http://cdogangercekler.files.wordpress.com/…011.pdf25 nci celse tutanağı.
ciddi ciddi müebbetle yargılanıyor adamlar. sanık
ali türkşen mahkeme başkanına sesleniyor; 2 tane türk bayrağı var 2 yanınızda. vestiyer perdesi gibi kullanıyorsunuz orada ceketlerinizi asıyorsunuz. sizden talebim ya o bayrakları kaldırın oradan ya ceketlerinizi kaldırın talebim budur. çok çirkin gözüküyor ve saygısızlık olarak algılıyorum bir türk subayı olarak talebim budur. (sayfa 3) ilginç. - mahkeme başkanı:“talimat vereceğim onların tekrar temizlikleri yapılsın ütüleri yapılsın ve yandaki vestiyere de kaldırılsın....
av.hüseyin ersöz bir mizansen yaratıyor. sayfa 42.
alıntıbeşiktaş adliyesindeki bir cumhuriyet savcısı, beni telefonla aradı ve bana şöyle bir bilgi verdi; beşiktaş adliyesindeki üye hakimlerden bir tanesi, bir cd hazırlamış ve bu cd’yi şuanda sizin kürsünüzün sağ tarafındaki telefonun altındaki beyaz dosya kağıdının altına koymuş ve bu cd’nin içerisinde çeşitli dokümanlar var ve bu dokümanlar, 5 mart 2003 tarihinde oluşturulmuş.
siz alınmayın efendim üzerinize ve oluşturulma tarihinin 5 mart 2003 çarşamba 16:36:15 olduğunu, değiştirilme
tarihinin 5 mart 2003 çarşamba 16:36:15 olduğunu, erişim tarihinin de yine aynı tarihi taşıdığını görüyorum. şimdi dosyanın içerisine giriyorum ve dosyanın içerisinde sayın başkanımla başlayan, istanbul 10. ağır ceza mahkemesindeki görevinize başlamanızı büyük bir memnuniyetle karşılamış bulunmaktayız. ama 5 mart 2003 tarihini taşıyor, sayın başkan. siz daha 10. ağır ceza mahkemesinde değildiniz başka bir başkanı kastediyoruz. özellikle hükümetin attığı ileri demokrasi adımları içinde, sizin başkanlığınızda heyetinizin icraatları, devletin her kademesince yakından takip edilmekte. özellikle 11 mart 2011 tarihli celsedeki duruşmayı yönetim şekliniz, 11 yazıyor efendim dikkat edin ama 2003 tarihinde oluşturuldu. cmk’ya aykırı bulunarak, savunma avukatları tarafından gereksiz bir tepkiyle karşılansa da 163 subayın tutuklanması kararının, müdahil avukatlar ve bir kısım basın nezdinde olumlu yankılaması sizi daha da cesaretlendirmeli. sayın başkanım, heyetinizde yer alan 2 üye hakim de oldukça başarılı ve yetenekli isimler. bu iki değerli hukukçu, darbecilerin üzerine korkusuzca
gitmesi sebebi ile tarihe altın harflerle isimlerini yazdıracaklar. ama siz olmasanız bu başarılı icraatların hiç birisine, imza atılması mümkün olmazdı. bu sebepten temsil ettiğim büyük aile adına, size tekrar teşekkürlerimi sunuyorum. bu arada aynı mahkemede birlikte görev yaptığınız, değerli savcımız hukukun emrettiği sınırlar içerisinde verdiği oldukça gerekçeli mütalaayla, hukuk fakültelerinin ceza hukuku kürsülerinde yeni bir doktrinler tartışmayı ateşledi. o da gerekçesiz karar olabileceği gibi gerekçesiz talep de olur. bu ileri hukuk adamı,
kırtasiyeciliğin önüne geçmek açısından da önem taşıyor. sayın savcımla aynı görüşü paylaşıp, ne eksik ne fazla 162 kişi hakkında tutuklama kararı vermeniz de yargılamanın ne büyük bir uyum içerisinde yürütüldüğünü gösteriyor. sayın başkanım, size ve sizin nezdinizde mahkemenizde görevli hakimlere en içten saygılarımı sunuyorum. 5 mart 2003 mehmet bayraktar beşiktaş.
alıntı sonubaşkan kızıyor tabi; hayır, bu savunma hakkı değildir. tamam, kapatın çıkartın cd’yi gördük oluşturabildiğinizi. ; siz mahkeme heyetine hakaret teşkil edici ibareler kullanıyorsunuz;
mahkeme başkanı:“bakın bunlar nasıl üretilebiliyor imajını vermeye çalışıyorsun.”
sanık çetin doğan müdafii av. celal ülgen:“başka isimler yapabilirdi belki arkadaşım ama. burada bir kast unsuru olmadığı için, bunu geçelim. başka isimlerle bunu anlatmaya çalışalım ama sonuçlarını arkadaşım anlatsın. çünkü bir yere varmak istiyoruz. bir yere varmak istiyoruz, hiçbir zaman hiçbir yargıca karşı, bir tavrımız yok. şunu biliyoruz yalnız, sayın başkan bizim ne yapsak yapalım, ağzımızla kuş tutsak bile, bazı şeyleri değiştiremeyeceğimiz konusunda bir imaj var bizde artık. bir algı var, yani biz aptal değiliz, biz salak değiliz. biz bazı şeyleri biliyoruz, anlıyoruz. ama burada en son sorumlu tutacağımız
kişiler, sizler olursunuz. sizleri sorumlu tuttuğumuz zaman, yapacak hiç bir şey kalmamıştır, her şey bitmiştir. o açıdan biz burayı, savunma makamı olarak, mahkeme hüviyetine büründürmek istiyoruz.” sayfa 45
tabi yapılan mizansen hemen karşılık buluyor.
alıntı "iddia makamı ve mahkeme heyetini küçük düşürecek şekilde davranışlarda bulunduğu, ayrıca savunması sırasında, savunma sınırlarını aşacak şekilde, heyetteki hakimlerin isimlerini defalarca vurgulamak suretiyle hakimleri hedef göstermiş olması nedeniyle
alıntı sonu suç duyurusunda bulunulmasına karar veriliyor.