bir ismet özel aforizması.
özel, bu sözü 19.07.2003'te zaman gazetesi'nde yayınlanan nuriye akman röportajında, "daha alçakgönüllü olamaz mısınız?" sorusuna cevaben, "asla! çünkü alçakgönüllülükte alçaklık vardır. " şeklinde dile getirmiş.(1)
özel, çeşitli konularda guénon'u referans verdiğinden(2) ve "tevazu insanın yerini bilmesi demektir"(3) gibi yorumlar yaptığından bu sözün guénon'un şu yorumuyla şerh edilebileceğini düşünmekteyim:
"her fırsatta kendi üstünlükleri ile bilimlerin üstünlüğüne olan inançlarını saygısızca sergileyen batılılar, kendilerinin alışık oldukları sınırlamalara boyun eğmiyor diye ve yeni kendilerini aşan şeylere katlanamadıkları için, bazılarının zaman zaman yaptığı üzere, doğu bilgeliğini 'kibirli' diye nitelemekle gerçekten talihsiz bir davranışa girmişlerdir; bayağılığın alışılmış kusurlarından biridir bu; demokratik zihniyetin de aslı budur. kibir, batılı bir şeydir; alçakgönüllülük de öyle ve ne kadar aykırı görünse de bu iki karşıtlık arasında oldukça sıkı bir dayanışma vardır: bu, bütün duygu alanına hakim ikiciliktir(düalite) ve manevî anlayıştan gelen özelliği bunun en canlı kanıtıdır: iyilik ve kötülük kavramları ancak zıtlıklarıyla var olabilir. şu gerçek ki, gurur ile alçakgönüllülük aynı şekilde doğu bilgeliğine (doğu demeden sadece bilgelik de diyebiliriz) yabancıdır; bunlara önem verilmez bile, zira bilgelik özü gereği tamamen zihinseldir ve her çeşit duygululuktan arınmıştır; bilgelik, insanın, batılıların, en azından bugünkü batılıların sandığından hem çok daha az, hem de çok daha fazla bir şey olduğunu bilir ve yeni bilir ki insan, evrende kendisine ayrılan yeri doldurmak için ne olması gerekiyorsa tam öyledir. insan, insan bireyi demek istiyoruz, hangi anlamda olursa olsun, ne istisnaî ne de ayrıcalıklı bir mevkiye sahiptir; varlıklar sıralamasında ne alt sırada yer alır, ne de üst sırada; varlıklar hiyerarşisinde, bir çoğu kendisinden aşağıda, bir çoğu da kendisinden yukarıda bulunan başka varlıklar gibi bir yeri var sadece. alçakgönüllülüğün, sadece bu açıdan bile düşünüldüğünde, içinde bir çeşit kibir taşıdığını görmek güç değil: batıda bazen, bir insanı, en azından birey olarak alçaltmak için onun gerçekten sahip olamayacağı bir değeri ona yüklemek yolu tutulabilmektedir. burada, belki de her çeşit manevîlikte, şu veya bu derecede mevcut bir çeşit şuursuz ikiyüzlülüğün bir örneği sergilenmektedir; doğululara göre bu ikiyüzlülük, genelde batılıların özelliklerinden biridir."(4)
(1) http://arsiv.zaman.com.tr/…/17/roportaj/default.htm
(2) mesela insan yerle gök arasında kıstaktır sözünü açıklamaya çalışırken guénon'un büyük üçlü'süne gönderme yapması gibi.
http://www.ismetozel.org/…news&file=article&sid=339
(3) http://www.ismetozel.org/…news&file=article&sid=339
(4) rené guénon, doğu ve batı, hece yay., birinci basım, eylül 2004, s.66-67