tüm ateyiz, deyyus, zındıklar için kurtarıcı bir ayet.
i: rabbim! ölüleri nasıl diriltiyorsun, bana göster!
r: yoksa inanmıyor musun?
i: hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması ( mutmain ) için
r: öyleyse, dört kuş tut. onları kendine alıştır, sonra onları (parçalayıp) her bir parçasını bir dağın üzerine bırak, sonra da onları çağır. sana koşarak gelirler.
yani şunu anlıyoruz. rab ( allah ) kendine bir peygamber seçiyor üstelik bu peygambere cebraili göndermiyor bizzat kendisi alakadar oluyor ve konuşuyor. kendi rabbiyle konuşan peygamber allaha ölü diriltme işini soruyor. hala mutmain olmamış gözleri ile görmek ve tam tatmin olmak istiyor. rabbi de onu kırmıyor ve ona nasıl yaptığını gösteriyor. böylece 4 kuş sayesinde ibrahim peygamber mutmain oluyor.
e şimdi sen yaşıyorsun 2000li yıllarda, ne allahı görmüşsün konuşmuşsun, ne peygamberini görmüşsün, ona yollandığı iddia edilen kitabın orijinali yok.
anadolunun
en eski kuranı 800 yıllık
bilinen en eski kuran-ı kerim başlığına da git bak. hiç öyle ahanda bu denecek bir kuran yok.
tüm bunları bi tarafa koydum. "
yaratan rabbin adıyla oku" ile başladığı söylenir bize vahyin. meşhur "ikraaa ". kendisi
alak suresi oluyor.
ilk ayet, cebrailin ilk sesi. peygamberi titreten o en kıymetli ilk ayetler nerde. kuranda 96. sure olarak konumlandırılmış.
seninle konuşan peygamberin bile
mutmain olmak için senden bir gösteri istemiş ve anca öyle tatmin olabilmişken ey rabbim. bu anlatılanlar ışığında benim mutmain olmamı sağlayacak hiç bir sebep yoktu dedin mi, beraat.