birinde yıllarca ülkesine hizmet etmiş genelkurmay başkanından diğer kuvvet komutanlarına, paşalara kadar bir çok üst düzey subay ortada somut bir kanıt olmamasına rağmen iddianamede ismi geçtiği için şereflice istifa etmiştir. diğerinde olayda ismi geçen bakanlar bırakın istifayı, pişkin pişkin koltuklarında oturmaktadır.

birinde ülkedeki tüm savcılar, emniyet müdürleri en ufak bir delil bulmak için seferber edilirken diğerinde emniyet müdürleri görevden alınmakta, savcıların yerleri değişmekte ya da yanlarına başka savcılar atanmaktadır.

birinde tüm medya, twitter seviyesinde duyduğu her aslı olan/olmayan haberi anında servis etmekte, diğerinde ise medya en ufak bir haberde ya patronlarından izin beklemekte ya da yalanlamaktadır.

birinde milli istihbarat teşkilatı dinlemeler, operasyonlarla göklere çıkarılmakta diğerinde ise esamesi bile duyulmamaktadır.

birinde davanın tüm şeffaflığıyla yürütülmesini, ülkenin bütün pisliklerinden arınmasını isteyen halkın bir kısmı, diğerinde sessizliğini korumakta, olayı görmezden gelmektedir.

birinde ülkenin o tarihteki başbakanı bağımsız yargıya güveninin tam olduğunu, en doğru kararı yüce türk mahkemeleri'nin vereceğine inanırken, diğerinin o tarihteki ülkenin başbakanı olayların kapanmasını istemekte, devletin tüm imkanlarını kullanarak olayın yargıya intikalini geciktirecek tüm engellemeleri yapmaktadır.

tabii bunlar sadece ilk anda aklıma gelenler, devamını izleyip göreceğiz. yaşasın bağımsız yargı(!)