"hemen peşinden (bkz:
alice) de deliğe girdi; delikten bir daha nasıl çıkacağını ise hiç düşünmemişti."
" 'bir daha asla gitmem oraya!' dedi alice ormanlık alanda yolunu bulmaya çalışırken. 'hayatımda katıldığım en aptal çay partisiydi!'
bunu söylerken ağaçlardan birinin üzerinde bir kapı olduğunu fark etti. 'ne garip şey!' diye düşündü. 'ama bugün zaten her şey garip. hemen girsem ne olur ki.' ve içeri girdi. "
alice harikalar diyarbakırında şeklinde okudum, aklımda alternatif bir masal oluştu amk.
" lütfen söyler misiniz, buradan ne tarafa doğru gitmeliyim?"
"bu daha çok nereye varmak istediğine bağlı"
"neresi olursa olsun..." dedi alice
" öyleyse ne tarafa doğru gideceğinin önemi yok " dedi kedi.
burası karanlık orman, harikalar diyarı değil kral, haha ne işin var burada?
bu arada sen nasıl kralsın üstün başın pis ve 1 tane bile askerin yok! kafamı buluyorsun bizle?
kral: "peki ve iyi ya, hepinizi yakıp kül etcem!"
hadi azure, başla.....
merhamet yok!
koa part 2 sayfa 315
"bir taraf seni daha büyük, diğer taraf ise daha küçük yapacak," dedi
- "neyin bir tarafı, diğer tarafı? " diye düşündü alice.
- "mantarın" dedi tırtıl...
-"neyse ne, gitmiyorum ben," dedi alice. "ayrıca, bu normal bir kural değil; az önce siz uydurdunuz."
-"kitaptaki en eski kuraldır bu," dedi kral.
-"o zaman kural no: 1 olmalıydı bu," dedi alice.
şapkacı : deliriyor muyum?
alice : evet, ama sana bir sır vereyim, dünyadaki en iyi insanlar genelde delidir.
ben genelde karşımda, birşeyi yeni anlayan birine derim..
.
.
wake up alice..!
görsel