diziyi oncelikle akillica bitirmisler.
dikkat asagida 2.sezon finali agir spoiler icerir

--- spoiler ---

joker kartini sonda gostermeleri akillica olmus, bir nevi 3.sezon onaylanirsa oradan yuruyecekler, eger onaylanmazsa da yine hikaye zaten tamamlanmis oluyor. oncelikle finali ve borderland’i anlamayanlar icin mangadan aciklayayim.

borderland (sinir ulkesi) aslinda yasam ile olum dunyasi arasindaki araftir. buraya gelmek icin iki kosul vardir:
1- kalbinin durmasi (yani kisaca olum ani)
2- hayatindan memnun olmamak

kisinin kalbini durduran herhangi bir olay borderland’e gecisini tetikleyebilir. dizide ve mangada meteor carptiginda kalbi duranlarin (yani olmeye yakin) hepsinin ruhu borderland’e gecis yapiyor. yani aslinda borderland’e yeni gelenlerin cogu meteor carpanlar. zaman borderland’de cok hizli aktigi icin gercek hayatta salise farkiyla daha once olenler borderland zamaniyla gunler oncesinden giris yapiyor. arisu borderland’e gecis yaptiginda bu sebepten dolayi halihazirda gunlerdir belki aylardir orada olan oyuncular vardi (mesela the beach’tekiler) halbuki oranin vatandaslari haric butun oyuncular meteorda olenler.

peki bu arafin amaci ne? aslinda amac basit. olenlere tekrar gercek hayata donme ve yasama firsati vermek. borderland yasam ve olum dunyasindaki kopru oldugu icin buradaki herkes ruh ve bu “ulke” de turist statusunde dolayisiyla herkesin vizesi var. vize sadece oyun oynayarak uzatiliyor. oyunlarda kaybedenler ise gercek hayatta oluyor ve oluler dunyasina gonderiliyor. zaten butun oyuncularin gercek hayatta kalbi durdugu icin fiziksel olarak bir degisiklik olmuyor sadece ruhu ebediyen oluler dunyasina gidiyor. butun oyunlar kazanildiginda ise o anki yasayan ruhlara iki secenek veriliyor:
(oyunlarin asil amaci senin ne kadar yasamak ve neden yasamak istediginin azmini gormek. bundan dolayi gercek hayata donmek istiyorsan oyunlari kazanmak aslinda yasama azminin gostergesi)

1- gercek hayata don ve yasamaya devam et
2- burada kal ve buranin vatandasi ol. vatandas olarak vizeye ihtiyacin yok, gorevin aslinda oyunlari organize etmek ve son 12 oyuna katilmak.

ılk secenegi secenlerin ruhlari bedenlerine geri gonderiliyor ve near-death experience dedigimiz fenomen olarak degerlendiriliyor. hani var ya gercek hayatta da kalbi durup geri gelenlerin yasadigi o deneyim. bu surecte hafizalari siliniyor. sadece bazi hisler kalabiliyor ama hafizanin silinmesi garanti.

ıkinci secenegi secenler borderland vatandasi oluyor ve her borderland dongusunde oyunlar organize ediyorlar. (evet borderland surekli dongu halinde bir yer, meteorda olen insanlar bir donguye ait. mesela dizide gordugunuz oyunlari organize eden vatandaslar muhtemelen bir onceki donguye aitler vs) ayrica her dongude vatandas iseniz hafizaniz silinmiyor.

borderland cikisinda hafiza silinmesinden bahsettik. girerken de benzer bir sey oluyor. olum anini ruhunun hafizasindan silip onun yerine sahte bir ani yerlestiriliyor, aslinda kisinin kalbinin durdugu an havai fiseklerin patladigi an.

joker ise yunan mitolojisindeki kayikci rolunde. joker karakterinin gorevi en sonda olen ruhlari oluler dunyasina, gercek hayata donen ruhlari yasayan dunyasina goturmek. onun disinda bi poka yaradigi yok joker’in ondan dolayi diziyi oyle bir bitirmisler ki 3.sezon olsa da olmasa da hikaye tamamlanmis.

mangada da bilinmeyen tek sey ise borderland’i kimin yarattigi. hicbir zaman aciklanmiyor, uzaylilar olabilir, tanrilar olabilir vs tek bilinen sey insanlik var oldugundan beri borderland var ve borderland’den geri gelen kisilerin hipnoz yontemiyle bazi duygularini ve anilarini triggerlayabiliyorlar.

--- spoiler ---

2. sezonu cok sevdim. verdigi mesajlar ve muzikleri ile uzun bir film gibiydi. alice in borderland sonrasi bir de squid game izleyenlerde olum kalim savasi verilen oyunlari izlemek siradanlasmisti. hatta squid game finalini cogu kisi begenmemisti. 'adam neden mutsuz, o kadar para kazandi, sevinsin.” yorumu yapanlar coktu. dizide karakter yuzlerce kisinin olumunu gormus ve hayatta kalabilmek icin olume de sebep olmus ama izleyici icin bunlar onemsizdi.

alice in borderland 2. sezonu ile bu zihniyettekilere ders niteliginde acilis sahnesi ile basladi ve finali ile de insan hayatinin onemini vurgulamis oldu. ekran karsisinda oyun oynarken karakterleri oldurmek zevkli, dizi ve filmlerde izlemek zevkli ama gercek hayatta olumle yuzyuze gelince zevk alir misin? ya da sevdiklerinin hayati tehlikede olsa? olum bir oyun degil, bir son. ve o sona gelmemek icin mucadele etmeli, umudunuzu yitirmemelisiniz mesaji yaninda bir de ikigai kavramini hatirlatti. yasamimizi degerli kilan, sabah uyanmak icin en onemli sebep olan ikigai her kosulda olmali ki basimiza ne gelirse gelsin hayata tutunabilelim.

--- spoiler ---
hapishanede gecen kupa valesi oyunu, dizi icinde film gibiydi. karakterlerin psikolojisi ve hic dusmeyen tempo ile ekrana kitlendim.

joker 2. sans mi yoksa bir 3. sezon umudu da var mi onu anlamadim. karakterler o kadar iyi islenmisti ki onlari yeniden gormek guzel olur.

ciplak japon erkegine de doyduk arada…
--- spoiler ---

5.5 'tan 6 falan değildir, en az 8'dir. gayet sürükleyici güzel olmuş dizidir. burdaki ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timine bakmayın izleyiniz efenim.

aylar sonra gelen edit: tamam 8 biraz abartı olabilir ama en az bi 7.5 i var ^*

efsanevi bir manga olmasına rağmen ortalama bir dizidir ve bu durum gayet doğaldır.

bu işlerin gerçekte nasıl olduğunu şöyle anlatayım. çizim yeteneğiniz yok ama müthiş bir hayal gücünüz varsa hafif roman yazarsınız (bkz: light novel) hayal dünyanızı herhangi bir limit olmadan yazılarınızla en iyi şekilde aktarırsınız.

manga sonraki adımdır. hayalinizde ne varsa çizip okuyucuya gösterirsiniz. tek ihtiyacınız iyi bir manga sanatçısıdır. (bkz: mangaka)

diyelim ki manga tuttu o zaman anime stüdyoları mangayı animeye çevirir. orda stüdyonun animasyon kalitesi ve seslendirme sanatçılarının kalitesi devreye girer. daha maliyetli ve daha zordur ama aktör derdi, rol iyi yapıldı kötü yapıldı derdi yoktur. mekan tasarımı, dönemsel kıyafetler hiç sorun değildir. 10 metre boyundaki devler ya da ejderhalar da hiç sorun olmaz.
en sonda ise bunların dizi ya da filme çevrilmesi gelir ki en maliyetlisi ve en külfetlisi de budur. birbirinden meşakkatli şeylerle uğraşırsınız. hayalinizdeki dünyayı gerçek hayatta anlatmak hiç kolay değildir. makyaj ve bilgisayar efektlerini had safhada kullanmanız gereklidir. haliyle hiç biri ucuz değildir. hikayeyi de hatrı sayılır bir miktarda budamanız gerekir.

velhasılıkelam hafif hikayeden diziye giden yolda zorluklar artar maliyetler artar detaylar kaybolmaya başlar. hepsinin güzel örnekleri var ama en kötüsü hep dizisi ya da filmidir. bu yüzden kitabını okuduğunuz şeyin filmini sevmeniz çok ama çok zordur.

buradan diziyi sevenlere sesleniyorum, diziyi sevdiyseniz kesinlikle mangasını okuyun. olaylar oyunlar çok daha ayrıntılı. diziyi yaparken olayları da oyunları da biraz değiştirmek zorunda kalmışlar. orijinali kesinlikle çok daha çarpıcı.

ba-yıl-dım!!!

küçüklüğümden beri alice in wonderland dünyasına aşık biri olduğum için benzerlikler beni benden aldı. spoiler sayılmaz ama...

--- spoiler ---

şapkacı'nın gerçekten şapkacı olmasına güldüm baya.^*

bir de, bir bölümde millet birbirini kovalarken bizim çocuğa sesleniyorlardı sürekli arisu , arisu diye. o an bir an dank etti, lan dedim alice ' in japonca okunuşu arisu zaten, mükemmel düşünülmüş.

mangası var diyolla, hemen başlıyorum bu akşam. kupa kraliçesi olduğunu tahmin ettiğim hatunun ne oyunlar ortaya çıkaracağını metak ediyorum.

--- spoiler ---

2. sezonunu ilkinden bile güzel bulduğum dizi.

elbette ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi bunu da beğenmemiş hatta finale laf etmişler ancak ben kendimce anladığımı aktarmak istedim.
dolayısıyla bundan sonrası spoiler içerecek:

--- spoiler ---

öncelikle final oyununda kahramanlarımız bulundukları yerle ilgi bilgi almaya çalışırken kadının üç kere kafalaması güzeldi.
1) teknoloji çok gelişti, insanlar ölümsüz oldu, ortalığın mına koyduk sonra sıkıldık burayı yarattık siz de fantezi arayan mallar burada oyuncu olduğunuzu unuttunuz bla bla..
2) uzaylılar yaptı yeğenim kafalaması
3) sen aslında arkadaşlarınla kaza geçirdin, bunların hepsi de kafanda.
yalnız bu üçüncü kafalamada finali leyla ile mecnun finaline bağlıyorlar sandım, tam yok artık tahtanızı silerim diyordum ki neyse ki o da kafalama çıktı.

gelelim meteor ve hastane olayına.

evet gerçekten bir meteor felaketi yaşandı. bir çok insan öldü, bazılarının kalbi durdu, bazıları komaya girdi vb.

bu borderland denilen yerse araf.
kalbi duran, komaya giren insanlar buraya alınıyor.
oynanan her oyun da aslında yaşam mücadelesi, oyunu kaybeden gerçek hayatta da ölüyor. örneğin kalbi duran kişi kurtarılamıyor.
finalde sorulan vatandaşlık mı istersiniz red mi edersiniz sorusunun gerçek anlamı "dünya'ya mı döneceksin arafta mı kalacaksın".
yani evet kalırım deyince hep arafta kalıp bu sefer oyunu yönetenler oluyorlar.
burada da şöyle bir çıkmaza giriliyor:
orada kalmayı seçen artık sonsuza kadar oyuncu oluyor (örneğin bizim çıplak adam) ve ancak orada ölürse kurtulabiliyor (gerçekte hayatta da ölüyor). gerçek dünyaya dönme şansı artık yok. ya arafta kal ya öl kurtul yani.

finalde aslında belli başlı tüyolar da var:
1) arafta bacağı kopmuş olan kızın gerçek hayatta da meteor felaketinde bacağını kaybetmesi. hastanede uyandığında bir bacağı artık yoktu.
2) yanılmıyorsam kupa kızı oyunuydu, şu ebelemecilik oynadıkları, orada şah olan çocuğa finalde dikkat ettiğimizde anne ve babasıyla hastane bahçesinde otururken sadece kendisinde bandaj var (kafasında) ve yine sadece kendisinde hastane bilekliği var. bu sebeple arafta yalnızdı, anne babası orada yoktu.
3) finaldeki joker, hayattaki yeni şansı temsil ediyor. daha iyi yaşamak için ikinci bir şans. zaten kalbi durup sonradan uyanan karakterler nedenini bilmedikleri bir farkındalıkla uyandı. daha önce tanıştık mı repliği de buna bir göndermeydi.

--- spoiler ---

özetle,
elbette bazı mantık hataları vardı, mükemmel yapım şu sıralar pek gelmiyor.
ben o hatalara rağmen çok beğendim.
gerek felsefi gerek insani göndermeler yapması ve hem karakterlere hem de izleyiciye sorgulamalar yaptırması çok başarılıydı.

puanım 8/10.

ekleme editi:
spoiler yazan içerikleri sonradan okudum.
#146707167 nolu entry'de yazar arkadaş mangasını da bildiğinden çok daha iyi anlatmış. kafamda daha iyi oturdu.
kendisine de mesaj yoluyla sorularım oldu, açıkladı sağolsun.
bu sayede sadece diziyi izleyerek yaptığım bu çıkarımlardan dolayı kendimi de ayrıca tebrik etmek isterim.^*

maça papazı değil deccal aq çocuğu

yukarıdaki arkadaşın sorularına yanıt olarak,

--- spoiler ---

- oyunda yeni oyun kurucular olarak kalmayı seçenler, gerçek hayatta ölüyorlar çünkü bir daha geri dönme gibi bir seçenekleri olmayacak. sadece burada kalmayı seçtiklerinde öbür dünyaya geçmeyerek arafta kalmaya devam ediyorlar. bazıları, mesela ikinci sezonun finalindeki seri katil gibi, zaten geri dönmek istedikleri bir dünya olmadığı veya burada istedikleri gibi at koşturabilecekleri için kalmayı seçiyor.

- papaz ile aguni arasında bir bağ yoktu. papaz aguni'ye bakarken kendi gerçek yaşamında en pişmanlık duyduğu anı tekrar görüyordu. arkadaşını kurtaramayacağı için vurarak öldürmek zorunda kalmasından yola çıkarak araftaki herkesi de öldürerek kurtarabileceği kanısına varmış. böylece öbür dünyaya geçebilecekler.

- üçüncü ve dördüncü soru birbiriyle bağlantılı. ama yazar birinci sezonu unuttuğu için ikinci sezonda açıklananlarla bir bağlantı kuramamış. sahil'in kurucusu bütün kartları topladıklarında geri dönebileceklerine insanları inandırarak onlara bir yaşam amacı vermeye çalışmış. çünkü bu oyunların tek amacı insanların yaşama geri dönmeyi ne kadar çok istediklerini görmek. mesela liseli kız baştan aşağı tarandı, normalde ölmesi gerekiyordu ama ölmedi çünkü yaşama isteği çok güçlüydü. bu uğurda nerelerden sürünerek çıktığını, ayağını kesmesi karşılığında doktorla yattığını, o kadar yaralanmasına rağmen hala yaşayacağım diye tekrarlayıp durmasını hatırlarsanız neden kurtulduğunu da anlayabilirsiniz.

--- spoiler ---

--- spoiler ---

dün başlamıştım bugün bitirdim, diğer yazarlar gibi ben de üçüncü bölümde ana karakter diyebileceğimiz 2 kişinin ölmesine baya şaşırdım hatta o kısımda acaba girdikleri yerde yaşanılanlar simülasyon felan mı dedim ama öldüler cidden de neyse, vakti olan izlesin derim gayet sürükleyici buldum ben, şunu da söylemeden geçmek istemiyorum; final bölümünde arisu'nun habire dayak yemesine aşırı sinir olan bir tek ben değilimdir herhalde, adamlar çocuğu evire çevire dövdü yeter dedim diğer adam geldi lobideki sahnede 4 5 defa da o dövdü çocuğun yüzü gözü kaydı resmen şerefsizler, oturduğum yerden kalkıp yeter dövmeyin şu çocuğu dedim resmen.
--- spoiler ---

bazi flashback ler gerçekten gereksiz yani her karakteri anlayalım istemiş japon üstadlar ancak batı da böyle bir alışkanlık yok genelde insanları dış görünüşüne göre yargılarız biz...