andromeda galaksisine 23 yılda gidebilmek
Next (2) - Last Page (9)

Şükela: Nice | Last 24h | Today | All

michio kaku’nun geleceğin fiziği adlı kitabında idda ettiği bilimsel bir açıklama.

bu konuyu uzun süredir araştırıyordum ve az çok fizikle ilgilenen kesmin büyük bir çoğunluğu 2 milyon ışık yılı uzaklıkdaki andromeda galaksisine ışık hızına yakın bir hızda gidilirse kaç yılda gidilir? sorusuna yaklaşık 2 milyon yılda gidilir diyeceğinden eminim.

bunun öyle olmadığını biliyordum ancak farkın bu kadar büyük boyutlarda olacağı aklıma hiç gelmemişti.

oncelikle kısa ve öz bir şekilde açıklamam gerekirse evet ışık hızı ile andromeda galaksisine 2 milyon yılda gidilir ama kime göre? dünyada bekleyen insanlara göre. uzay gemisinde ışık hızına yakın bir hızda ilerleyen insana göre zaman çok yavaş akacağından sadece 23 yılda diğer galaksi sistemine ulaşmış olacak. bizlere göre onlarca yıl alan yıldızlara belki birkaç saat içinde gitmiş olacak.

bugüne kadar çogumuza bu bilginin verilmediğinden adım gibi eminim. çünkü diğer yıldızlara gidebilmek için uzay gemisinde çoğalıp onlarca kuşak sonrası neslimizin ancak ulaşabileceği yerler olarak hayal edildi hep.

michio kaku’ya göre ramjet füzyonu sayesinde sürekli çalışan 1000 tonluk ramjet motorunun saniye kare başına 9,8 metrelik bir ivme sağlayabilmesi halinde (ki bu dünya’da hissedilen kütle-çekim ivmesidir) bir yıl içinde ışık hızının yüzde 77’sine ulaşabilmesi mümkün.

bu ramjet füzyonu uzayda her yerde bulunan hidrojen gazını sıkıştırıp elektrik ve manyetik alanlar ile ısıtıp hidrojeni helyuma çevirerek oluşan füzyon.

kısacası bir motoru güçlü bir şekilde sürekli çalıştırırsanız yavaş yavaş da olsa ışık hızına yaklaşırsınız. hiçbir zaman ışık hızına ulaşamasınız ama gerek de yok.

einstein’ın görelilik teorisine göre, zaman hızlanan bir rokette yavaşlar, böylece dünyada milyonlarca yıl geçmiş olmasına rağmen, astronotlar bu olaya göre sadece 23 yıl yaşlanmış olacaklar.
1066 favorites - -
muhteşem bir teorik yolculuk ancak pratikte bazı sıkıntılar var

roket teknolojisini edindik diyelim. 2 milyon yıllık mesafenin roketin içindeki kişiler tarafından 23 yıl olarak geçmesi için ışık hızına çok çok çok yakın bir hızda seyahat etmeniz gerekiyor. ancak ışık hızında veya çok yakın hızlarda yol alabilmek ancak madde altı parçacıkların yapabileceği bir şey. çünkü;

1) ışık hızına çok yaklaştıkça kütlenizdeki artıştan dolayı külçe gibi olur yere yapışırsınız, insan vücudu 11-12 g'lik kuvvetlere en fazla birkaç saniye dayanabilirken bu devamlı artan kütleçekim etkisine dayanabilmesi mümkün değil

2) ışık hızına yaklaştıkça birde "spagettileşme" (bkz: spagetti effect) denilen bir olguyla savaşmaya başlarsınız. yani şöyle açıklayayım; vücudunuzun bir kısmı mesela parmaklarınız gidiş yönünde daha hızlı yol almaya başlarken, diğer kolunuzun parmakları daha arkada kalacağından daha yavaş yol alır, bu ışık hızına çok yakın hızlarda kişinin resmen sünmesine, uzamasına neden olur, yani spagetti gibi uzarsınız. bu da insan vücudunun kaldırabileceği bir yük değil malesef.

bütün bu biyolojik zorluklardan dolayı içinde insan barındıran bir roketin yinede ışık hızının %70'i gibi bir hızda gidebilmesi muhtemel gözüküyor. ancak 0.7c hızıyla giden bir rokette de içerdeki insanlar için yolculuk yine epey uzun sürecektir.

bunun içinde bir çözüm mevcut. astronotları bir tür kış uykusuna yatırmak ve gidecekleri yere vardıklarında kış uykusundan uyandırmak.

geride kalanların gidenlerden haber alması, veya gidenler giderken burada kalan medeniyetin yok olması vs. bunlar sorun değil. zaten tek yön olan bu yolculukta geride kalanlara ne olacağı da önemli değil. gidenler eminim bizleri hatırlayacak ve gittikleri yerdeki yaşamı uzak diyarlardaki küçük bir mavi bilyeye borçlu olduklarını unutmayacaklardır.

unutmayın, mars'a ilk ayak basacak kişi, şu an dünya'da bizimle yaşıyor. kim olduğunun bir önemi var mı?
46 favorites - -
bunu gereksiz şekilde eleştirenleri, gidenlerin gönderdiği mesajı tartışanları anlamıyorum. adam mekiği yaptım gidiyorum demiyor ki. ufkumuzu açacak bir bilgi vermiş.
ayrıca olmaz diye bir şey yok. gerçi 2 milyon yıl sonra insanlık ne kadar gelişir bilinmez.

ister misiniz o kişiler 23 yıl sonra oraya vardıklarında orada kendilerinden önce gelmiş insanlar bulsun?
11 favorites - -
saçmalık. akıl var mantık var. 2 milyon yıllık yol 2 milyon yıllık yoldur. bir roketin içindesin diye zaman nasıl yavaşlayacak.

hadi diyelim 23 sene gittin, 1 yıl oraları araştırdın sonra 23 sene'de geri geldin. etti mi sana 4 milyon yıl. dünyaya geldiğinde diyeceksin ki biz 4 milyon yıl önce uzaya gönderilmiştik. adamların başına huniyi geçirip, gömleği de tersten giydirip kapatırlar bir odaya.

not: dedelerim vakti zamanında galileonun defterini dürenlerdenmiş. bizde genetik, bilime kafamız basmıyor.
38 favorites - -
4 milyar yil kadar beklenirse gitmeye gerek olmayacaktir.
samanyolu andromeda carpismasi
5 favorites - -
2 favorites - -
esasen ışık hızı limiti de bir yanılsama olabilir. foton altı parçacıklar incelendiğinde onların önüne hesapta olmayan engeller konulduğunda yönlerini değiştirdikleri gözlemlenmişti. yani bir nevi buna önceden hazırlanmış geleceği görmüşlerdi. aynı şekilde biz bir kararı verdiğimiz anı kesin olarak bilirken beynimizdeki elektrik dalgalarının bundan tam 8 saniye önce yani pat diye aklımıza geldiğini sandığımız meselede beynimiz geleceği görerek hazırlığını yapıyor. feci bir kazada can vereceğiz diyelim beynimiz de bunun belirtileri daha bize çarpacak araba yolda belirtmeden çok önce başlıyor. ilginç değil mi?

max planck bilim enstitüsü foton altı bu akıllı partiküllerin gelecekte araba farlarında kullanılarak ileriye fotonlar ateşleyip onların resmini çekerek kırılma şekillerine bakarak karşıdaki nesneyi görebileceklerini kanıtladı. şu anda ışık hızından hızlı evet daha hızlı fotoğraf çekebiliyoruz insanlık olarak.

fotonlardaki bu hız limiti bulunduğumuz boyuttaki bir yanılsama olabilir. aynen ses hızını aştığımızda süpersonik patlama olması gibi, fotonlarda maksimum hıza ulaştıklarında diğer boyuta geçiyorlar belki de ''geleceği görüyorlar'' kaba tabirle. bizim gelecek sandığımız ise zamanın ta kendisi ve aslında gelecek diye bir şey yok her şey sadece şu andan ibaret olabilir. enerjinin ulaşabileceği son hız olmamalı zaten. bizim gözlemleyebildiğimiz kadarı aşamadığımız boyutun duvarlarını oluşturuyor.

einstein a göre de geçmişe gidemeyiz zaten. geçmişe bir portal açsak ve karşıda görünen kendimizi vursak aslında çoktan ölmüş olmamız gerekmez miydi? işte böyle fatal error verdiriyor insana şu zaman kavramı. einstein şu ana kadar en mantıklı açıklamayı yapmıştır ve bu boyutta ışık hızı dediğimiz limiti aşamayacağımızı kanıtlamıştır. ama ışığın aslında bundan da hızlı olamayacağına kim emin olabilir ki?
31 favorites - -
michio kaku'nun böyle bir teorisini okumadım ama var olması mümkün. zira adam bu konularda aşmış ve sürekli ilk bakışta saçma sapan gelen, ama anlattıkça, anladıkça gerçekleğine biraz daha yaklaşılan teorileri var. güneş enerjisiyle çalışan uzay yelkenlisi filan gibi.

anlatıldığından çıkarımla, bu teoride ivmelenmeyi çözmüş ama sorun durmak. saniyede 230 bin km hızla giden bir şey, sürtünmesiz ortamda nasıl tornistan yapacak. bu alet sürtünmesiz bir ortamda hareket edecek, aletin sadece motoru 1000 ton. ilk entride bahsedilen ivmelenme sağlanırsa 1 yılda ışık hızına çıkmak kolay ( iyimserliğe gel ). bir belgeselde yine michio kaku uzay yolculuklarında asıl meselenin hareket etmek değil, durmak olduğunu anlatmıştı. başka bir fizikçi brian greene, zamanda yolculuğun mümkünatını anlatırken ışık hızına çıkılsa bile ivmelenme ve durma mesafeleri yüzünden dünyaya geri geldiğinde geçen zamanın andromeda örneğine göre yine 2 milyon yıl olacağını söylemişti.

edit: birde hesaba katılmayan evrenin genişleme hızı
var.

üst entrilerde bahsi edilen yıldıza, gezegene çarpar teorisi nedir abi. uzay dediğimiz şey maddenin çok çok çok az olduğu bir boşluk, milyarlarca galaksinin, senin, benim yani tüm maddenin kapladığı alan evrenin % 4'ü. o kadar büyük boşluk ki, bir yıldıza bırak çarpmayı tesadüfen yakınından bile geçmen büyük iş olur, belki ışığını görürsün, o da belki. o ışık hızına çıkıldığında ışığın bir anda makarna gibi uzaması işi star trek, star wars, dünyayı kurtaran adam'da olur. interstellar filminde olduğu gibi yan yana mı sanıyoruz gezegenleri, yıldızları filan. mesela dünya ile ay arasına, sistemimizdeki tüm gezegenler sığabiliyor. dünyadan çıkış hızımız ışık hızında; yani saniyede 300 bin km olsa dahi, neptün'e varmamız 4 saat. ayrıca ışık hızının %77'sine çıkmak demek, saniyede 230 bin km hıza çıkmak demek; sa-ni-ye-de. yani bu hıza çıktığında bir şey, sonsuz kütleye değilse bile uzaydaki partiküllerin* etki edemeyeceği bir şeye dönüşür. adam ışık hızının %77'si diyor, saniyede 230 bin km. diyor, biz "yıldız, gezegen, partikül çarparsa" diyoruz. saniyede 230 bin km giden bir şey yapan eleman o partikülleri kahvaltı niyetine yer.

şimdilik mümkünatı olmayan bir teori. şahsi görüşüm gelecekte de mümkünatı namümkün. olası dünyayı bekleyen küresel felaketleri geçelim, insanlık hırsını yavaş yavaş kaybediyor. kardaşev kademeleri denilen bir gerçek var. daha biz dünyada dandik bir yanardağın patlamasından yaşam biçimlerimiz etkileniyor iken, yanardağın, depremin, kasırgaların, yıldırımların vs. enerjisini kullanıp teknolojimizi 3. seviyelere* çıkarmadan ışık hızına ulaşmak pek mümkün değil. fosil enerjiyle filan ışık hızlarına ulaşacak teknoloji yaratmamız romantizmden öte bir şey değil. cern'ün bir yıllık enerji tüketimi 300 bin evin bir yıllık tüketimi kadar. kainatta her şey enerji ile çalışıyor. öyle iki muz kabuğuyla geleceğe gitmek back to the future'da olur. termodinamik kanunları kimseye torpil yapmıyor, herkese aynı çalışıyor. ha mümkün değil diye hayal kurmayalım mı, maketlerini, filmlerini, animasyonlarını, slaytlarını yapıp fikir fırtınası estirmeyelim mi? estirelim ama şunu da bilelim, daha elimizin altındaki okyanusların %1'ini keşfedebilmişiz. uzayı ise ancak teorilerle anlamaya çalışıyoruz. yani gerçeğe hü, mümine ya ali.
5 favorites - -
ne saçma, bilmeyenler için ne kafa karıştırıcı, gereksiz, troll'lük maksatlı entry'ler girilmiş, kirletilmiş başlık.

bazı entry'lerde de ''gidilen hedef de değişmiş olacak ama? orada olmayacak'' tadında cümleler gördüm. arkadaşlar göktaşına araç indirmiş bir uygarlığız. ışık hızına yaklaşan hızlarda yolculuk edebilmemizi sağlayacak bir araç yapmayı başardığımız gün, hatta bugün bile andromeda'daki bir hedefin -atıyorum- 3,5 milyon yıl sonra nerede olacağını az çok bilebiliriz. ya da bilemeyiz. çok uzak çünkü. neyse mesele bu değil. bu sebeple uzay aracındakiler kendilerine göre geçen 23 yıldan sonra hedef aramakla falan uğraşmazlar. hedefi nişan aldıkları için hedefledikleri yerde olurlar. fakat hedefin niteliği elbette değişecektir. hatta belki yok olacaktır o hedef. belki bir göktaşıyla çarpışacak paramparça olup toz yığını olacaktır. fakat hedeflenen yere gidilebileceği de aşikardır. şimdi uyumam ve uzayda yolculuk etmeli, bilimsel deney yapmalı rüyalar gördükten sonra yarın sabah uyanıp varoluşsal bunalımlarımda boğulmaya devam etmem lazım. herkese iyi geceler...
2 favorites - -
500t esprisini yapacak mısınız, yapayım mı?
3 favorites - -
Next (2) - Last Page (9)