anneanne deyince akla ilk gelen şey
Next (2) - Last Page (283)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

annelerimizin annesi hakkında ilk aklımıza gelen şeyler. benimkinde:

- kokusu
- kapısı her daim açık olan evine dalıp, bahçeden anneanne diye seslendiğimizde dünyaların onun olması
- astronomik gözlemleri :) rahmetlinin gün batımına bakan bir evi vardı, ve güneşin her mevsim başka yerden battığını gözlemlemişti, yani eksen eğikliğini keşfetmişti
- 5 vakit namazında bir müslüman olmasına rağmen şaman kalıntısı adetleri
- her yerde her ortamda herkes tarafından çok, çook sevilmesi, bir sürü arkadaşının olması
- beraber yaptığımız komşu/arkadaş ziyaretleri, akşam üstü 5 kahvesi seansları, her daim geleni gideni olması
- yemekleri, patlıcan balığı, patlıcanlı pidesi, balkabak köftesi, fırında tatlı maya ekmeği, eriştesi, sübye şerbeti, kızartılmış karpuz çekirdekleri, biber salçası, lokması, kuru börülceli tarhanası, tepsi böreği, off off (niye şişman oldum)
- evi, merdivenleri, merdivenlerin ahşap kokusu, kış günlerinde sabahları mangal yakıp ısıttığımız mutfağı
- bana benzeyen özellikleri, saçları, parmakları, tırnakları, beyaz teni uzun boyu vücut yapısı
- çok, çoook zor bir hayat yaşamasına rağmen hiç şikayet etmemesi
150 favorites - -
küçükken pek sıcaklik göstermediginden mütevellit yakinlik kuramiyorum, uzak bir akraba , mecburiyet, mizmizliklarini cekememezlik, sevimsizligi de cabası
15 favorites - -
(bkz: anneanne evindeki 30 kiloluk beton yorgan)

aklıma ilk nesne gelmesi öküzlüğümü mü gösterir acaba.
85 favorites - -
tatlım, minnoşum canım benim;) hiç bir nesneyle bağdaştırmak istemem, sultanım benim
23 favorites - -
bana bir keresinde "hayatta beni üzmeyen, benim küsmediğim, kırılmadığım tek kişi sensin" demişti. ömrüm boyunca bunun gururunu yaşayacağım.

kendine has o bayıldığım kokusu ve en iyi arkadaşım olması.

mekanı cennet olsun.
78 favorites - -
en cok sevdigi torunuydum, yerim kucuklukten beri hep farkliydi. dayim evlenmemisti, birlikte yasiyorlardi. hafta sonlari ve yaz tatillerinde hep onlarin yaninda kalirdim.

olene kadar 5 vakit namazini kildi, sagligi ciddi sekilde sorun olana kadar 30 gun orucunu tuttu. dayim oruc tutmazdi, sanirim ben de ona cektim. ama her ramazanda her gece sahura kalkar, iftara kadar beklerdik. dayimla sokakta karnimizi doyururduk. farkli bir sevgi ve saygi vardi cocuklugumda.

dayim 24 sene once vefat ettikten sonra cok uzun yillar kendi basina yasadi. son 3 senesini teyzemlerde gecirdi. bir gun kuzenim mesaj cekti, abi anneannemi hastaneye kaldirdik, komada. istersen gel son bir kere gor dedi.

almanya'daydim, apar topar dondum. ben gelene kadar yapilacak bir sey yok diye eve gondermisler, kendini bilmez ve cevresindekileri tanimaz bir sekilde yatiyor. yaninda annem ve 2 teyzem, kuzenlerim. iceriye girdim, naber yavrum dedim. kara oglum gelmis dedi, dogruldu. yalniz misin, yatak arkadasin nerede dedi. o siralar nisanliydim, o da yurt disinda oldugu icin gelmemisti. kizlarini bile taniyamayan kadin torununun nisanlisini soruyor, o sevgi inanilmaz.

konusmaya basladik, 3 gun once doktorlarin olur dedigi kadinin elini tutarak kofte ekmek yer misin dedi? kola da alacaksan, ustune de dondurma getireceksen olur dedi.
o gun yedi, icti. kisa bir zaman sonra da bizi birakip gitti.

vefat haberini alinca memleketime gittim yine. herkes toplanmis, butun cocuklar ve torunlar. annem bir mendil verdi, anneannen sana birakti diye. icine actim, 1.000 lira birakmis. cenazemle kara oglum ilgilensin demis.

seni cok ozluyorum yavrum. evet sen benim yavrum olarak kaldin.
241 favorites - -
kokusu, her ne olursa olsun yüzünden eksik olmayan sıcak gülümsemesi, sabrı ve şifalı kucağıdır.

iki tane anneannem vardı benim. birini kanserden daha 2 yaşımdayken kaybettik. baba tarafından gelen bir özellik olarak kundaktaki halimden bu yaşıma her şeyi gayet net hatırladığım için (bkz: infantil amnezi) sesini, yüzünü, kucağını, ona ait her detayı da gayet net bir şekilde hatırlıyorum.

öbür anneannem kumaydı. annemin üvey annesi. ama öz annesinin yokluğunu asla aratmadı anneme. onun eksik bıraktıklarını fazlasıyla tamamladı. onun kanındandık sanki biz de, onun canından. sık sık bizde kalırdı, bizim ısrarımızla. yoksa kimseye yük olmak istemezdi. dedem rahmetli çok gaddar bir adammış. iki kuma birbirine dert ortağı olmuş adeta. zorlukların beraber üstesinden gelmişler. ben lisedeyken öbür anneannemi de kaybettik. zaten iyiler hep erken ölür. dedem ise doksan küsür yaşlarına dek yaşadı. hayat ne kadar acımasız. dedeme yeterince doymuşken anneannelerimin her ikisine de erken veda etmek çok zordu. ben yine şanslı olan çocuğum. benden sonraki her iki kardeşim de maalesef benim kadar da sarılamadılar onlara. ölene dek annem yokken gizli gizli evimizi temizlemeye çalışırdı. evde kimse yokken her yeri çamaşır suyuyla ovalar, tüm yastık yorgan kıyafet ne varsa havalandırır ve düzenlice katlar koyardı. ne kadar azarlasak, kızsak, tembihlesek de boş bırakmaya gelmez kendini başkaları için heder ederdi.

her ne kadar gittiği yerden emin olsam da, yine de mekanı cennet olsun dilerim.
anneanneleri hayatta olanlar çok şanslısınız. yarın tekrar sarılamayacakmışınız gibi sarılın, ellerini öpün.
8 favorites - -
minnoşum.

annemle birlikte cennettelerdir umarım. ana kız neler kaynatıyorlarsa artık orada?
23 favorites - -
hayatımda gördüğüm en mazlum en tatlı en naif deliydi. meme kanserinden vefat etti. yıllarca çektiği acıyı kimseye söylemedi. teyzem birgün başını yıkarken fark ediyor, göğsünde büyüyen kitleyi. soruyor anne ne zamandır var bilmiyorum kızım beş yıldır ağrıyor diye. kitle büyümüş ve bütün vücudunu kaplamış, zaten bir ay sonra vefat etti. mazlum bir kadın görünce anneannem aklıma geliyor. içimdeki onun acısını dindirmek için bir süre onkoloji hastanesinde çalıştım. evlenmekten nefret etmeme rağmen evlenip bir kız çocuğumun olmasını istedim onun ismini vermek için. mavi gözlü deli kadın derlerdi köydekiler ona ve ismi sara'ydı.
6 favorites - -
sırtını kaşıdığı bir el vardı ahşaptan...
o ve gece yattığımızda anlattığı cin hikayeleri.

az içime sıçırtmadı rahmetli...
4 favorites - -
Next (2) - Last Page (283)