headlinerların son hali;

11 mayıs vega-göksel
12 mayıs hadise
13 mayıs yeni türkü-harem-penny xenaki
14 mayıs sertab erener

şeklinde olan ve bir üniversitenin şenliği böyle mi olur diye höykürten şenlik. tamam yeni türkü güzel de pop ne alaka? gülşen'i de getirseydiniz bari.

tam program ise şöyle:

11 mayıs perşembe:

13:00 anova (heavy metal)
14:00 capoiera gösterisi
14:30 rakun (alternatif rock)
15:30 alive (grunge - alternatif rock)
16:30 vega soundcheck
17:30 açılış konuşması
17:45 göksel soundcheck
19:15 r.u.j.(alternatif-modern rock)
20:30 vega
22.00 göksel

12 mayıs cuma:

12:30 jonglör (alternatif rock)
13:30 lokman hekim (türk halk müziği)
15:00 sertsessiz (alternatif türkçe rock)
16:00 vira (karadeniz rock)
17:00 grup çiğ (türk halk müziği)
18:30 stand - up
19:00 fe-mail (alternatif - numetal)
21:00 hadise

13 mayıs cumartesi:

12:30 ensemble galatia (ortaçağ müziği)
13:30 oyun (progresif rock)
14:30 tekvando gösterisi
15:00 astra han (thrash metal)
16:00 pause (elektronik poprock)
17:00 funk off (funk-soul)
18:00 kaotik (türkçe rock)
19:00 ana gruplar için soundcheck
20:30 yeni türkü&harem&penny xanaki

14 mayıs pazar:

12:30 pusula (anadolu rock)
13:30 kingus blues band (blues)
14:30 aikido gösterisi
15:00 betrayal (thrash - death)
16:00 rockout (rock'n roll)
17:00 the exe (nu - metal)
18:00 t.n.k (altenatif rock)
19:00 sertab erener soundcheck
20:30 sertab erener

poster: http://www.ankara.edu.tr/…/dosya/1146661332afis.jpg

ayrıca konsey tarafından yapılan açıklama:

*4 gün sürecek olan şenlik ankara üniversitelilere açıktır. öğretim üyesi, öğrencisi ve idari personeli ile birlikte doyasıya 60. yıl kutlaması yapmak için tüm ankara üniversitelileri ankara üniversitesi tandoğan yerleşkesi rekreasyon alanına bekliyoruz. (idari personelle birlikte halay mı çekeceğiz nedir?)

*şenliğimiz 4 gün boyunca saat 11.00 da başlayıp saat 23.00 da bitecektir. (saat 20:00'de bitseydi?)

*her gün amatör gruplar sahne alacak olup çeşitli oyunlar oynanacak ve ünlü sanatçılarımızın konserleri olacaktır. birinci ve dördüncü gün hava-i fişek gösterileri yapılacaktır. (evet toplu saklambaç, yakar top, uzun eşek ve ip atlama gibi oyunlar oynanacak.)

*bu yıl ilk kez yapılacak uygulama ile, başvuru yapan öğrenci topluluklarımıza ve sivil toplum kuruluşlarımıza ücretsiz tanıtım standı tahsis edilmiştir. (her sene ücretsiz bu tür standlar kurulurdu zaten. yoksa kurmadık mı hmm)

*şenliğe sadece ankara üniversiteliler girebilir. (deseler de dışardan dolu adam oluyor tabii ki)

(bkz: öeh)

güvenliğinde sst(savunma sanatları topluluğu)'nin de yer alacağı şenlik.

bu sene kuruluşunun 60. yılını kutlayan ankara üniversitesinin, ankara üniversitesi öğrenci konseyi tarafından hazırlanan ve "60 yılın eğlencesi" sloganı ile basılan posteri için;

http://www.ankara.edu.tr/yazi.php?yad=5077

galatasaray taraftarlarinin tezahurati e$liginde ba$layan vega ve göksel'in ilk gün sahne aldigi $enlikler. güzeldi. ^*

odtü'de karşılaştığımdan daha fazla tanıdıkla karşılaştığım şenliktir, ki bunu ilginç kılan benim odtülü oluşumdur.

aşağıda geçen olayla 'vurmayın artık adam öldü' tadındaki bir organizasyon çocuğuna şahit olduğumuz aktivite.

-beklediğiniz an geldi. şöyle birşey yapalım. kızlar 've' desin, erkekler 'ga' desin.
-uuhoooooaaaagh (iivrayncccsin efekti)
-tamam, tamam (üstüme gelmeyin laaan)

vega konserinin gereksiz, göksel'in ise leziz olduğu kanısına vardık ilk gün performansları sonucunda. şenlik alanı düzenlemesi başarılı olmuş, lakin girişte güvenlik görevlileri ile uğraşmak sorun yaratmadı değil. tuvalet sorununu odtü'de de kullanılan seyyar hacet aparatları ile gidermişler. tabii biz şenlik alanına kadar dayanamadığımızdan fen fakültesi içinde şansımızı denedik, zifiri karanlıkta gençliğin keşmekeşine tanık olduk. erkekler tuvaletine kızların da kuyruk yapıp, pisuvar sırası beklemesi falan, netekim eğlendik.

güneşin çimlerde oturanları yaktığı şenlik. çok dağal di mi. değil. hava serin diye hırka alıp hırkayla oturup sonra al yanaklı heidi'ye dönmek hiç doğal değil. böhü.
oysa herşey ne kadar da güzeldi. döner-ayran 5 ytl, tavuk döner ayran da eşlik ederse o da 4.5 mu 3.5 mu neydi. yemedik onlardan. gittik paşa paşa yemekhanemizin güzide yemeklerinden yedik. güzeldiler. hem fiyatı da 1.5ytl'ye inmişti. neşeliydik.
(bkz: şehriyeli pilav)(bkz: karnıyarık)(bkz: cacık)(bkz: mercimek çorbası) (ha bi de annecim lütfen (bkz: ben), ellerimi yuvarlanırken ellerimi bırakabiliyorum.)

sonra kavunun içini oyup içine dondurma koyan (külahı da kavundan oyarlar a canım oyarlar, içine de golf dondurmakoyarlar...) amcanın ne kadar da "aman tanrım", "oha" falan bi insan olduğuna şahit olduk.

artfuld:ne kadar donduuma
dodurmacı:kavuniçi (anaaa portakalrengisi donduumaaa!) 4ytl, kağıt helva 3ytl.
artfuld:hımm.vay be. kavunlar soğuk mu peki
dondurmacı: nasıl olsun istiyosun?
artfuld: soğuk.
dondurmacı: hımm. o zamaaağn... soğuk!
artfuld:vay be bu da süpermiş sıcak deseydim sıcaktı di mi hepsi.
dondurmacı: yok o zaman güneşin altındakilerden verecektim.
(not: bütün kavunlar yanyana durmakta olup hepsinin üzerinde aynı şemsiye bulunmaktadır. köşedeki bikaç kavun, rüzgar estikçe biraz daha fazla güneş almakla yetinmektedir.)
artfuld ve arkadaşları neşeli günler filmindeki mutluluk tavrıyla gezinmekteyken en sonunda sadece portakal suyu alarak orda kalmaya karar vermişlerdir. portakal sucu da dondurmacının hemen yanında...
dondurmacı: gel seninle bi anlaşma yapalım!
artfuld: he?hö?ne?
dondurmacı: ben şimdi kavunu 5dk buzdolabına koyim hede hödö bıdırbıdır voayn zioayn...
artfuld: yok almama sebebim o değil. pahalı geldi.
dondurmacı: hoooaaaoooooaa!!

sonra ordan portakal sucuya geçilir. bu arada da güneşi unutmamak lazım. ve öğlen saatinde güneşin konumunu. bi de ozon deliğindeki yırtık var da, organizasyon şirketi şenlik için ozon üretmiş. hiç bi masraftan kaçınmamışlar.falan yani.

artfuld(ürünler-fiyatlar yazan kağıda bakar, havuç suyu görür):aaa havuç suyu var
portakal sucu (parmağıyla yanında yazanı işaret eder):kalmadı...
artfuld:hımm tüh.
portakal sucu (adeta adam suçunu itiraf ediyo.):aslında kalmadı değil. arkadaşlar yanlış yazmış, biz de yok demek yerine kalmadı yazdık.
artfuld: ahaha süpermiş.
portakal sucu:buyrun portakal suyunuz.
artfuld: teşekkür ederim. yalnız, peçeteniz var mı.
portakal sucu(arkadaşına soruyor):abi var mı peçete? (bize dönüyor) kalmadı.
artfuld:ahaha yoktu di mi o da.
portakal sucu: evet ehe.
artfuld: kolay gelsin öyleyse.

bu dialoglar sürerken, güneş de boş durmuyo tabii. hidrojenlerden füzyon filan yaparak enerji üretiyo. sonra da onlar böyle uzaydan muzaydan geçip atmosfere girip benim beyaz peynir kıvamındaki derime çarpıp çarpıp yansıyo. bir nevi ışıma yapıyorum şenlik alanında.

fakat saatler boyu da güneşin altında durduğumu nedense farkedemiyorum. beynimde boza kaynicak kadar ısınmamışım demek ki. ama ama...

saatler geçer, vegasıdır rakunudur hepsini izlerim. (rakun'un solisti kızın sesi iyi ama şarkıları yanlış filan çalıyolar olmuyo öyle.ehe)gese saat 22 sularında kabizcik'la danışıklı bi karşılaşma yaşarız.

kabizcik: noldu olm sana bi garip olmuşun bi salak görünüyosun kırmızı falan.
artfuld: yok be yok bişey!
kabizcik: yok harbi olm cidden fena olmuşun sen ahaha.
artfuld: geçer şimdi sıcaklamışımdır.

neyse.artfuld evine neyin gider.yatar uyur. sabah olur. hiç bi gün kalkılamayan 8:30 adlı saatte, haftasonu çizgifilm izlicek çocuk edasıyla kalkar. bi elimi yüzümü yıkayım hadi sabunu alayım hah bi de kendime bakayığğğm! derken allah kahretmesin. o surat ne. kafa hemen sola aşağıya doğru bi eğilir, kollara bakmaktır amaç. o da nesi! bi kırmızılık içinde beyaz bir saat silüeti arz-ı endam ediyor. sanki kolumun üst kısmını (ki dirseğin altından başlayan bi tişört vardı üstümde) yeni kırmızı boyanmış bir yere itinayla koymuşum da sonra çıkarmaya çalışmışım ama izi kalmış... hay...

bu satırları buraya yazarken, normalde 14 mü ne koruma faktörlü güneş kremiyle güneşe çıkan bi insanken böylesine ay fena olu... ama bu kez aptallık ne kelime dangalaklık yapmış olduğumu anlıyorum. bepanthene'imi sürdüm cayır cayır yanıyorum. yoğurt mu sürsem. ühü.

son gün itibari ile sertab erenerden beklemediğimiz kadar iyi bir performansa tanık olan şenliktir. davulda fernando adeta yardırmıştır.

son gün bütün ışıkların kapatılmasına anlam verilememiştir. herhalde herkes sadece sahneyi görsün istediler ama arkadaşlarımızı bulamıyorduk ulan...

bir sertab erener gelip gecti ki sormayin. mukemmeldi.