ataol behramoğlu, cahit külebi başta olmak üzere pir sultan abdal, oktay rıfat gibi ozanlarımıza okullarda uygulanan sansürdür. şair yücel kayıran uygulanan "makasları" cumhuriyetteki yazısında ele almış.
cahit külebi’nin, 9. sınıf türk edebiyatı kitabında yer alan “hikâye” şiirinden şu dörtlük çıkarılmış: “benim doğduğum köylerde/ kuzey rüzgârları eserdi/ hep bu yüzden dudaklarım çatlaktır/ öp biraz!”
12. sınıf kitabından bir örnek daha: ataol behramoğlu’nun, “beyaz, ipek gibi yağdı kar” adlı şiirinden çıkarılan bölümde örneğin şu dizeler yer alıyor: “beyaz, ipek gibi yağdı kar/ acılarla dolu bu dünyaya./ insafsızlık/ vahşet/ hâlâ güçlü/ ve hâlâ iktidarda./ insanlar/ ölüyorlar./ gepgenç/ sımsıcak/ ölüyorlar/ sanki/ ölmüyorlarmış gibi.”
10. sınıf ders kitabında yer alan pir sultan abdal’ın, “sabahtan cemâlin seyran eyledim” dizesiyle başlayan şiirinden “cemâlin görene cennet gerekmez” dizesinin olduğu bölüm çıkarılmış.
oktay rifat’ın 12. sınıf ders kitabında yer alan iki bölümlük “istanbul türküsü” şiirinin çıkarılan bölümü şöyle: “gittim baktım şıkır şıkır balıkpazarı/ üç tek attım sarhoş oldum ayaküzeri/ üç doluya üç tanecik badem şekeri/ top çiçeğim deste gülüm/ canım istanbullum/ aman aman badem şekeri.”
yazının tamamı