adamlar samanlığı yakmış siz iğnem kayboldu diyorsunuz.
mesai saatlerinde tv mi izliyorlarmis
tipik kitabına uydurulmuş hırsızlık örneği.
reciever ı evlerine götürmüşlerdir ben diyim.
bürokrasiyi yakından bilen birisi olarak söylüyorum; hiç öyle mesaide izliyorlar filan demeyin. bazen mesaileri gerçekten uzasa da
işin aslı bu arkadaşlar eve gitmek istemiyorlar ve akşam izliyorlar bu yayınları. eve gidip eşleriyle, çocukla uğraşmak istemiyorlar. o yüzden hep geç saatlere kadar dairede çalışıyor olurlar. akşam yemeğine davet eden olursa ona giderler yoksa da oturup film, maç izliyorlar işte.
burada sorun, bürokratların mutlu evliliklerinin olmamaması.
e bir de bedavaya getirilecek her hangi bir masraf varsa hayatta para vermezler. temsil ağırlama diye bir gider kalemi var nasılsa.
yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin!
ben evime masrafim artmasın diye digitürk almıyorum, ama bu zat-ı muhteremler benim vergimden alıyorlar. hırsızlıktır...
diğer yolsuzlukların yanında çok masum kalan olay.
ilçe belediye başkanı olup 4 milyonluk makam aracı alanından olmayan araç için araç takip cihazı ihalesine çıkana kadar neler neler yazıldı çizildi.
sen şimdi digiturk için mi hayıflanıyorsun?
bence asıl skandal keyif paketinden ziyade çalışma vakitlerinde keyif paketi izlenmesidir.
“makam aracı”na bağlatan var ne diyorsunuz siz.
bu keyfiyet size en yakın kamu binasında olabilir, demedi demeyin.