albüm ve şarkılar dinleteceğini düşünüyorum, yeni başladığı bu yolculukta kendisine, güzel yollar, yoldaşlar, hayal ortakları, düş kardeşleri diliyorum.
sihrinden
* midir bilmem ama en sevdiğim şarkısı olan hile'deki, gücünden ve yaşama sevincinden dolayı kendisini sihirbaz ilan eden, güçlü, yürekli kadın... sayın
tarako; hoş geldin.