bilgi ve boğaziçi üniversitelerinde ders veren
uluslararası af örgütü emekçisi, çok hoş bir hanımefendi.
yıllar önce human geography dersiyle gönlümü çelmiş, yeditepe'ye 2 gömlek fazla olmasıyla gitmekle doğru yapmış olan canım kadın.
çok çok güzeldir aynı zamanda kültürlü, entelektüel ve akıllıdır. bir yerde konuşurken falan denk gelirseniz oturun görebileceğiniz ve duyabileceğiniz bir yere..
bilgi üniversitesi öğretim üyesi ve uluslararası af örgütü kampanya ve aktivizm koordinatörü. bakmaya, dinlemeye kıyamıyorsunuz.
lisedeki coğrafya hocamın, coğrafyada doktora yapmış olduğu gerçekliğinden yola çıkarak sabah sabah beni güldürmüş doktoralı insan.
cv'sine baktım. sosyolojide lisans, sanat tarihi yüksek lisans ve alakasız bir şekilde coğrafyada doktora yapmış akademisyen.
ama kendisi queerden tut, göçmenliğe, ordan insan haklarına kadar bir dünya branşta çalışmalar yapmış. hangi nitelikleri ile bu çalışmaları yapmış tam bir soru işareti. kim hangi özelliğine güvenip bu insanı işe almış? neden hiç bir öğrenci bu kadının gerçekten bilgi sahip olup olmadığını sorgulamamış? bir coğrafyacı nasıl queer ya da siyaset felsefesi anlatabilir?
eğer bana yüzyıllar önce boğaziçi'nden aldığı diplomayı gösteririm bu yüzden bu konularda çalışıyorum derse, gerçekten yazık.
son olarak kendisinin queer olması nedeniyle şunu söylemek istiyorum. kendisi son olarak belli branşları ellerinde tutan anglo saxon akademinin kendilerini dışarda bırakması ve sadece birbirlerini desteklemelerinden dert yanmış....
komik olan şey, cv'si bu kadar karman çorman olan birinin yüksek egosuyla beni niye ciddiye almıyorsunuz diye bağırması...
pardon da akademik dünya zaten böyle bir şey değil mi? hegel'i ıngilizce oku, almanya'da çalışmana rağmen almanca öğrenmeye burun kıvır, kendi bilgi birikimini öğrencilerine sorgulattırma, akademisyenin akademik yeterliliğini gene sadece akademideki başka akademisyenler onaylasın...
kendisinin yaptığı queerin ezilmişliğinin arkasına saklanıp yozlaşmış olan akademide kendine daha sağlam bir yer edinmekten başka bir şey değildir.
lütfen birisi kendisine üniversitelerin artık global işsizliği saklamak için uydurulan legal bir yöntem olduğunu hatırlatsın. bunun dışında kendisine sadece gene başka akademisyenlerin bilim insanı dediğini, çalışmalarının aslında insanlığa zerre yararı olmadığını ve dersini geçmek isteyenler dışında kimsenin kendisinin makaleleri okumayacağını - şimdi baktım da sanırım 14 yılda yazdığı makale sayısı sıfır- söylesin.
kendisi siyaset felsefecisi hatta akademisyen bile değildir.olsa olsa doktorası olan bir coğrafyacıdır.
clubhouse'da mikrofonu aldığı an "yine mi ya" diyerek odayı kaçarak terkettiğim itici zat.
avrupa'da yaşayıp, ab'nin fonlandığı sivil toplum projelerinde çalışıp, sığınmacıları türkiye'nin beslemesi ve avrupa'ya ya da kendi ülkelerine göndermemesi gerektiği savunan şahıs. gerçekte 5 metre yakınına göçmen gelse, ilk bu tipler kaçar.
akademide bu queer çalışmaları gibi kalitesi ışık hızıyla düşen bir alan daha görmedim. gerçi okuldayken bunu çalışmak isteyen tiplerden bu hale geleceğini anlamıştım ama çıkar sağlamak amacıyla yağdırılan bu kadar maddi imkanın boşa çıkacağını düşünmemiştim. bu hanımefendi de bundan nemalanan vasat altı akademisyenlerden biri. yunanistan'ın mültecilere saldırmasına ağzını bile açmayıp türkiye'ye akın eden bu sığınmacıların haklarını canhıraş savunan bir tip. önüne mülteci gelse sopayla sevecek kadar bir mülteci aşığı.
sonuç olarak queer çalışan tiplerin genel fenotipini görmemi sağladı. bu tiplerin mamasını kessen saniyesinde dönerler ve sahiplerine söverler. literatüre hiçbir şey katamazlar ve ikiyüzlülüklerini gizleme ihtiyacı bile hissetmezler. görüldüğü gibi türkiye'de enflasyonunu yaşadığımız troll tiplerin aynısı aslında :)
ab tarafından fonlanan iki yüzlü "sözde" insan hakları savunucusu akademisyen. ayrıca kendisi almanya'da yaşamaktadır.
edit:
begüm başdaş kimdir?