yaşlı bir amcanın, ikinci meclis binasının alçak duvarından panik halde atlayıp ön avlusuna girmesini, adamcağızın, çişini tutamadığı için, emaneti çıkarıp, bir yandan işeyip, diğer yandan koşarak, avluyu çaprazlama geçişini izlemek tesadüfünü yaşatan eylem.
bir de lahmacun satanlara bakıp, sahipsiz kedi ve köpeklere üzülmenize yolaçan etkinliktir.
gece henüz bastırıyorsa, mesailerine giden, makyajını yapmamış pavyon çalışanı kadınları, binlerce insan sokaklarda-caddelerde olsa dahi ayırdedebilirsiniz. müzisyenler, koltukaltındaki kutuları, siyah takımları ve ince bıyıklarıyla kolayca farkedilir zaten.
şanslıysanız, gençlik spor genel müdürlüğü önünde, "gizli ilimler" ve/veya "simya" kitabı satan birine rastlayabilirsiniz.
birinci meclis binasından, gençlik parkı yönüne doğru yürüyüp, cumhuriyetin ilk yıllarında yapılmış binaları seyrederek, "ulan bu mimari bütün kente hakim olsaymış, eski avrupa kentlerine benzeyecekmiş ankara" diye düşünebilirsiniz.
kedi seven sokak çok kısa olmasına rağmen, isminden dolayı sempatinizi kazanabilir.