beethoven vs mozart vs bach

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

müzikal olarak tabiki bach! kişisel olarak chopin ve mozart. ama ayışığı sonatı da kalbimde başka yerde. karışık işler bunlar
0 favorites - -
bir öğretmenim mozart'ın çoğu eserinin kötü olduğunu, sadece belirli bir bölümünün çok dinlenip bilindiğini söylemişti. bu konuşma mozart'ın yakın zamanda bulunan eseri üzerine oldu. beethoven için de aynı durum geçerli mi bilmiyorum ancak bach için (en azından benim için) bazı eserlerinin öğretici ve genel olarak temel olması belki de onu genel anlamda çoğu besteciden ayıran bir özelliği.
0 favorites - -
bach diyen entel feridunlara bakmayın mozart gerçek bir dahidir ve ikamesi yoktur. mozart'ı dinlerken o keskin zeka karşısında orgazm olmuyorsanız muhtemelen yeterince zeki değilsinizdir.
0 favorites - -
her üçü de batı müziği tarihinin ana arterlerinden ama birini diğerine üstün kılmak, bir nevi kuğu, kartal ve aslan arasında “hangisi daha kudretli?” tartışmasına benzer. farklı dönemlerin, farklı estetik paradigmaların temsilcileri...
yine de müzikoloji perspektifinden biraz deşelim.

johann sebastian bach:
barok dönemin apex noktası. kontrapunkt ustalığı, armonik derinliği ve polifonik yazımıyla "müzikte tanrının sesi" olarak anılır. bach'ın müziği akılcıdır, sistematiktir, ilahidir. wohltemperierte klavier, mass in b minor, brandenburg concertos gibi yapıtları tonal sistemin kurucu anıtlarıdır. herhangi bir bestecinin konservatuar eğitiminin ilk adımıdır bach çalışmak; çünkü “müzikal düşünmeyi” öğretir.

wolfgang amadeus mozart:
klasik dönemin parlayan zekâsı. hem form hem melodik yapı açısından bir denge ve berraklık timsalidir. mozart’ın müziğinde yapı, duygu ve akıcılık simetrik biçimde mevcuttur. opera buffa ile opera seria arasında ustalıkla geçiş yapar. özellikle don giovanni ve requiem gibi yapıtlarında dramatik yoğunlukla zarif armonik ilerlemeyi harmanlar. mozartian dendiğinde hâlâ tüm dünyada, çocuksu deha ve estetik denge akla gelir.

ludwig van beethoven:
klasik’ten romantik’e geçişin eşiğindeki prometheus. heroic style (kahramansı stil) kavramını müziğe yerleştirmiştir. onunla birlikte subjektif duygular, bireysel trajediler ve politik idealler müzikte formun önüne geçmeye başlar. mozart ile bach arasında estetik ve tarihsel bir köprü kurar. 9. senfoni, grosse fuge, late piano sonatas gibi yapıtlarında hem formun sınırlarını zorlar hem de ifade alanını genişletir. beethoven'da müzik artık salt form değil; insanın iç sesi, tarihiyle ve kaderiyle hesaplaşmasıdır. kısaca, mozart düzense, beethoven mücadeledir.

özetle:

bach sistemin mimarıdır; sesleri yalnızca duyulur olmaktan çıkarıp düşünülür hale getirir.

mozart bu mimarinin içine zarafeti, dengeyi ve insanı yerleştirir; formu estetikle bütünler.

beethoven ise o sistemin sınırlarını zorlar; kişisel ifade, dramatik yapı ve duygusal derinlikle müziği içsel bir anlatı hâline getirir.

bu üçü arasında hiyerarşi kurmak değil, ilişkisel bir zinciri fark etmek gerekir. bach olmadan tonal sistem bu kadar temellendirilemezdi, mozart olmadan bu sistem bu kadar zarifçe işlemeyebilirdi, beethoven olmadan sistem kırılıp yenilenemezdi.

üçü bir bütünün parçalarıdır. biri eksik olsaydı, batı müziği dediğimiz şey bugünkü hâline asla ulaşamazdı.

ama meseleyi şöyle de bitirebiliriz:
bach bestecilerin hocasıdır, mozart kulağın idealidir, beethoven ise ruhun dilidir.
3 favorites - -